Güven, Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin Sağlık Statüsünün ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından sunulan ilgili hizmetlerin geliştirilmesi projesi (SIHHAT) eğitim bileşeni kapanış toplantısına katıldı. İnsanlık tarihini, göç tarihi olarak nitelendirmenin mümkün olduğunu ifade eden Güven, tarih boyunca göçlerin, farklı inanışa, farklı kültüre sahip olan insanları bir araya getirdiğini ve toplumların oluşumuna zemin hazırladığını, bu hususun Türkiye için de benzer şekilde seyrettiğini söyledi.
Güven, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumun yanı sıra toplum tarafından yabancıların benimsenmesini kolaylaştıran kabul kültürü nedeniyle asırlar boyunca birçok göç akımına sahne olduğuna işaret ederek, "2000'li yılların başlarında Türkiye daha çok göç veren ya da transit ülke olma vasfıyla anılırken, günümüzde, bölgesinde yaşanan krizler karşısında mağdur insanlara kucak açan politikalar benimsemesi ve sağladığı ekonomik ve siyasi istikrar neticesinde hedef ülke konumuna gelmiştir." dedi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) 2017'de hazırladığı Zorunlu Göç Raporu'na göre, dünyada 28,5 milyonu mülteci ya da sığınmacı olmak üzere, 68,5 milyon kişinin zorla yerinden edildiğine dikkati çeken Güven, Türkiye'nin en yüksek sayıda zorla yerinden edilmiş göçmene ev sahipliği yaptığını dile getirdi.
Bakan Yardımcısı Güven, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 5 milyon zorunlu göçmen bulunduğunu bildirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, hemen yanı başında gerçekleşen olaylara seyirci kalmadığını, Suriyeliler için "açık kapı" politikası izlediğini ve söz konusu kişilere "geçici koruma" statüsü verdiğini, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerden yararlanabilmelerine de imkan sağladığının altını çizen Güven, şöyle devam etti:
"Ülkemizde geçici koruma altına alınan Suriyeli kardeşlerimize, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında yer alan sağlık hizmetleri, Bakanlığımıza bağlı sağlık kuruluşlarında, vatandaşlarımıza sunulduğu gibi sunulmaktadır. Yapılan bir bilimsel araştırma, Suriyeli geçici korunanların en fazla memnuniyet gösterdiği hizmetlerin yüzde 72,8 oranıyla sağlık hizmetleri olduğunu ortaya koymaktadır."
Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammet Güven, Türkiye'de geçici koruma altında bulunanlara sunulan sağlık hizmetlerine de değinerek, "Ülkemizde geçici koruma altına alınanlara 63 milyon 465 bin 667 muayene, 2 milyon 233 bin 331 yataklı tedavi, 1 milyon 909 bin 983 ameliyat hizmeti verdik. Hastanelerimizde 505 bin 860 doğum gerçekleştirdik. Ulusal aşı takvimimize uygun olarak, 5 milyon 851 bin 647 doz aşı yaptık. Her yıl ortalama 130 bin geçici korunana, 112 Acil Sağlık ekibimizle müdahale ettik. Bu veriler dahi, ülkemizde, göç sağlığı kapsamında yürütülen faaliyetlerin büyüklüğünü ortaya koymaktadır." bilgisini paylaştı.
AB tarafından, Türkiye'de bulunan geçici korunanlara sunulan sağlık hizmetlerini geliştirmek ve güçlendirmek amacıyla, 300 milyon avro tutarındaki hibe desteği alındığını dile getiren Güven, proje kapsamında 196 milyon avronun aktarıldığını bu meblağın tamamının sözleşmeye bağlandığını, yaklaşık 170 milyon nakdi harcamanın yapıldığını belirtti.
SIHHAT projesi kapsamında, 29 ilde açılan 183 göçmen sağlığı merkezinin faaliyetlerinin desteklendiğini, çoğunluğu Suriyeli olmak üzere 3 bin 199 personelin istihdam edileceğini, 114 kamu hastanesi için 3 bin 910 tıbbi cihazın tedarik edileceğini, ayrıca 2,6 milyon kutu D vitamini, 2,4 milyon kutu da demir preparatı alındığını kaydetti.
