Dünyadaki internet kullanımına ve insanın internetle olan ilişkisine ışık tutan “Digital 2021 Raporu” geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Raporda Türkiye’ye ilişkin rakamlar dikkat çekti. Rapordaki güncel verilere göre Türkiye’deki sosyal medya kullanıcısı sayısı sadece son bir yılda 6 milyon artarak 60 milyona ulaştı. Bu rakam, Türkiye’nin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin sosyal medya kullanıcı olduğu anlamına geliyor.
Türkiye verilerine göre bir kişi internette günde ortalama 7 saat 57 dakika geçiriyor. İnternette geçirilen toplam zamanın 3 saat 13 dakikası çevrim içi TV’ye, 1 saat 33 dakikası haber okumaya ve 1 saat 35 dakikası müzik dinlemeye ayrılıyor.
Türkiye’de bir kişinin günde sosyal medyada geçirdiği ortalama süre 2 saat 57 dakika olarak bulundu. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformlarında 1. sırada Youtube (yüzde 94.5), 2. sırada Instagram (yüzde 89.5), 3. sırada Whatsapp (yüzde 87.5), 4. sırada Facebook (yüzde 79) ve 5. sırada ise Twitter (yüzde 72.5) yer alıyor.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet Başcıllar, “İnternet bağımlılığı, bireylerin bilgisayar, tablet, akıllı telefon veya internet kullanımı üzerinde kontrol sağlayamamaları olarak tanımlanabilir. Dijital 2021 raporundaki veriler ışığında uyku dışında günlük yaşantıda bizlere kalan zamanın yaklaşık yarısını internette geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Öte yandan dikkat çekici bir biçimde internete ayırdığımız zamanın önemli bir bölümünü de sosyal medya platformlarında geçiriyoruz. Bu doğrultuda internet kullanımı üzerinde gerçekten yeterince kontrol sahip olup olmadığımızı yeniden sorgulamamız gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu geçtiğimiz günlerde gelecekte önem kazanacağını değerlendirdiği becerileri açıkladı. Özfarkındalık ve özyönetimin bu beceriler arasında sayılması hiç de şaşırtıcı görünmüyor. Yakın gelecekte insan-internet ilişkisinin yeni bir boyut kazanacağını ve bu yeni boyutun merkezinde insanın iyilik halinin yer alacağını değerlendiriyorum” ifadelerine yer verdi.
Başcıllar “Kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra sivil toplum örgütlerine internet bağımlılığıyla mücadele konusunda önemli sorumluluklar düşüyor. İnternet bağımlılığı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak adına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde sosyal hizmet uzmanları öncülüğünde toplumun geniş kesimlerine eğitimler verilmesi gerekiyor. İnternet bağımlılığı konusunda kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri eşgüdümünde projeler geliştirilmesine ve bu projelerin en kısa sürede hayata geçirilmesine ihtiyaç var. İnternet bağımlılığının çocukların iyilik hali ve akademik başarısı üzerindeki olumsuz etkilerinden hareketle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul sosyal hizmetinin hayata geçirilmesi gerekiyor.” sözlerine yer ver verdi.
(DHA)