Türklere Anadolu’nun kapılarını açan 1071 Malazgirt Zaferi’nden yaklaşık 100 yıl önce gelen öncü Türklerin mezarlarının bulunduğu Oluz Höyük’te cep açarak defnedilen ölülerin ayaklarının üstüne bir cisim konulduğunu belirlediklerini anlatan Oluz Höyük Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Orta Asya’daki Suttuu-Bulak Mezarlığında Oluz Höyük mezarları ile aynı geleneklerle gömülmüş ve aynı yüzyıllarda defnedilmiş bireylere rastladık” dedi.
Amasya’daki Oluz Höyük’te 2012 yılında gerçekleştirdikleri kazılarda buldukları kadın iskeletinin ayağının üstündeki kiremidin anlamını çözmek amacıyla uzun soluklu gerçekleştirdikleri çalışmaları tamamlamak üzere olduklarını belirten Prof. Dr. Dönmez, Orta Asya’da Suttuu-Bulak’ta benzer mezarda bir bireyin ayağını örten halde binek hayvanların sırtına binmek için kullanılan eyer ile karşılaştıklarını söyledi. Şevket Dönmez, “Oluz Höyük’te de çok büyük ihtimalle bu geleneği devam ettiren bir uygulama yapmışlar. Göçebe olmaları dolayısıyla eyeri mezarda değerlendirmek yerine onu temsil eden bir kiremidi ayak üzerine koymuşlar. Yine mezarda cep açarak ölü gömme geleneği, ahşapla birlikte gömme gelenekleri Suttuu-Bulak ile birebir benziyor” diye konuştu.
Oluz Höyük kazısının Anadolu Türk arkeolojisine yaptığı en önemli katkının İslâmî usullere göre gömülmüş öncü göçebe Türklerden olan 6 yaşındaki bin yıllık Türk kızının küpesi üzerinde yaptıkları incelemenin de dikkat çeken bir sonuç verdiğine değinen Dönmez, 19. yüzyılın sonlarında Türkmenistan Türkmenlerinin kullandığı küpelerle benzerlik taşıdığını anlattı.
Sürdürülen kazılar konusunda yapılan bilgilendirme toplantısında konuşan Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı da UNESCO Dünya Mirası Daimi Listesi'ni hedefleyen Amasya'yı turizm şehri yapacaklarını vurguladı.
Toplantıda Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ, Prof. Dr. Emine Dönmez, daire amirleri, STK temsilcileri ve mahalle muhtarları da yer aldı.
İHA