Antalya’da Demre ve Kaş yolu arasında bulunan Soura Antik Kenti, Myra Antik Kenti’nin yakınlarında yer alıyor. Her yıl yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan bölge aslında efsaneleriyle popüler hale geldi. Bir Likya kenti olarak tarihi kaynaklarda yerini alan Soura Antik Kenti’ne dair en kesin bilgi, Akropol tepesindeki bir kaya mezarın üzerinde bulunan yazıda yer alıyor. Bu yazıda Soura Antik Kenti’nin Likya’nın en önemli Apollon tapınağı olduğu söyleniyor. Bir zamanlar Ortodoksbazilikası olarak kullanılan bu antik kent, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos Kilisesinin daha popüler olması ve haç merkezi olmasıyla eski popülerliğini kaybetti. Antik kent aslında bir şehir görünümünden çok bir kasabayı anımsatıyor.
Soura Antik Kenti’nde lahitler, Apollon tapınağına ait kalıntılar, akropol veya kaya mezarları görünüyor. En büyük özelliği ise bir kehanet merkezi olarak anılması. Tapınağın yakınından geçen bir su kaynağı günümüzde gerçekleştirilen fal bakma ritüellerinin bir benzerini sunuyor. Efsaneye göre, burada yaşayan rahipler kehanet isteyen kişilerle su kaynağının başında nbuluşuyordu. Rahipler sessizce yerini alıyor ve kehanet isteyen kişi de suya karşı kendisini tanıtıyordu. Tanıtma işleminin sonrasında ise ellerinde bulunan 2 tahta şişteki kızarmış et parçalarını balıkların bulunduğu kaynağa atıyorlardı. İşte tam bu nokta kehanet başlıyordu. Kahin balığın cinsi ve et atıldıktan sonraki hareketlerine göre yorumlarda bulunuyordu. Kimi kaynaklara göre, uzatılan etleri balık yerse iyiye, eğer yemeyip dönüp giderse de kötüye işaret olarak biliniyordu.