YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türkiye Diyanet Vakfı Ankara Öğrenci Yurdu'nun Temel Atma Töreni…(1)

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Çamlıca'ya yapılacak olan cami tartışmalarıyla ilgili, "Bazıları cami karşıtlığını eleştiriyle gizliyor"...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Çamlıca'ya yapılacak olan cami tartışmalarıyla ilgili, "Bazıları cami karşıtlığını eleştiriyle gizliyor" diyerek, "Bakıyorsunuz Çamlıca'ya bir mabet yapılıyor onunla ilgili pek çok tartışmalar var, pek çok laf söyleyenler var. Ama söyleyenlere baktığınızda, 'Camilere dair ne bilginiz var?' diye sorduğunuzda doğru dürüst bilgi yok. Cami mimarisine dair ne bilgileri var, yok" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yapımına başlanan Türkiye Diyanet Vakfı Ankara Yükseköğrenim Öğrenci Yurdu'nun temel atma törenine katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ile birçok öğrenci ve eğitimcinin katıldığı tören, İstanbul Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Lisesi'nde okuyan Beninli bir öğrencinin okuduğu Kur'an tilavetiyle başladı.

Törende bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hükümet olarak öncelik verdikleri konuların en başında eğitimin geldiğine dikkat çekerek, para harcanılacak yerlerin yerlerde birinci sırada eğitimin yer aldığını belirtti. Türkiye'deki üniversite sayısını 168'e çıkardıklarını söyleyen Bozdağ, ABD'de bugün 5 bine yakın üniversite olduğunu kaydetti. Türkiye'de üniversite sayısının artırılmaya çalışılmasına karşı çıkanlar olduğunu ifade eden Bozdağ, "Biz bilimsel alandaki tekelleri ortadan kaldırdık ve bilimsel alanı da rekabete açtık" diyerek, artık Ankara'da olduğu gibi Türkiye'nin her yerindeki üniversitelerde de her alanda akademisyenin olacağını kaydetti. Bozdağ atılan bu adımları ise "Bilimsel anlamda da bir rekabet başlayacak, o alanda da hayırda bir yarış ama herkesle beraber bir yarış olacaktır" diyerek yorumladı.

Yurtlara olan ihtiyacın da arttığını dile getiren Bozdağ, "2002 yılında Türkiye genelinde 81 ilin sadece 77'sinde ve 59 tane ilçesinde sadece yurt vardı. Ve bunun kapasitesi de oldukça azdı. Baktığınız zaman bu yurtların toplam kapasitesinin 188 bin olduğunu görüyoruz" diyerek, bu kapasitenin bugün ise 344 bine çıkarıldığını belirtti. Bozdağ konuşması sırasında Ezan okunduğunu fark edince bir süre Ezan'ın bitmesini bekledi.

Kredi Yurtlar Kurumu'nun yeni bir sistem başlattığını söyleyen Bozdağ, yeni sistemi şöyle anlattı:

"Yurtları yapanlardan yaptıkları yurtları kiralamak suretiyle onlardan istifadenin yolunu açan adımlar attı. Bu da özel sektörün bu alana daha fazla yatırım yapmasını teşvik etmek; ve onların evlatlarımızın ihtiyacı olan yurtları karşılama noktasında hem para kazanmalarını hem de bu noktaya yatırım yapmalarını teşvik etmek için atılmış ciddi bir adımdır. Tabi bu noktada vakıfların da büyük gayretleri var. Gerek özel vakıfların gerekse Diyanet Vakfımız gibi özel ama aynı zamanda bir kamu vakfının yapacağı işler de son derece anlamlı ve önemli."

“BÜYÜKŞEHİRLERDE MÜTHİŞ DERECEDE CAMİ İHTİYACI VAR”

Türkiye Diyanet Vakfı'nın sadece Türkiye'de yaptıklarıyla düşünülmemesi gerektiğini, Diyanet Vakfı'nın dünyanın her yerinde hizmetler gerçekleştirdiğini belirten Bekir Bozdağ, "Ben diliyorum ki, Türkiye Diyanet Vakfı Türkiye'nin her ilinde bir tane yurt yapma hedefini önüne koymalı ve bunun peşinden mutlaka gitmelidir. Özellikle kız öğrencilerimizin barınacağı yerlere daha fazla ihtiyaç var. Çünkü insanlar evlatlarını emanet edecekleri güvenli yerleri arıyorlar" dedi.

Kendisine de birçok yerde "Diyanet Vakfı bu noktada neden adım atmıyor?" diye sorulduğunu belirten Bozdağ, bu yurtların Türkiye'nin her yerine yayılması gerektiğine dikkat çekti. Belediye Başkanlarına da bir çağrıda bulunmak istediğini belirten Bozdağ, inşa edilecek camilerin o şehrin en dikkat çekici, en merkezi yerinde yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye'de cami sayıları üzerinden bir tartışma yapıldığını ve cami sayısının fazla olduğunu söyleyenler olduğunu hatırlatan Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin camilerinin dağılımına baktığınız zaman, kırsalı çıkardığınızda büyükşehirlerde müthiş denecek derecede bir cami ihtiyacının olduğu çok tartışmasız. Bana göre hiç tartışma yapmamak gerekiyor. Çünkü ekonomik imkanların artması veya başka nedenlerle insanların şehirlerde yaşamayı tercih etmesi, köyden kente göçü veya küçük kentlerden büyük kentlere göçü artırmıştır. Bugün Ankara'nın nüfusu 5 milyona dayanmışsa, İstanbul 15 milyona yaklaşmışsa o zaman bu kadar göçün ihtiyacı olan mabetlerin de oralarda hayata geçirilmesi lazım. Siz Türkiye'nin 10 hanelik köyünde, 20 hanelik köyünde olan camileri sayıya kadar sonra nüfusa böler, bir takım hesaplarla sonuca varırsanız hata edersiniz. Çünkü nüfus büyük yerleşim yerlerine artık gelmiştir, hayatını orada devam ettiriyor. O nedenle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizin ve illerimizin tamamının bu anlamda ciddi ihtiyaçları var. Zaman zaman Cuma namazı kılmak için cami arayanların, cami bulmakta zorlandıkları, bulan yerlere baktığınız zaman da yolların ibadet nedeniyle ulaşıma kapatıldığına dahi tanık oluyoruz. Bunlar doğru görüntüler değil. O nedenle diyoruz ki; şehirler gelişecek, değişecek daha iyi bir noktaya gidecek ama mutlaka mabetler de şehirlerin en güzel yerinde olacak. Çünkü bizim kültürümüzün, medeniyetimizin özünde bu var. Kurulurken bakıyorsunuz, mabet tam merkezde."

“BAZILARI CAMİ KARŞITLIĞINI ELEŞTİRİYLE GİZLİYOR”

Mabetlerin tartışılmaması gerektiğini belirten Bozdağ, Çamlıca'ya cami yapımını eleştirenlere de tepki gösterdi. Bozdağ, "Bakıyorsunuz Çamlıca'ya bir mabet yapılıyor onunla ilgili pek çok tartışmalar var, pek çok laf söyleyenler var. Ama söyleyenlere baktığınızda, 'Camilere dair ne bilginiz var?' diye sorduğunuzda doğru dürüst bilgi yok. Cami mimarisine dair ne bilgileri var, yok" diye konuştu.

Üniversitelerde cami mimarisine dair eğitim verilmediğine dikkat çeken Bozdağ, "Keşke Türkiye'nin üniversitelerinde cami mimarisi konusunda ayrıca öğrencilerini olumlu anlamda yetiştiren dersler olsa, çalışmalar olsa. Gayretler olsa, çabalar olsa daha doğru bir işi yapmış oluruz. Ama maalesef yok" şeklinde konuştu.

Bozdağ, Çamlıca'ya yapılacak olan camiye karşı çıkanların cami mimarisini incelemesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"Şimdi Çamlıca'da yapılacak camiyi eleştirenler, bu camilere dair mimari kültürü bilmeyenler, gidip görseler ben eminim bu konuda eleştirileri yerine katkılar varsa, onları sunmayı tercih ederler ki daha iyi olsun diye. Ama bazıları da cami karşıtlığını eleştiriyle gizliyorlar. Esasında onun mimariye dair, caminin yapımına dair fazlaca bir itirazı yok. Ona karşı, oraya yapılmasına karşı... Ama karşı olmanın fazla bir kendisi için sıkıntısı olacağını düşündüğü için başka tür eleştirilerin altına giriyorlar. Bunlara da dikkat etmek lazım. Diyorum ki, Türkiye'de cami mimarisi konusunda Türkiye'de üniversitelerimizin bu işe el atması lazım."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler