Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye’deki mal ve hizmetlerin pahalı olmasının nedenini, üretim ile nihai alıcı arasındaki aracı silsilesi ve yüksek vergi oranları şeklinde açıkladı.Yurtdışına giden tanıdıklara teknolojik cihaz siparişi vermek, benzin fiyatlarını dünyadaki örnekleriyle kıyaslamak ve düşük ücret karşılığında çalışmak Türkiye’de yaşayan insanların karşı karşıya kaldığı durumlardan bir kaçı. Dünyanın en pahalı etini, benzinini ve internetini kullanan Türkiye, en pahalı ülkeler arasında yer alıyor. Hayvancılıkta iddialı bir ülke olmasına rağmen etin kilosu 30, benzinin litresi ise 5 liraya satılan Türkiye, internete de çok yüksek ücretler ödüyor. Türkiye’de yaşanan pahalılığa dikkat çeken İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, üreticinin yeterli kazancı sağlayamadığını, tüketicinin ise fazla para ödediğini belirtti. Türkiye’deki mal ve hizmetlerin pahalı olmasının nedenini, üretim ile nihai alıcı arasındaki aracı silsilesi ve yüksek vergi oranları şeklinde açıklayan Prof. Dr. Emre Alkin, “Ülke olarak, internet, cep telefonu, benzin, motorin ve etin en pahalısını kullanıyoruz. Burada iki önemli sebep var. Bunlardan ilki, mal ve hizmetin üretimi ile nihai alıcısı arasındaki aracı silsilesinin sürekli olarak fiyat yükseltmesi. Durum böyle olunca hem topraktan mahsulü kaldıran hem de son alıcı mutlu olmuyor fakat aracılar ciddi para kazanıyor. Diğer neden ise vergi oranlarının çok yüksek olması. Neredeyse verginin de vergisini alınıyor. Bu kadar çok vergi olan bir ülkenin pahalı olması kaçınılmaz” ifadelerini kullandı.“SOSYAL YARDIM VE AİLE DESTEĞİ OLMADAN İMKANSIZ”Metropollerde yaşayan insanların hem sosyal yardımlar hem de aile desteğiyle ayakta kaldığının altını çizen Prof. Dr. Alkin, “Geliri düşük insanların da belli bir şekilde serveti var. Özellikle memleketlerinden toprak, mahsul veya kira geliri elde edenler, metropollerde bu yardımlar sayesinde ayakta kalıyor. Bu dayanışma durumu, insanların geçinebilmesine katkı sağlıyor. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama geliri 3 bin TL. Bunun 2 bin 800 TL’si yaşamsal harcamalara gidiyor. Geri kalan 200 TL ile de bütün bir ay geçinmek zorundalar. Dolayısıyla sosyal yardım ve aile desteği alıyorlar” diye konuştu. Bordro vergilendirilmesinin yüksek olmasından dolayı işverenlerin kayıt dışı istihdama yöneldiklerinin de altını çizen Prof. Dr. Emre Alkin, asgari ücretin ‘taban’ olduğunu ancak Türkiye’de kayıt dışı istihdamın fazlalığı nedeniyle bu sınıra dikkat edilmediğini belirtti.“KÜÇÜK YATIRIMCI PARASINI CEBİNDE TUTSUN”Küçük yatırımcılara profesyonellerin oyun alanına girmemeleri tavsiyesinde bulunan Alkin, “Önümüzdeki seçimler gelene kadar küçük yatırımcı, elindeki paranın tamamıyla yatırım yapmak yerine, bir kısmını cebinde tutmalı. Konut fiyatları artık yüksek fakat uygun fiyata bulunursa tercih edilebilir. Ev alırken çok dikkat edilmeli ve malın son alıcısı olunmamalı. Otomobil ise alır almaz değer kaybettiği için araba kullanamaya mecbur olmayanlar, acele etmemeli ve toplu taşıma araçlarını kullanmalı” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz