"Türkiye eğitimde pazar olabilir"
GAZİANTEP (ANKA) – Onur Demir bildiriyor - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eğitim konusunda Türkiye'nin iyi bir pazar olma şansı bulunduğunu ifade ederek, "Şu anda dünyada 2,5 milyon öğrenci kendi ülkesinin dışında üniversite eğitim yapıyor. Yani üniversite konusunda ciddi bir mobilizasyon var yer yüzünde. Türkiye bu konuda hayli mesafe kat etti, ama yabancı ülkeler için pazar olma konusunda biz gerekeni yapamadık. Bizim ODTÜ, Hacettepe, Boğaziçi gibi üniversitelerimiz var ama biz dünyadan insan cezbedemiyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Gaziantep'te bazı medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleri ile bir araya geldi. Türkiye'nin Ortadoğu'dan gelecek öğrenciler için bir Pazar olabileceğini ifade etti. Türkiye'de 70'li 80'li yılları çok büyük miktarda Ortadoğulu üniversite öğrencisi bulunduğunu anımsatan Çelik, "Her geçen gün bu azaldı. Özellikle geçen süreçte YÖK'ün kendi içine kapanık tavrından dolayı biz Ortadoğu'daki bu pastadan gerekli payı alamıyoruz. 11 Eylül saldırısından sonra Ortadoğulu artık ABD, İngiltere'de yani kıta Avrupa'sında rahatlıkla üniversite eğitimi yapamıyorlar" dedi.
-"YÖS'LE BU İŞ OLMAZ"-
Türkiye'de şu anda 14-15 tane yeni açılan vakıf üniversiteleri ile beraber 25 tane yabancı dilde eğitim yapan üniversite bulunduğunu belirten Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda 13 tanesi İngilizce, bir tanesi Fransızca eğitim yapan 14 tane üniversitemiz var bizim. Biz aslında bu eğitim meselesini çok iyi bir pazar haline getirebiliriz Türkiye'de şu anda Kıbrıs'ta 45 bin öğrenci var. Bunun 30 bini Türkiye'den gitmedir. Hatta daha fazla. Şu anda dünyada 2,5 milyon öğrenci kendi ülkesinin dışında üniversite eğitim yapıyor. Yani üniversite konusunda ciddi bir mobilizasyon var yer yüzünde. Türkiye bu konuda hayli mesafe kat etti ama yabancı ülkeler için pazar olma konusunda biz gerekeni yapamadık. Bizim ODTÜ, Hacettepe, Boğaziçi gibi üniversitelerimiz var ama biz dünyadan insan cezp edemiyoruz. Bizim çocuğumuz şimdi ABD'ye gitse dili yeterliyse herhangi bir üniversitede kabul alabiliyor mu, alabiliyor. Ama Türkiye'de alamıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Yabancı Öğrenci Sınavı (YÖS) ile bu iş olmaz. İlle Türkçe öğreneceksin diyor. Niçin ille de Türkçe şartı diyorsun sen buna?. Diyelim ki İranlı bir öğrenci mükemmel İngilizce biliyorsa ODTÜ'de okuması niçin problem olsun. Burada kalırsa ister istemez Türkçe öğrenecek"
-"ÖZEL OKULLARDAN HİZMET ALIMI YAPILABİLİR"-
Bakan Çelik, eğitimin devletin asli fonksiyonlarından olduğunu ve devlet tarafından verilmesi gerektiğine işaret ederken, herkese fırsat eşitliği verilmesi gerektiğini söyledi. Çelik, "Ancak, devlet bunu yaparken farklı yöntemler deneyebilir. Mesela şu anda Türkiye'de yüzde 2'lik özel okul kontenjanı var. Bunlar yüzde 45-50 dolulukla çalışıyor. Adam bina yapmış, yatırım yapmış ve bu milli servet. Şu anda o kontenjanın dolması için okullarda aşağı yukarı özel okullarda 320 binlik boş kontenjan var. Her 500 öğrenci için bir okul deseniz 640 okul yapıyor. 500 öğrenci için yapacağınız mütevazı bir okul 3 trilyona çıkıyor. Sizin bir katrilyon 800 trilyon liralık yatırım yapmanız lazım" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllık yatırım bütçesinin 1.3 katrilyon lira olduğuna dikkat çeken Çelik, özel okullardan hizmet alımı yoluyla eğitim verileceğine işaret ederek, "Bu özel okullarda öğrenci, devlete kaç paraya mal oluyorsa parasını vereyim okutayım. Sağlıkta hizmet satın alma yapıldı. Kimse diyor mu ki, ‘sağlık devletin asli fonksiyonudur' denmiyor. Sıkıntı yaşanmayan bir alan yok ki" diye konuştu.
-ÖSS DEĞİŞİKLİĞİ 2010'DA-
ÖSS'deki sistem değişikliği konusunda YÖK ile bir araya geldiklerini ve komisyon çalışmalarının devam ettiğini belirten Çelik, "Ne getirilirse getirilsin asla 1998'deki gibi olmayacak. Öğrencileri şoke eden baskın sistemler olmayacak. Bu seneki son sınıfları kesinlikle etkilemez. Bu tip uygulamalar ertesi gün uygulanan uygulamalar değil" dedi. Yeni oluşturulacak sistemin 2009 ÖSS'de uygulanmayacağını ifade eden Çelik, bu yıl ÖSS için çalışan öğrencilerin mevcut sisteme göre çalıştığını, bu nedenle en erken 2010 yılı itibariyle uygulanmasını düşündüklerini anlattı. (ANKA)
