Türkiye-Galler maçı Ada basınında: 'Türkiye, Bakü'de kendi evinde oynayacak'

Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (EURO 2020) bu akşam oynanacak Türkiye-Galler maçı, İngiltere ve Galler basınında geniş yer buldu.

Guardian spor yazarı Ben Fisher, Bakü'den yazdığı köşe yazısında Türkiye ve Azerbaycan için söylenen "Bir millet, iki devlet" sözünden bahsetti ve Galler'in bu maçta İstanbul'da oynamaya benzer bir taraftar kitlesiyle karşılaşabileceğini söyledi.

Fisher, iki ülkenin son dönemde yaşadığı siyasi ve askeri yakınlaşmayı da aktardı.

Milli takım forveti Burak Yılmaz'ın "İlk maçı İtalya'da deplasmanda oynadık, bu maçı evimizde oynayacağız" sözlerini hatırlatan Fisher, Galler futbolcularının bu beklenen taraftar desteğine tepkilerini ise şöyle aktardı:

"Galler'in defans oyuncularından Ethan Ampadu, 'Pozitif bir atmosferle karşılaşmayacağımızı biliyorum. Bu bazı oyuncular için bir şok olabilir ama hepimiz daha önce seyirci önünde oynadık. Ne olabileceğini biliyoruz. Sahada hepimizde birer megafon olsa daha rahat ederdik' dedi.

"Gareth Bale ise bunu iple çekiyor: 'Rakip taraftarlar önünde deplasman maçları oynamaya alışkınız. Bu bizi sahada daha acımasız olmak ve taraftarları susturmak için kışkırtıyor.'"

Türkiye'nin grubu ilk ikide bitirme iddiasını sürdürebilmesi için bu maçı kaybetmemesi şart.

Fisher Türkiye'nin İtalya karşısındaki yenilgiden ders çıkarmış olabileceğini, ilk 11'de Merih Demiral yerine Ozan Kabak'ın yer alabileceğini yazdı.

Times gazetesinin spor muhabiri Gary Jacob ise haberine Galler Milli Takımı'nın Bakü'deki ortamından bahsederek başladı:

"Galler takımının kaldığı otelim koridorları motive edici mesajlarla dolu. Oyunların banyolarında ise sloganları yazıyor: En iyi oyun takım oyunudur.

"Son yıllarda bu birlik ruhunu maçlardan kopmayıp beklenmedik sonuçlar almakta kullandılar. Bu akşam Bakü'de, kendilerinden daha güçlü Türkiye'nin İtalya'ya 3-0 yenildikten sonra kazanmak zorunda hissedeceği bu maçta da benzer bir durum yaşanabilir."

'Galler bıçak sırtında'

Jacob, Galler'in işinin de kolay olmadığını aktardı:

"Galler'in durumu da bıçak sırtında. Son maçta İtalya'yı Roma'da yenemeyeceklerini varsayarsak, gruptan çıkmak için gereken galibiyeti alabilecekleri tek maç bu.

"Fakat Galler bugüne kadar hiçbir turnuvada ikinci maçını kazanamadı ve karşılarında 4 bini Türkiye'den gitmiş, 31 bin kişilik bir Türkiye taraftarı olacak."

Türkiye'nin İtalya karşısında geriye yaslanıp kontra atağa da çıkamadığını hatırlatan Jacob, bunun Galler'e cesaret verdiğini belirtti.

Jacob Galler'in elindeki en büyük silahların kanat oyuncusu Dan James'in hızı ve 1,96 metrelik forvet Kieffer Moore'un boyu olduğunu yazdı.

İsviçre savunmacılarının son maçta Dan James'i durdurabilmek için kart görmeyi göze aldığını hatırlatan Jacob, karşısında yer alması beklenen Türkiye beki Zeki Çelik'in son baçta İtalyan oyuncular Leonardo Spinazzola ve Lorenzo Insigne karşısında etkisiz oyununun James'e umut verdiğini aktardı.

Türkiye savunmasına bakış

Jacob Türkiye savunması hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Merih Demiral ve Çağlar Söyüncü iyi savunmacılar olsa da baskı altında hatalar yapabiliyorlar. Türkiye eleme grubundaki 10 maçta yalnızca üç gol yedi ve bunlardan ikisi kornerden, biri de serbest vuruştandı. Türkiye'nin İtalya karşısında duran top savunmasında zorlanması, hava toplarında etkili Kieffer Moore'a imkan sağlayabilir. Moore havadaki yeteneklerini İsviçre maçında herkese gösterdi."

Galler'in en büyük haber sitelerinden WalesOnline'ın futbol yazarı Ian Mitchelmore ise Galli kaleci Danny Ward'ın İsviçre maçındaki performansını hatırlattı ve Galler'in geri düştüğü karşılaşmada oyundan kopmadan beraberliği yakalayabilmesinde büyük bir etkisi olduğunu söyledi.

Mitchelmore, Galler'in FIFA sıralamasında Türkiye'nin 12 basamak üstünde, 17. sırada yer aldığını da hatırlattı.

Fikstür etkisi

Mitchelmore, teknik direktör Rob Page'in fikstürün önemine dair görüşlerini de aktardı:

"Fikstüre baktıklarında çok zor bir açılış maçıyla karşılaştılar. Bu yüzden üç puan almaları gereken maç olarak gözlerine bizi kestirmişlerdir.

"Biz ise buna tamamen hazırız. Çok iyi bir İsviçre karşısında geriye düşmemize rağmen puan almayı başardık.

"Turnuvalarda en önemli şey her zaman performans değildir, bazen de kazanmasını bilmektir.

"İki maçtan dört puan alırsak grubu istediğimiz yerde bitirmeye bir adım yaklaşırız."

WalesOnline'ın bir diğer spor yazarı Tom Phillips de Türkiye karşısında alınacak üç puanın Galler'in gruptan çıkma şansını önemli ölçüde artıracağını yazdı.

Turnuvadaki altı grupta ilk iki sıradaki takımlar bir üst tura çıkacak. Ayrıca gruplarını üçüncü sırada bitiren altı takımdan en başarılı dördü de bu tura çıkacak.

Phillips de diğer gazeteciler gibi, Galler'in en güçlü silahlarının Daniel James ve Kieffer Moore olduğunu belirtti.

Fakat bahis sitelerinin Türkiye'yi favori olarak gördüğünü hatırlatan Philips, Galler'in işinin kolay olmadığını vurguladı.

Maç hakkında bilgiler

• İki takım en son 1997'de Dünya Kupası elemeleri için İstanbul'da karşılaşmış, Türkiye maçı 6-4 kazanmıştı. Bu Galler'in 4 gol atmasına rağmen kazanamadığı tek maç olarak tarihe geçti.
• Milli futbolcu olarak ilk formasını 1996'da Türkiye'ye karşı giyen Galli teknik direktör Rob Page, 1997'deki son maçta da oynamıştı.
• Türkiye, İtalya maçında yalnızca üç şut çekebildi. Bu Türkiye'nin bir Avrupa Şampiyonası maçında en az sayıda şut çektiği maç oldu. Şutların hiçbiri kaleyi bulmadı.
• İtalya'ya yenilen Türkiye böylelikle katıldığı yedinci büyük turnuvada da ilk maçı kaybetme geleneğinden vazgeçmedi. Öte yandan ikinci maçı kaybetmemeyi başardıkları son üç turnuvada da gruptan çıktılar. Bunlar EURO 2000, 2002 Dünya Kupası ve EURO 2008'di.
• 24 yıl 352 günlük yaş ortalaması, Türkiye'yi turnuvanın en genç takımı yapıyor.
• Galler'in Avrupa Şampiyonası finallerinde 7 maçta gol atmayı başaramadığı tek karşılaşma, EURO 2016 yarı finalinde Portekiz'e 2-0 elendikleri maçtı.
• Galler, Kieffer Moore'un gol attığı hiçbir maçı kaybetmedi. Moore'un milli formayla attığı altı golünden dördü kafa golüydü.
• Gareth Bale Galler forması giydiği son 12 karşılaşmada gol atamadı. Bu 2007-2010 arası gol atamadığı 20 maçın ardından en uzun golsüz dönemi oldu.