İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Direktörü Dr. Zsuzsanna Jakab, Avrupa'ya döndüğü zaman geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında daha fazla nasıl çalışma yapabileceklerini, geleneksel tıp sistemleriyle modern tıp sistemleri arasında nasıl bir entegrasyon sağlayabilecekleri konularını ele alacaklarını belirterek, "Bu konuda da faaliyetler yapmakla ilgili girişimlerimizi başlatacağız. Türkiye, bu noktada gerçekten çok şey öğrenebileceğimiz bir ülke. Bununla ilgili dünyanın çeşitli ülkelerinde bu çalışmalar var ve Türkiye bu alandaki örnek, model ülkelerden bir tanesi." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen 1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'ne katılmak üzere Türkiye'de bulunan Jakab, AA muhabire değerlendirmelerde bulundu.
Jakab, 1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nin düzenlenmesi vesileyle Türkiye'yi tebrik etmek isteğini dile getirerek, Türkiye'nin bu alanda çok önemli bir iş başardığını söyledi.
Kongrenin Türkiye'de düzenlenmesinin de bu kapsamda çok büyük bir başarı olduğuna işaret eden Jakab, "Bilindiği gibi Dünya Sağlık Örgütü de bu alanda çabalar sarf ediyor ve bizim artık geleneksel, tamamlayıcı tıp uygulamalarıyla modern, konvansiyonel tıp denilen uygulamaları birleştirmemiz, bunları entegre etmemiz bir zorunluluk." değerlendirmesini yaptı.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının modern tıp ile entegrasyonunun tüm dünya insanlarının da avantajına olacak önemli bir gelişme olduğunu aktaran Jakab, bu kapsamda Türkiye'nin gösterdiği başarıları yakından takip ettiklerini söyledi.
Dr. Zsuzsanna Jakab, bu noktada Türkiye'nin bir başarı hikayesine sahip olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bu konuda çok faydalı ve yararlı faaliyetlerde bulunuyor. Bu çok önemli bir inisiyatif. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sayın eşleri hanımefendinin de ifade ettiği üzere, bizim bu konuya daha bilimsel olarak eğilmemiz gerekiyor. Bu noktada araştırma merkezlerinin kurulması gerekiyor. Ben de bunu destekliyorum. Burada yapılan faaliyetten ben çok önemli mesajlar da aldım ve Avrupa'ya dönerken Avrupa'ya bu mesajları da götüreceğim. Avrupa'da benzer uygulamalar var, Avusturya, Almanya, Macaristan gibi ülkelerde bu tarz uygulamalar var fakat bu uygulamalar daha çok bireysel girişmeler şeklinde veya birtakım kurumların münferiden yaptığı girişimler düzeyinde. Bu ölçekte bir girişim henüz yapılmadı. Ben de bunu önemli bir mesaj olarak algılıyorum ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü olarak, Avrupa'ya döndüğümde bu alanda, özellikle sağlık sistemleri birimimiz ile bu alanda nasıl daha fazla çalışma yapabileceğimiz, geleneksel tıp sistemleriyle modern tıp sistemleri arasında nasıl bir entegrasyon sağlayacağımız konularını tartışacağız. Bu konuda da faaliyetler yapmakla ilgili girişimlerimizi başlatacağız. Türkiye, bu noktada gerçekten çok şey öğrenebileceğimiz bir ülke. Bununla ilgili dünyanın çeşitli ülkelerinde bu çalışmalar var ve Türkiye bu alandaki örnek, model ülkelerden bir tanesi. Bu nedenle tekrar Türkiye'yi tebrik etmek istiyorum."
- "Türkiye'nin başarılarını ilgiyle takip ediyoruz"
Sağlık Bakanlığı ile DSÖ arasında "Teknik İşbirliği Anlaşması" imzalandığını hatırlatan Jakab, aynı zamanda Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ile gerçekleştirdikleri ikili görüşmenin kendileri açısından çok faydalı olduğunu dile getirdi.
Jakab, Sağlık Bakanlığı ile iki yıllık bir iş birliği anlaşması imzalandığına işaret ederek, "Bu anlaşma 2019 yılının sonuna kadar geçerli olacak bir anlaşma. Türkiye ile ilişkilerimiz her zaman muhteşem olmuştur, çok üst düzeydedir. Türkiye'nin sağlık alanında gerçekleştirdiği başarıları ilgiyle takip ediyoruz. Özellikle temel sağlık göstergeleri olan beklenen yaşam süresinin artırılması, anne-çocuk ölümlerinin azaltılması noktasında Türkiye çok önemli başarılara imza attı. Bu alanda Türkiye gerçekten yakinen iş birliği yaptığımız, bizim açımızdan çok önemli bir iş birliği ortağı. Bunun bu şekilde de devam edeceğine de inancım tam." diye konuştu.
Dr. Zsuzsanna Jakab, bunların yanında görüşme esnasında birtakım özel konularına da değinildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bazı konularda hakikaten örnek gösterilecek başarıları var. Dünya Sağlık Örgütü olarak biz bunlar üzerinde de iş birliğimizi artırmak istiyoruz. Bu meselelerden biri genel sağlık sigortası hedefi. Dünya Sağlık Örgütü'nün böyle bir hedefi var, Türkiye zaten şu anda genel sağlık sigortası hedefini gerçekleştirmiş durumda. Biz Türkiye'den öğrenilecek birtakım dersler alıp, bunu henüz uygulamamış ülkelere aktarmak açısından Türkiye ile iş birliği yapmak istiyoruz. Bir de mülteciler konusunda da Türkiye'nin yaptığı çalışmaları yakından takip ediyoruz. Aşı ile önlenebilir hastalıklar konusunda da birtakım ortak çalışmalar geliştiriyoruz. Türkiye'de geçtiğimiz yıllar içerisinde çok fazla miktarda mülteciye ev sahipliği yapıldığı için aşı ile önlenebilir hastalıklar ve bağışıklama çalışmaları da çok daha fazla önem kazanmış durumda."
- "Tütün lobisine karşı kararlı siyasi irade için tebrik ediyorum"
Jakab, tüm bunların yanında dünyada çok önemli olan bir halk sağlığı sorunu haline gelen kronik ve bulaşıcı olmayan hastalıklar meselesi olduğunu belirterek, bunun çok önemli bir konu olduğuna dikkati çekti.
Avrupa'da gerçekleşen her 10 ölümden 9'unun kronik ve bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle meydana geldiğini ifade eden Jakab, "Bu çok önemli rakam, Türkiye'de de her 5 ölümden 4'ü, aşağı yukarı rakamlar aynı, sorun da aynı. Bu ortak sorunla ilgili, bu hastalıkların altında yatan sebeplerle ilgili ortak çalışmalar yapmamız da gerekiyor. Bu konuda önemli çalışma alanlarından bir tanesi tütün ürünlerinin kontrolü meselesi. Bu açıdan da Türkiye'yi tütün lobisine karşı gösterdiği kararlı siyasi irade nedeniyle de tebrik etmek istiyorum. Çünkü Türkiye'nin bu tütünle mücadelesini, Dünya Sağlık Örgütü de destekledi ve yanında durdu. Bu da çok önemli bir başarı Türkiye açısından." değerlendirmesinde bulundu.
Jakab, tüm bunların yanında birtakım başka konularda da iş birliği yapmaya devam edildiğini, özellikle sağlıkta hakkaniyet ve eşitsizliklerin giderilmesi alanında çalışmalar yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Ayrıca diğer iş birliği konularına bakacak olursak HIV, tüberkülozun önlenmesi gibi çalışmalar da var. Buna ek olarak da antimikrobiyal direnç meselesi var. Antibiyotik konusu çok önemli bir nokta. Antibiyotiklerin reçetelenme miktarı, antibiyotik reçeteleme alışkanlıklarıyla da bizim mücadele etmemiz, uğraşmamız gerekiyor. Bu alanda da iş birliği yapmaya devam ediyoruz. Bütün bu çalışmalar sadece bu alanlara destek olmakla kalmayacak, aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine sağlık açısından ulaşabilmek için de çok önemli olacak. Aynı zamanda 2020 stratejik hedeflerimiz var. Avrupa bölgesinde 2020 hedeflerine ulaşılması için de bu çalışmaların önemi çok büyük."