HABER

"Türkiye için kesin karar alınmalı"

BRÜKSEL (İHA) - İtalya cumhurbaşkanı adaylarından ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu insani yardım ve tüketici işlerinden sorumlu eski üyesi Emma Bonino, AB içinde son günlerde yaşanan Türkiye tartışmalarına açıklık getirdi. Türkiye - AB ilişkilerinin tahlilini yapan Bonino, "Türkiye, Avrupa'nın önemli siyasi ve ekonomik aktörlerinden biridir. AB artık Kopenhag'da Türkiye ile ilgili kararını versin" dedi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Bonino, AB içinde kuzey ile güney dengesinin tamamen yok olduğuna işaret ederek AB üyesi Akdeniz ülkelerini de bu konuda bilinçsiz hareket etmekle suçladı. Yıllardır AB projesinin siyasi olduğu yönünde mücadele verdiğini, kuruluşun bir coğrafya ve din projesi olduğunu düşünmediğini hatırlatan Emma Bonino, "Türkiye'nin dini, kültürel ve coğrafi nedenlerden dolayı Avrupalı olmadığını savunanların dünyadan haberleri yok. Gerçekleri çarpıtıyorlar. Bu yöndeki görüşleri ortaya sürenler, aslında AB anayasasının içine dini maddeleri sokmak istiyorlar. AB anayasasına din, kültür gibi konular dahil edilirse, bu AB projesinin sonu olur. Din ve devlet işlerini bir arada yapmak geriye gitmektir. AB'de 12 milyon Müslüman var. Her türlü zorluğa rağmen AB'de din ve devlet işleri birbirinden ayrıldığı için Ortodoks, Hıristiyan, Müslüman, Protestan ve Yahudiler sorunsuz şekilde bir arada yaşıyor. AB'yi siyasi proje halinden çıkarıp, dini ve kültürel bir proje haline getirmek teokratik düzene geçmektir. Yani İslam yasaları ile yönetilen ülkelerin sistemine dönüştür. Bu ülkeleri eleştirip aynı sisteme geçmektir. Bunun bir başka anlatım tarzı da zaten olamaz" diye konuştu.

Türkiye'nin AB kriterlerini yerine getirdiği zaman tam üye olarak birliğe alınması gerektiğini belirten Emma Bonino, "Ancak şartlar ne olursa olsun, Türkiye'ye diğer adaylardan farklı bir muamele yapmamak gerekli. Burada Türkiye'nin Avrupalılığının tartışmaya açılması, aslında AB'nin 'Avrupa vizyonu' olmamasından kaynaklanıyor. AB çok zor bir süreçten geçiyor. Genişleme ve AB reformlarının üstesinden gelinemedi. AB, Amsterdam ve Nice'de yeniden yapılandırılamadı. Sorunlar birikti, dağ gibi oldu. Türkiye gibi zor bir dosya karşısında, AB'de her kafadan bir ses çıkar hale geldi. AB nereye gittiğini bilmeyen bir durumda" dedi.

Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı çıkmaların yeni bir gelişme olmadığını hatırlatan Bonino, "Ancak bu karşı çıkmalar genelde kapalı kapılar arkasında kalırdı. Şimdilerde Türkiye Avrupalı değil gibi saçma sapan şeyleri gündeme getirerek, Avrupa kamuoyunun zihnini karıştırmaya çalışan çevreler şunu bilmeli ki, yaptıkları sadece aşırı uçların işine yarıyor. Avrupa'nın güvenliğine ve istikrarına bir katkı getirmiyor" diye konuştu.

Letonya'yı içine alan bir AB'nin Makedonya, Arnavutluk, Hırvatistan, Bosna Hersek gibi Balkan ülkelerini görmezlikten geldiğini, Avrupa haritasına bakıldığında genişleme sonrası ortaya Avrupa kıtasının tam ortasında siyah bir delik açıldığının gözlendiğini belirten Bonino, "AB içinde bugüne kadar, sanki Balkan ülkeleri Avrupa kıtasında değil de başka bir kıtada yer alıyor gibi bir politika izlendi. AB üyesi Akdeniz ülkeleri ise maalesef güney-kuzey dengesini kuramadılar. Bu ülkelerin yöneticileri ellerine geçen avantajları kullanamadılar. Bir anlamda bu ülkelerin lider kadrolarının vizyonlarının olmadığı da ortaya çıktı. İtalya, İspanya, Fransa, Portekiz, Yunanistan AB'nin Akdeniz boyutunun ne demek olduğunu anlayamadılar. Bu çerçevede miyop bir politika izlediler. Ancak AB'nin kuzey kanat ülkeleri kendi çıkarlarını birlik içinde güney kanat ülkelerinden daha iyi kullandılar" ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler