PARİS (ANKA)- Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Avrupa Birliği'nin, Türkiye'deki demokrasinin gelişmesine yardımcı olmayı sürdürmesi gerektiğini söylerken "Türkiye ile müzakere sürecini sürdürmek çok daha iyi özellikle bu ülke Temmuz seçimleri öncesi çok zor bir dönemden geçtiği için. Bu ülkenin katılımına ilişkin nihai karar, ancak bu (müzakere) sürecin sonunda alınmalıdır" dedi.
Rehn, Fransız Le Figaro gazetesi ile yaptığı söyleşide Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin Türkiye'ye yaklaşımını ılımlaştırmasını olumlu karşıladığını belirterek, "Avrupa ile İslam arasındaki ilişki, bana göre, Avrupa için en büyük meydan okumadır. Türkiye, şimdiden Avrupa ile Müslüman uygarlıkları arasında bir köprüdür" dedi.
Olli Rehn, Sarkozy'nin Türkiye konusunda "sorumlu bir tutum" takındığını belirterek "Türkiye ile müzakere sürecini sürdürmek çok daha iyi özellikle bu ülke Temmuz seçimleri öncesi çok zor bir dönemden geçtiği için. Avrupa Birliği, Türkiye'deki demokrasinin gelişmesine yardımcı olmayı sürdürmeli. Bu ülkenin katılımına ilişkin nihai karar, ancak bu sürecin sonunda alınmalıdır" şeklinde konuştu.
Üç başlığın açılmasının taşıdığı öneme de değinirken Rehn, bunun AB için Aralık 2006'daki angajmanına saygı göstermesi anlamına geleceğini belirterek "Türkiye için önemli bir işaret çünkü birçok Türk, birliğin inandırıcılığını sorguluyor. Bu, Türkiye'deki reform sürecinin demirleşleştirilmesi için esastır" ifadesini kullandı.
Olli Rehn, Fransa'nın yıl sonundaki zirvede Avrupa'nın sınırları tartışmasını açmasından korkup korkmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken de "Kesinlikle hayır. Bu tartışma Fransa'da General de Gaulle'nin seçilmesinden bu yana var" ifadesini kullandı.
Avrupa'nın sadece coğrafi olarak değil aynı zamanda değerler ile tanımlandığına dikkat çeken Rehn, "Aralık ayında yakın gelecekte başka bir adaylığı kabul etmeme kararını verdik ancak aynı zamanda Türkiye ve Balkan ülkelerine verdiğimiz sözleri tutmamız gerektiğini de söyledik" dedi.
AKP'NİN GİZLİ GÜNDEMİ YOK
Olli Rehn "AKP'nin bir gizli gündeminin olduğuna inanıp inanmadığı" yolundaki sorusuna da "Hayır" yanıtını verdi. Rehn şunları söyledi:
"Hayır. Bu korkular, abartılı. Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün iktidarından beş yıl sonra bu gizli gündemin hiçbir kanıtı bulunmuyor. Bana göre, nasıl Avrupa'da ‘hıristiyan demokrat' partiler varsa, AKP ‘Müsülman demokrat' bir parti. Avrupa perspektifi, benim ‘post İslamcı' olarak nitelendirdiğim bu Müslümanlar için çok olumludur. Onlara laik mekanizmanın etkisine karşı güvenceler veriyor. Avrupa'nın talep ettiği reformların -özellikle ifade özgürlüğü- kabul edilmesi Kemalist akım için daha zor."