ANKARA (İHA) - Türkiye, önceki gün İstanbul'da yapılan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) 31. Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda diplomatların tabiri ile bir taşla 3 kuş vurdu. İKÖ Genel Sekreterliği ve bir yıllık dönem başkanlığını alan Türkiye, İslam ülkelerine 'Müslüman Kıbrıs Türk Halkı' ifadesini kabul ettirdi. Ankara şimdi de İKÖ'ye işlevsellik kazandırmak ve dünya kamuoyu nezdinde güçlü bir konuma getirmek için kolları sıvadı.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Türkiye, İstanbul Zirvesi'ni beklentilerinden de fazlasını elde ederek noktaladı.
Yaklaşık 6 aydır sürdürülen yoğun çalışma sonucunda Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından toplantıya götürülen metin, ufak tefek değişikliklerle zirvenin sonuç bildirisi haline geldi. Türkiye'nin İKÖ Genel Sekreter Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, Suudi Arabistan ve Mısır'ın yoğun lobi faaliyetlerine rağmen 56 üye ülkenin 32'sinden oy alarak Genel Sekreter olması da diplomatik çevreler tarafından 'zafer' olarak nitelendiriliyor. İKÖ'nün tek laik ülkesi olan Türkiye'nin teklifi ile Genel Sekreter'in teamüller dışında seçimle göreve getirilmesi ise İKÖ'de 'deprem' etkisi yaptı.
Toplantıya katılan Türk delegasyonundan bir yetkili, Uganda heyetinin "Hayatımızda ilk defa oy kullandık" şeklinde ifadeler kullandığını belirterek, Türkiye'nin adayına karşı çıkan ülkelerin bile Ankara'ya, toplantıya ilişkin teşekkürlerini ilettiğini söyledi. Ankara, bundan sonraki süreçte hem bir senelik Dönem Başkanlığı, hem de İhsanoğlu'nun üslendiği genel sekreterlik avantajı ile İKÖ'yü yeniden işlevsel bir uluslararası örgüt haline getirmek için çalışmalara başladı. Bu amaçla, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bulunan ancak faaliyetleri durdurulan 'İKÖ Dairesi'ni yeniden işler hale getirecek olan Ankara, İKÖ'yü dünya kamuoyu nezdinde sözü geçen güçlü bir örgüt haline getirmek istiyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, bu çalışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İslam ülkeleri dünyada hiçbir şey olmamış gibi
davranıyor, kendi alemlerinde yaşıyorlar. Herkesin gerçeklerle yüzleşmesinin vakti geldi. İslam alemi içinde ciddi birtakım problemler var. Büyük bir coğrafyayı temsil eden İKÖ gibi bir teşkilat bugünkünden daha farklı davranmalı, dünya ve bölge gündemine sahip çıkmalı. Amaç, İKÖ'yü bölgesel ve uluslararası sorunların nasıl çözülebileceğini düşünen bir teşkilatı oluşturmak ve onu işler hale getirmek" ifadelerini kullanıyor.