HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türkiye ile görüşmelerde tıkanıklık yok

ANKARA (İHA) - Irak Cumhurbaşkanı Gazi El-Yaver, Kerkük'ün Iraklılar'ın ortak bir kenti olduğunu belirterek, bir grubun bir diğerine üstünlük sağlamasının söz konusu olamayacağını söyledi.

Yaver, Kerkük ile ilgili yorumları kendi içişlerine müdahale olarak algılamadıklarını da bildirdi. Yaver, Sheraton Oteli'nde düzenlenen ve VEİK/Türk Irak İş Konseyi Toplantısı ardından aynı yerde bir de basın toplantısı düzenledi. El-Yaver toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye yaptığı ziyaretin her iki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi açısından çok verimli geçtiğini söyledi.

Görüşmelerde ele alınan tüm konularda tamamen mutabakat olduğunu bildiren El-Yaver, bugün Türk basınında yer alan tablodan hoşnut olmadığını söyledi. Basının dünkü temasları sanki görüşmelerde tıkanıklık varmış gibi kamuoyuna yansıttığını ifade ederek, "Tıkanıklığa neden olacak hiç bir konu yoktur" dedi.

El-Yaver açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

El-Yaver, Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaretler kapsamında ilerleyen günlerde Irak'a komşu ülkelere ve Arap ülkelerine de ziyaretler yapacağını söyledi. El-Yaver, dün ve bugün Ankara'da yaptığı temaslar sırasında 'su konusunun' da gündeme geldiğini belirterek, Ankara'ya başlattıkları ziyarette aslında öncelikle su istemeye geldiklerini söyledi. El-Yaver taraflar arasında ilerleyen günlerde bu konuya ilişkin temasların sürdürüleceğini söyledi. El-Yaver'e Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Kerkük'e özel statü verilmesine ilişkin beyanatları da soruldu. El-Yaver bu konuda şunları kaydetti:

"Kerkük, Iraklıların ortak bir kentidir. Yeni dönemde isteğimiz vatandaşlarımız için bu bölgede tam bir eşitliğin hüküm sürmesidir. Geçmişten beri Kerkük'te çeşitli etnik gruplar barış içinde yaşadı. Gelecekte de böyle olacaktır. Bu kent ile ilgili geçmişte bazı baskı olayları oldu. Irak vatandaşı zorunlu göçe tabii edilmişse şimdi yeniden evine dönmesi en doğal hakkıdır. Ancak bir grubun diğerine üstünlüğü söz konusu olamaz".

El-Yaver, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun kısa zaman içinde yeniden faaliyete geçeğini açıkladı. El-Yaver bu konunun gecikmesinin siyasi bir mesele olmadığını belirterek bir buçuk aydır görev başında olduklarını, Irak Dışişleri Bakanlığı'nın bu süreçte yoğun bir program yürüttüğünü bu nedenle böyle gecikmelerin olabileceğini kaydetti. El-Yaver, Kerkük ile ilgili çeşitli ülkelerden yapılan yorumların kendi içişlerine müdahale olarak algılanıp algılanmadığının sorulması üzerine, böyle bir algılamanın olmadığını, bu durumun dost ülkeler ile güvenlik konusunda iş birliği olarak değerlendirildiğini söyledi. El-Yaver, bir soru üzerine ikinci sınır kapısının açılması konusunda çalışmalarının sürdürüldüğünü bu çalışmaların sona ermesi halinde uygulamaların başlayacağını kaydetti.

Irak Cumhurbaşkanı'na Necef'de meydana gelen olaylara yönelik sorular da soruldu. El-Yaver'de öncelikle insan kanı akıtmanın büyük bir günah olduğunu söyledi. Bu konuya ilişkin her türlü çözüme açık olduklarını kaydeden El-Yaver, "Birileri Irak yönetimi ve Irak ordusu dışında bir iktidar ve ordu kurmak istiyorsa buna engel oluruz. Böyle bir durum dünyanın hiç bir ülkesinde yoktur. Herkesi silahları bırakıp politik mücadele yapmaya davet ediyoruz" diye konuştu. El-Yaver, Kuzey Irak'taki PKK/Kongragel'e yönelik Irak yönetiminin ne yapacağının sorulması üzerine, kendilerinin bu bölgedeki barış ve istikrarı öncelikle komşu ülkeler için istediklerini kaydetti. El-Yaver, Irak'ın komşularını tehdit eden terör gruplarına hiç bir şekilde tolerans göstermeyeceklerini kaydederek, bu konuya yönelik Irak'taki tüm güvenlik güçlerinin girişimlerde bulunduğunu ve kısa sürede konunun halledileceğini umduğunu söyledi.

Basın toplantısının sonunda El-Yaver'e daha önceden yaptığı 'İçişlerimize karışmayın' beyanı da soruldu. "Sizin karşınızda dehşete düşüyorum" şeklinde basına tepki gösteren El-Yaver, "Neden kelimeleri cımbızla çekiyorsunuz. Açıklamamın tamamını gözden geçirmelisiniz. Eğer maksatlı olarak bir kelime seçerseniz, bu sonuçta yanlış anlamalara neden olur. Ben Irak olarak hiç bir ülkenin güvenliğine tehlike teşkil edecek, hiç bir kurum ve kuruluşun Irak'ta barınmalarına imkan vermeyeceğiz demiştim. Sözümün devamında da hiç kimsenin kendi içişlerimize müdahale etmemesini istemiştim. Bu Birleşmiş Milletler'in belirlediği bilinen bir ilkedir. Bu ilke iyi komşuluk yapmak ve iki ülkenin birbirinin içişlerine karışmamasıdır. Ben de bunu kastetmiştim" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler