FRANKFURT (İHA) - Türkiye'deki gelişmelerle ilgili olarak uzun bir süreden beri sessiz kalan Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, sessizliğini Almanya'da yayımlanacak Berliner Zeitung Gazetesi'ne verdiği demeçle bozdu.
Komisyon'un yayımlayacağı ilerleme raporunda Ankara'nın kaydettiği ilerlemenin altının çizileceğini belirten Verheugen, üyelik müzakerelerine başlanması için ise, "AB'nin siyasi kriterlerinin yasal olarak yerine getirilip fiilen uygulanmasının gerektiğini" vurguladı.
Genişleme sürecini değerlendiren Günter Verheugen, Kopenhag Zirvesine kadar izlenecek yol ve genişleme takviminin önündeki engelleri değerlendirdi.
Türkiye ile ilgili olarak soruları yanıtlayan Günter Verheugen, Türkiye'nin ilerleme raporunda nelerin yer alacağı konusunda bilgi verdi. Verheugen, 9 Ekim tarihinde yayımlanacak olan ilerleme raporunda Ankara'nın kaydettiği ilerlemelerin altının çizileceğini vurguladı.
Verheugen, 9 Ekim tarihinde yayınlanacak olan Türkiye ilerleme raporunun seçimleri müspet veya menfi bir şekilde etkileyeceğinin bilincinde olduklarını, bu çerçevede "alçakgönüllü" bir rapor hazırlayacaklarını ima etti.
Verheugen, Türkiye'nin henüz Kopenhag kriterlerini yerine getirmediğine ancak geçtiğimiz yıllara oranla ciddi ilerlemeler kaydettiğine işaret etti. Buna karşılık Türkiye'nin ilerleme kaydetmediği hatta gerileme kaydettiği hususlarda da komisyonun sessiz kalmayacağı ve bu konuların altını çizeceğini belirtti.
HAPİSTEKİ GAZETECİ VE SİYASETÇİLER "Türkiye'nin kaydettiği ilerlemeler ışığında üyelik müzakerelerine yönelik tarih verilmesi için erken mi?" sorusuna Verheugen, aday ülkeler AB'nin siyasi kriterlerini yasal olarak yerine getirip fiilen uyguladığı andan itibaren üyelik müzakerelerine başlanabileceğini, Türkiye'de böyle bir durumun henüz olmadığını vurgulayarak yanıt verdi. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ile insan hakları kuruluşlarının Türkiye'de insan hakları ihlalleri ile işkencenin bulunduğuna dair raporları bulunduğunu hatırlatan Verheugen, demecinde ayrıca, şiddet çağrısında bulunmamalarına rağmen sadece siyasi görüşlerinden dolayı hala hapislerde gazeteci ve siyasetçilerin bulunduğuna da dikkat çekti.
Adalet ve Kalkınma Partisi lideri Recep Tayyip Erdoğan hakkında Yüksek Seçim Kurulu'nun aldığı karar konusunda düşüncelerini dile getiren Verheugen, bunu, Türkiye'de demokrasinin tam olarak istendiği yönde gelişme kaydetmemesinin açık bir örneği olarak niteliyor. Verheugen, demokratik ortamın henüz oluşmadığını ama en azından AKP'nin yasaklanmadığını ve seçimlere katılma hakkı olduğuna dikkat çekerek bunu da bir ilerleme olarak nitelendiriyor.
Türkiye'ye tarih verilmesi konusunda komisyona olağanüstü baskı geldiğini hatırlatan Verheugen, yıl başından bu yana Türkiye'nin bu yönde diplomatik girişimlerini sürdürdüğünü belirtiyor.
Yıl sonunda düzenlenecek olan Kopenhag Zirvesi'nde Ankara'ya üyelik müzakerelerine yönelik tarih verilmemesinin AB'nin Türkiye'yi aday olarak istemediği anlamına gelmediğini ısrarla vurgulayan Verheugen, "Türkiye'yi AB'ye ciddi bir şekilde istiyor musunuz?" sorusuna, "Evet, istiyoruz. Helsinki Zirvesinde AB'ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları Türkiye'yi aday ülke ilan etmişlerdir. Buna da inanıyorum. Aksi bir karar alınana kadar Türkiye, AB'ye adaydır" diye cevap verdi.