Türkiye İnterneti Sevdi

Dünya Bilgi Toplumu ve Telekomünikasyon Günü nedeniyle Tüm Telekomünikasyon İşadamları Derneği (TÜTED) tarafından düzenlenen panelde konuşan Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'nin interneti çok sevdiğini, aylık ortalama 33 saat ile dünyada İngiltere'den sonra gelen ikinci ülke olduğumuzu söyledi.

BTK Başkanı Dr. Acarer, Türkiye'de internet ile ilgili gelişmelere dikkat çekmek istediğini belirterek şöyle konuştu: "Türkiye interneti çok sevdi. Yıllık ortalama 33 saat ile İngiltere'den sonra ikinci ülkeyiz. Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini de çok sık kullanıyoruz. Son altı yılda yurtdışı internet kapasitemiz 90 kat arttı. Yüzde 90 değil. Bizim yurtdışı internete giden gelen kapasitemiz. İthal ettiğimiz cep telefonlarının neredeyse yarısı smart telefon. Bunlar üzerinden kullanılan mobil data her geçen gün daha fazla artıyor. Sadece geçen yıl iki kat arttı. Her yüz internet kullanıcısının 66'sı ABD'de idi. Bu oran orada yüzde 13'e düştü. Bu gelişmeler ICAN tarafından farkedildi. ABD dışında tesis edilecek iki head quarterden iki tanesinin İstanbul'da olması kararlaştırıldı. Bu, Türkiye'ye yeni yatırımların gelmesine vesile olacak."

Türkiye'de halen 68 milyon, dünyada yaklaşık 6.8 milyar mobil abone olduğunu belirten Acarer, penetrasyonun gelişmişliğin göstergesi olduğu şeklindeki istatisiki verilerin de gerçeği yansıtmadığını söyledi.

TÜRKİYE AVRUPA'NIN EN ÇOK KONUŞAN ÜLKESİ

Tayfun Acarer, bazı istatistiklerden bilgi vererek sözlerini şöyle sürdürdü: "Penetrasyon oranı gelişmişliğin göstergesi olarak gösteriliyor. Bunun külliyen bir aldatmaca olduğuna inanıyorum. Çünkü Türkiye'de penetrasyon yüzde 90. Buna karşın Türkiye Avrupa'nın en çok konuşan ve mesaj atan ülkesidir. Bana göre penetrasyonun yüksekliği gelişmişliğin değil rekabetsizliğin ölçüsü. Ne kadar kuvvetli rekabet varsa penetrasyonun o kadar düşük olur"

2011 yılında dünyada ses geliri 468 milyar dolar olduğunu, bu rakamın 2016 sonunda 397 milyar dolara düşeceğinin tahmin edildiği bilgilerini veren Acarer, bundan sonra rekabetin içerik ve servislerde yaşanacağı bilgisini verdi.

Acarer, beş yıl içinde ses gelirinin 70 milyar dolar azalacağını anlatarak şöyle konuştu: "Buna karşılık data ve içerik gelirleri 2011 sonunda 135 milyar dolar. Bu rakam 2016 sonunda 226 miyar dolara çıkacak. Yani 90 milyar dolarlık bir fark. Bu veriler işlemelerimizin bundan sonraki çalışmaları açısından son derece önemli. Bundan sonraki rekabet içerik ve servislerde olacak. İşletmelerimizin buna göre kendilerini düzenlemeleri gerekiyor. Bu nedenle inovasyon ve AR-GE önemli olacak. Bizim sektör olarak bu konudaki düzenlemelerimizden birinin 3G deki AR-GE koşulu. Başta sıcak karşılanmadı ama bakanımızın ısrarıyla gerçekleşen AR-GE koşulu, ilk testlerden sonra gayet güzel çalıştığını memnuniyetle gördük. AR-GE koşulunun çok büyük faydası olduğunu görüyoruz. Çünkü tüm işletmelerimizde AR-GE birimleri ciddi faaliyet göstermeye başladı."

SİBER SALDIRILAR 388 MİLYAR DOLAR ZARAR VERDİ

Tayfun Acarer, siber güvenliğin dünyanın gündemine oturduğunu ve ülkeleri tehdit eder hale geldiğini belirterek, Türkiye'nin Siber Güvenlik Kurulu kurulmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Acarer, siber saldırıların 388 milyar dolar zarar verdiğini anlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Bakanımızın ifadesiyle siber saldırı kolay ve ucuz, savunma ise son derece pahalı ve zor. Türkiye'de farkındalığın olması son derece önemli. Siber Güvenlik Kurulu çalışmaya başladı. Bu konuda ciddi adımlar da en kısa sürede atılmaya başlayacak. Pazartesi günü Bakanlığımızla beraber tüm şirketleri ilgilendiren çok geniş kapsamlı çalışmalar yapacak. Şirketlerden eylem planlarıyla ilgili görüş alacağız. 2000 öncesinde dünyada siber saldırı sayısı yılda 50 bin adetti. 2012'de 100 milyon adet oldu ciddi siber saldırı sayısı. Bu konuya sadece kurulan birimin değil herkesin sahiplenmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. İnterneti fiziksel olarak tehdit ediyor. İnternetin içeriği de risk altında. Özellikle mobil cihazlarda son yıllarda porno ve cinsel içerikli istenmeyen içerikler hızla çoğalmaya başladı."

Acarer, yarının savaşlarının ekonomik alanda yapılacağı ve bunun için en önemli kaynağın kişisel veriler olduğuna vurgu yaparak, kişisel bilgilerin işlenilmesi ve güvenliğinin de önemli hale geldiğini belirtti.

YARININ SAVAŞLARI EKONOMİ ALANINDA OLACAK

Acarer, kişisel verilerin işlenilmesi ve güvenliğinin önemli olduğunu söyledi. Bu konuya cesaretle çalışmamızın gerekliliğine inandığını anlatan acarre, şöyle konuştu: "Kişisel verilerin işletilmesi konusunda abonelerin onayının mutlaka alınması gerekiyor. Kişisel bilgilerin güvenli şekilde değerlendirilmesi çok önemli. Aksi takdirde bu verileri izinsiz işleyenlere bu pazar kalacak. Mevzuatlar çerçevesinde yapacak olanlar kapatırsak, bunlar pazara hakim olacak. Global pazardan bahsediyorum. Yarının savaşları ekonomik alanda yapılacak ve bu konuda en önemli kaynak kişsel veriler olacak. O nedenle konuya sektörün cesaretle çalışması gerekiyor."

ALTYAPISINI EN SAĞLIKLI KURAN TÜRKİYE VE ALMANYA

Türkiye'de geçen yıl normal yollardan 16, 1.3 milyon telefon getirildiğini, bu telefonların ortalama bedelinin giderek yükseldiğini anlatan Acarer, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Getirilen telefonların yarısı smart olunca 250-300 dolara çıktı. Bunları ithal edenlerin bir kısmı ithalattaki sıkıntıları dile getiriyor, çivi çakmadıkları halde ülkeye. 16 milyon telefonu ülkeye getirenler bir çivi çakmıyor. Türkiye'de montaj dahil üretilecek olan telefonları tüm işletmelerimizin ve abonelerin kullanıcılarının mutlaka desteklenmesi lazım. Halen mobil data trafiğini yüzde 66'sını videolar teşkil ediyor. Dünyada biz bu sistemlerde ilkleri yaşıyoruz. Örneğin elektronik genel kurulu dünyada ilk yapan ülke biziz. Bununla ilgili Londra'da ödül verildi Türkiye'ye. Altyapısını en sağlıklı şekilde kurup uygulayan Türkiye ve Almanya var. Bu konularda hiç mütevazi olmamalıyız. Mobil kapsamının en geniş olduğu ülke olmamıza rağmen, 1799 noktada mobil haberleşme yok ,bunlar köy ve mezralar. İnanıyorum ki en geç 2014 ortasında mobil haberleşmenin olmadığı hiçbir yer kalmayacak. İstanbul'un internetin yönetildiği merkezlerden biri olmasını sağladı tüm bu gelişmeler."