Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Adnan Evsen:

Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Adnan Evsen, İran depremini değerlendirdiği açıklamasında, “Kayseri dünkünden daha fazla deprem kenti durumundadır” dedi.

“11 Ağustos 2012 Tarihinde İran’ın Doğu Azerbaycan eyaletinde yerel saatle 16.53 ve 17.04'te meydana gelen 6,0 ve 6,2 büyüklüğündeki depremlerde, ölü sayısının 300 civarında, yaralı sayısının birkaç bin civarında olması dünyanın ve ülkemizin depremselliğini ve deprem zararlarını bir kez daha gündeme getirmiştir” diyen Evsen, “İran’da meydana gelen depremin merkez üssü olan Eher, Verzegan ve Heris ilçelerine bağlı 6 köyün yerle bir olduğu, 60 kadar köyün de ağır hasarlı olduğu kayıtlarda yer almaktadır” dedi.

Evsen, “Ülkemiz de; jeolojik konumu nedeniyle dünyada deprem tehlikesi en yüksek olan ülkelerden birisidir. Son yüzyılda meydana gelen depremlerden yaklaşık yüz bin civarında vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve milyarlarca dolar paranın kül olması da milli kaynaklarımızın tükenmesine sebep olmuştur” ifadesinde bulunarak şu şekilde konuştu:

“Bugünkü teknolojik imkanlar ile doğal bir afet olan depremleri önlemek mümkün değildir. Ancak deprem zararlarını en aza indirmek bilimsel çalışmalara dayalı olarak üretilen planlama çalışmaları ile mümkündür.

2012 Yılı güncel “Türkiye Diri Fay Haritası” na göre ülkemizdeki diri fay sayısı toplam 326 adet olmuştur. Söz konusu 326 adet diri faylar, alt segmentleri ile birlikte değerlendirildiğinde deprem üretebilecek fay sayısının yaklaşık 485 adet olduğu anlaşılmaktadır.

Bu diri faylardan Kuzey Anadolu Fayı (1350 km) ve Doğu Anadolu Fayı (580 km) tek başına yıkıcı deprem üretebilecek alt parçalardan oluşan büyük fay sistemlerine sahiptir.

Bugüne kadar Kayseri ve yakın civarını doğrudan etkileyen en önemli fay “Ecemiş Fayı” idi. Güncellenen diri fay haritasına Kayseri ve yakın civarını etkileyecek olan yeni bir fay daha ortaya çıktı. Bu fayın literatürdeki adı “SARIZ FAYI’ dır.

MTA tarafından yayınlanan 1/1 250 000 ölçekli “Türkiye Diri Fay Haritası” na göre; “SARIZ FAYI’ en az “ECEMİŞ FAYI” kadar uzunluğa sahip ve yaklaşık uzunluğu 200 km olan aktif bir fay olarak haritalarda gösterilmektedir. Sarız fayı Kayseri şehir merkezine yaklaşık 80 km, Yahyalı, Develi ve Tomarza ilçelerine 40 km mesafeye kadar yaklaşmaktadır.

Yine güncellenen Türkiye Diri Fay Haritasına göre; Kayseri ve yakın civarını etkileyecek olan “Ecemiş Fayı” ile Kayseri’nin kuzeydoğusunda yer alan “Deliler Fayı”’nın birleştirilmiştir. “Deliler Fayı” ile “Malatya Fayı”, “Malatya Fayı” ile “Elbistan Fayı” ve “Elbistan Fayı” da Kahraman Maraş’ın batısından Akdeniz ile irtibatlandırılmış durumdadır.

Bu özellikleri ile birlikte Kayseri kenti ve yakın civarı doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden olmak üzere dört bir yanı aktif faylar ile sınırlandırılmış durumdadır.

Güncellenen “Türkiye Diri Fay Haritası” na göre; kuvvetli ihtimalle Kayseri ve ilçelerinin “Deprem Bölgelendirme Haritası” değişebilir. Sarız ilçesi 4. Derece deprem bölgesinden 3. Veya 2. Derece deprem bölgesine dönüştürülebilir. Yine; Kayseri kenti de 2. derece deprem bölgesine dönüştürülebilir. Bütün bu gelişmeleri MTA tarafından yapılacak yayınlar ile birlikte görme imkanı bulacağız.

Bugünden itibaren; Kayseri’de hizmet üreten mimar, mühendis, şehir plancısı, merkezi ve yerel idareler, meslek odaları, yatırımcı nitelikteki kamu kurum ve kuruluşlarının mevcut değişikliği güncel belleklerine alma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Dünyanın değişik noktalarında meydana gelen depremler ve İran’da meydana gelen depremler de göstermektedir ki; dünya hala stabil değildir. Dünya üzerindeki plakalar çağrışmasına devam etmekte ve bu çarpışma neticesine göre de değişik büyüklükte depremler meydana gelmektedir. İran’da meydana gelen depremler Türkiye’deki deprem üreten fayları direk olarak etkilemese de dolaylı olarak etkilemektedir.

Bu vesileyle; bir deprem kenti olan Kayseri’deki güncellenen diri faylara göre yatırımcı kurum ve kuruluşlar tarafından planlanan, projelendirilen, ihale edilen veya ihale aşamasında olan, otoyol, tünel, baraj, gölet, sulama tesisleri, liman, santral, köprü, viyadük ve imara açılan alanlar, sanayi ve organize bölgelerin yer seçimi, demiryolu, karayolu, petrol ve doğal gaz boru hatları, mevcut sanat yapıları, ulaşım altyapısı, isale hatları, çizgisel yapıların güzergah seçimi, mühendislik tasarım ve yapıları gibi pek çok projenin hayata geçirilmesi değişikliğin olduğu yerlerde bir kez daha gözden geçirilme zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Şunu unutmamak gerekir, Kayseri dünkünden daha fazla bir deprem kenti durumundadır.”