BERLİN (İHA) - Süddeutsche Zeitung gazetesinin Christiane Schlötzer imzasıyla bugün yayımladığı yorumda, Türkiye'de kadın hakları konusunda ilerlemeler olduğu ifade edildi.
Türkiye'nin, Çarşamba günü yürürlüğe giren yeni Ceza Kanunu'yla Avrupa Birliği'nin (AB) taleplerini yerine getirmek istediği belirtilen yorumda, "Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 80 yıldan bu yana Türk hukuk sisteminde yapılan en kapsamlı reform. Yasa insan haklarını güçlendiriyor ve özellikle kadınlar açısından iyileştirmeler getiriyor. Aile içi tecavüz artık bir suç unsuru. Namus cinayetlerine uygulanan ceza indirimleri de kaldırıldı. Bu cinayetlerin kurbanları, genelde kız ve kadınlar. 'Namus cinayeti' işleyenleri, bundan böyle 'ömür boyu ağır hapis cezası' tehdit ediyor. Şiddetle tartışılan bekaret kontrolleri ise artık sadece hakim kararıyla mümkün" denildi.
Kadın örgütleri, yürüttükleri yoğun bir kampanyayla uzun bir süre reformlar için girişimde bulunmuş ve hükümet partisi AK Parti'yi de bu istekleri yönünde ikna edebilmişlerdi. Yasanın genel olarak kadınlar lehine yaklaşık 30 düzenleme içerdiği, fakat buna karşılık Türk gazeteci derneklerinin son aylarda yasada önemli hatalar keşfederek "basın özgürlüğüne yönelik tehditleri" protesto ettikleri ifade edilen yazıda, "Esasen 1 Nisan'da yürürlüğe girmesi gereken yasa, medyadan gelen yoğun protestolar sonrasında durdurularak, bazı bölümleri yeniden ele alınmıştı; fakat eleştiriler sürüyor" denildi. Gazete, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin, hükümet ve parlamentonun itirazları büyük ölçüde dikkate almadığını belirterek, bazı ceza düzenlemelerinin kaldırılması için gerekirse Avrupa Mahkemesi'ne gidileceğini açıkladığına yer verdi.
"AB diplomatlarının değerlendirmelerine göre, bazı suç unsurları oldukça muğlak bir şekilde formüle edilmiş. Bu bağlamda, 'ulusal yararlara karşı hareketi' yüksek hapis cezalarıyla tehdit eden 305'inci madde tepkiye yol açtı. Buna ilişkin örnek olarak da, resmi Ermeni ve Kıbrıs politikası gösteriliyor. Ulusal çevrelere bir taviz olarak görülen bu madde, esasen basın ürünlerini de kapsıyordu; fakat sonradan yeniden iptal edildi. Yorumcular, hangi ölçüde gerçek bir reformun hayata geçeceğinin, savcılık ve mahkemelerin uygulamalarında görüleceğini belirtiyor" denilen yazıda, yine de yasanın büyük bir bölümünün, talep edilen "anlayış değişimini" yerine getirdiği belirtildi. Yazıda; işkencecilere yönelik cezaların yükseltildiği, çocukları fuhuş ve dilenciliğe gönderenlerin de aynı şekilde daha sert bir şekilde cezalandırıldığı, rüşvet alan devlet görevlilerinin 12 yıla kadar hapis cezasıyla tehdit edildiği, insan kaçakçılığı, soykırım ve insanlığa karşı suçların da yeni suç unsurları olarak kaydedildiği bildirildi.
Yorumda, "Türkiye'de yaygın olan izinsiz telefon dinleme de cezalandırılıyor" denildi ve Diyarbakır Ağır Suç Mahkemesi'nin, terörist avı çerçevesinde 2 aylığına ülkedeki tüm telefonları dinlettiğinin basında yer aldığı, yeni yasanın artık bu tür hareketleri yasakladığı ifade edildi.