"Türkiye kadına yönelik şidette 121. sırada"
ANKARA (ANKA) – İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye'nin, 128 ülke arasında, kadın-erkek eşitliği anlamında ve kadına yönelik her türlü şiddetin yaşanmasıyla ilgili olarak 121. sırada yer aldığını bildirdi.
2007 yılının ilk altı ayında 17 kadının "namus" adına, 33 kadının da ev içi şiddet nedeniyle öldürüldüğü belirtildi. İHD'nin "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Dayanışma ve Mücadele Günü" nedeniyle yaptığı açıklamada Türkiye'de kadına uygulanan şiddet rakamlarla ortaya konuldu. Türkiye'de 2007 yılının ilk altı ayına yönelik olarak İHD'nin tespit ettiği rakamlara göre, 17 kadın "namus" adına öldürülürken, 40 kadın intihar etti, 11 kadın intihara teşebbüs etti. Ev içi şiddet sonucu 33 kadın öldürülürken 38'i yaralandı, 303 kadın ise kendisine zorla fuhuş yaptırıldığını beyan etti. Öte yandan, 30 kadın toplumsal alanda (okul, işyeri, sokak, vs) kadına yönelik şiddet sonucu öldürüldü ve 38 kadın bu saldırılar sonucu yaralandı. 39 kadın ise cinsel şiddete maruz kaldı.
Açıklamada, gerçek tablonun bu rakamların çok üzerinde olduğu belirtilerek, "Erkek egemen militarist politikalar, hayatımıza yön vermeye devam ettikçe en fazla kaybedenin kadınlar olacağını biliyoruz" denildi. Türkiye'nin, 128 ülke arasında kadın-erkek eşitliği anlamında ve kadına yönelik her türlü şiddetin yaşanmasıyla ilgili olarak 121. sırada yer aldığı vurgulanarak, "Bu rakam bile yaşadığımız ülkede kadının statüsünün ne kadar vahim durumda olduğunu ispatlamaktadır" denildi.
-"ANAYASA'DA KADINA YÖNELİK POZİTİF AYRIMCILIK İLKESİ KABUL EDİLSİN"
AKP'nin Anayasa taslağında kadına dair düzenlemelerin yetersiz olduğu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Taslağın 89. maddesindeki "…Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunmayı gerektiren kesimler için alınan tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz…" şeklindeki düzenleme, mevcut idari bürokrasinin, Hükümetin, kadına bakış açısındaki geriliği gözler önüne sermektedir. Oysa yapılması gereken, İHD'nin 2004'deki Anayasa değişikliği sürecinde önerdiği gibi, kadın-erkek eşitliğinin yanı sıra, Kadına Yönelik Pozitif Ayrımcılık ilkesinin kabul edilmesi ve tüm idari ve yargı mekanizmalarının da buna göre değiştirilmesidir"
Açıklamada, kadının cinsel, fiziksel, psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğu vurgulanarak, "kadının insan haklarının temel insan hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor; kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yüksek sesle ifade ediyoruz" denildi.
