Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Yeni sınav sistemi adil ve başarılı bir eğitimin önünü açmayacaktır” dedi.Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 2013-2014 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında zillerin yine sorunlarla çaldığını belirten Koncuk, “Bu eğitim-öğretim yılı tıpkı geçen yıl gibi ilklere sahne olacaktır. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında yapılan en önemli değişiklik ise, ortaöğretime geçiş sistemi ile ilgilidir. Yeni sınav sisteminin önümüzdeki dönemde neler getireceğini çok daha iyi görebileceğiz. Ancak Türk Eğitim-Sen olarak sistemi genel hatları ile değerlendirdiğimizde, Bakanlığın 4+4+4 sisteminde olduğu gibi yine sınıfta kalacağını ve telafisi zor hatalara imza atacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.Yeni sisteminin gerçekten sınav yarışını ortadan kaldırıp kaldırmayacağını sorgulayan Koncuk, açıklamasına şöyle devam etti:“Adil ve başarılı bir eğitimin önünü açar mı, dershanelerin tamamen ortadan kalkmasına neden olur mu? Yeni sistem de, tıpkı SBS gibi sınav odaklıdır. Bu haliyle SBS’nin sadece ismi değişmiştir. Hatta SBS’de öğrenciler yılda tek sınava girer ve tek sınavın stresini yaşarken, yeni sınav sistemi ile birlikte 8. sınıfta 12 sınava girecek, kendilerini sık sık yarış ve heyecan içinde bulacaktır. Hatta sistemin önümüzdeki yıllarda 6 ve 7’inci sınıflara genişletilmesi ve açık uçlu soruların da devreye girmesiyle birlikte sınav baskısı daha da küçük yaşlarda ortaya çıkacaktır. Bakan her ne kadar bunun yeni bir sınav olmadığını, yazılı sınavların merkezden gönderilecek sorularla yapılacağının altını çizse de, okulda yapılan yazılı sınav farklıdır, yazılı sınavların merkezi olarak yapılması ve sonuçlarının da merkezi olarak değerlendirilmesi farklıdır. Bu nedenle “Yeni bir sınav getirmiyoruz, öğrenciler sınav stresi yaşamayacaklar” şeklindeki söylemler gerçeği yansıtmadığı gibi, komik ifadelerdir ve bunun yeni bir heyecan ve stres getirmeyeceğini söylemek eğitimle hiç ilgisi olmayanların bile dile getireceği ifadeler değildir.”Bu sistem ile ilgili en büyük endişelerden birisinin de müfredata ilişkin olduğunu söyleyen Koncuk, “Her okulda müfredat aynı şekilde işlenememektedir. Bazı bölgelerde kar tatilleri ya da öğretmen açığı gibi nedenlerle müfredatta sıkıntı yaşanması kaçınılmazdır. Bu sistemle birlikte iller arası, bölgeler arası, okullar arası eşitsizliğin de giderilmeyeceği çok açıktır. Öğretmen atamalarında ihtiyaç olan illere ve branşlara daha fazla sayıda atama yapmak bir önlemdir. Ancak Bakanlığın bunu nasıl yapacağı ciddi bir muammadır. Bu yıl sadece Muş’ta yüzlerce sınıf öğretmenine ihtiyaç varken, Türkiye genelinde atanan sınıf öğretmeni sayısı bin 820’dir. Bakanlığın okullar arasındaki eşitsizliği azaltmasının yolu her okula yeterli sayıda öğretmen ataması yapmaktan, ücretli öğretmen uygulamasına son vermekten, okulların fiziki, alt yapı, donanımını geliştirmekten geçmektedir. Öte yandan ileri ki yıllarda öğrencilere kesinlikle açık uçlu sorular sorulmamalıdır. Açık uçlu sorular yazılılarda ezberciliği ortadan kaldırması bakımından önemlidir ancak merkezi bir sınavda açık uçlu sorular ölçme ve değerlendirme bakımından şaibeleri beraberinde getirecektir. Bu sistemin tek olumlu yanı ise 6, 7 ve 8. sınıf yılsonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının yüzde 30’nun liselere girişte etkili olmasıdır. Bu durum öğrenciyi okuldan kopmasını engelleyecek, okula devamını sağlayacak bir uygulamadır. Bu sistem ile ilgili sınav güvenliğine yönelik endişeler de dikkate alınmalı, KPSS ya da diğer sınavlarda yaşanılan skandallar bu sınavlarda asla yaşanmamalıdır. Aksi taktirde çocuklarımızın çok genç yaşta güven duyguları zedelenecek, şaibe kavramının altında ezileceklerdir” değerlendirmesinde bulundu.Alan değiştiren öğretmenlerden isteyenlere çalıştığı yerde eski alanına dönüş hakkı tanınmasının herhangi bir keşmekeşe yol açmayacağı gibi öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz için son derece verimli olacağını belirten Koncuk,”Öte yandan Danıştay, il içi alan değişikliğinde sınıf öğretmenlerinin Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği ile Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğine ve diğer alan öğretmenlerinin Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğine geçişlerini iptal etti. Şayet Danıştay bunu da iptal ederse, yüzlerce öğretmen bu kez il değiştirmek zorunda kalacak, kurdukları düzenlerini bozacaktır. Bu noktada MEB, öğretmenlerimizi bulundukları ilde eski alanlarına döndürülmelidir” ifadesini kullandı.Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2013 yılı için 40 bin öğretmen ataması yaptığını ancak 3 bin kontenjanın boş kaldığını ifade eden Koncuk, “MEB ivedilikle 3 bin boş kontenjana atama yapmalı, 2013 yılı sona ermeden 2 bin atama borcunu ödemeli, 2014 yılının şubat ayında da en az 40 bin atama yapmalıdır” dedi.Eski Bakan Ömer Dinçer’in akademisyen kimliğine sahip olmasına rağmen öğrenim özrünü özür grubu tayinleri arasından çıkardığını hatırlatan Koncuk, şunları dedi:“Sendika olarak buna karşı çıkmış öğretmenlerin haklarının gasp edilemeyeceğini kamuoyuna deklare etmiştik. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın bu konuya Dinçer kadar katı bakmayacağını düşünmüş, öğrenim özrünü yeniden özür grubu tayinleri arasında yer alacağına inanmıştık. Ancak akademisyen olan Bakan Avcı da bizi şaşırtarak, özür grubu tayinlerini yönetmelikten çıkardı. Oysa ki öğrenim özrü tayini isteyen öğretmenlerin sayısının arttığı söylense de, 800 bine yakın öğretmenin görev yaptığı Bakanlık’ta öğrenim özrü tayini isteyenlerin sayısı toplu iğne başı kadardır. Eğitim çalışanları ne yazık ki sefalet zamlarına mahkûm edilmektedir. Son yapılan toplu sözleşmede memurlara 2014 yılı için 123 TL zam yapılmış, öğretmenlerin eğitim-öğretim tazminatları sadece brüt 75+75 TL artırılmıştır. Oysaki öğretmenlere yıllardır hiç iyileştirme yapılmamış, iki yıldır ek ödemeleri artırılmamıştı memurlarının durumunu görmemektedir? Görüldüğü gibi yeni eğitim-öğretim yılı birçok sorunla başlamaktadır. Türk Eğitim-Sen olarak tüm eğitim çalışanlarımızın ve öğrencilerimizin yeni eğitim-öğretim yılını tebrik ediyor; başarılar diliyoruz. Umuyoruz ki; bu yıl sorunların asgariye indirildiği, eğitime yapılan yatırımların artırıldığı ve ülkeyi yönetenlerin eğitimin ülkemizin bel kemiği olduğunu kabul ettiği, bu nedenle eğitime ayrı bir önem atfettiği bir yıl olur”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz