"Türkiye, kendini anlatmalı"
BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Parlamentosu'nu, AB'nin geleceğinin ele alındığı Avrupa Konvansiyonu'nda temsil eden Fransız Parlamenter Alain Lamassoure, Türkiye'nin Avrupa kamuoyuna kendisini anlatması gerektiğini söyledi.
AB Kopenhag liderler zirvesi kararlarını değerlendiren Avrupa Parlamentosunun eski Türkiye Raportörü Alain Lamassoure, "Türkiye'nin önünde 2 sene var, bunu iyi değerlendirmeli" diye konuştu.
Türkiye ile ilgili Kopenhag'da alınan kararın 2 taraf için de kabul edilebilir olduğunu, 2 sene sonra tarafların olayları daha sağlıklı bir şekilde değerlendireceklerini ve Türkiye'nin reformları uygulamada geldiği aşamanın o zaman daha net görüleceğini kaydeden Lamassoure daha sonra şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bu zaman zarfında yapması gereken 2 nokta bulunuyor. Birincisi, siyasi reformları yapıp modern demokrasiye geçmek. Bu çerçevede sivil - asker arasındaki ilişkilerin AB üyesi ülkeler seviyesine getirilmesi. Ülkeyi askerlerin değil, demokratik bir şekilde seçilenlerin yönetmesi. İkincisi,Türkiye tüm olanaklarını seferber edip Avrupa kamuoyuna kendisini anlatmalı. Türkiye'nin imajı maalesef Avrupa'da istenildiği gibi değil. Türkiye bugüne kadar bu konuya hiç ağırlık vermedi. Şimdi sırası geldi, ne yapıp yapıp Avrupa'da Türkiye'nin tanıtılması, anlatılması gerekiyor. Bu AB üyeliği için çok önemli bir faktördür."
Türkiye'nin AB ile ilişkilerde tansiyonu yükselterek bir yere gelemeyeceğini vurgulayan Alain Lamassoure, burada karşılıklı anlayışın önemli olduğunu hatırlattı.
AB içinde kuzey-güney dengesinin kaybolmadığını ifade eden Lamassoure, "Yunanistan, İspanya, Portekiz 1980'li yılların başında AB'ye üye oldular, daha sonra 10 Orta ve Doğu Avrupa ile Baltık ülkesinin 2002 yılının sonunda tam üye olmaları kabul edildi" şeklinde konuştu.
AB'ye dışardan yapılan baskıların gereksiz ve yersiz olduğuna işaret eden Alain Lamassoure, "AB, serbest ticaret bölgesi değildir. AB'nin siyasi, iktisadi ve güvenlik boyutu vardır. AB'yi dışardan etkileyerek karar aldırmak söz konusu değildir. AB ülkeleri kendi geleceklerini kendileri belirlerler" dedi.
