Ankara (AA)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TÜSİAD, TOBB başta olmak üzere, sivil toplum örgütlerine yönelik yaptığı çağrıya açıklık getirerek, "Türkiye kritik bir döneme giriyor, bu kritik dönem karşısında herkes tavır takınmalıdır, herkes düşüncesini değerlendirmesini ortaya koymalıdır, ilgisizlikle geçiştirilecek bir noktada değiliz" dedi.
Baykal, HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan'ın, partisinin genel merkezine yaptığı ziyaretten sonra açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin, Baykal'ın TÜSİAD ve diğer sivil toplum örgütlerine yönelik yaptığı çağrıyı hatırlatması üzerine Deniz Baykal, şunları söyledi:
"Toplum tüm kesimlerinin Türkiye'ye sahip çıkmasını gerektiğin düşünüyoruz. Türkiye'nin önünde çok ciddi gelişmeler görüyorum. Bu gelişmelere ilişkin olarak hepimizin önerilerimizi ortaya koymak görevimiz var. Bunun muhatabı toplumun tüm kesimlerdir, işçisi işvereni, esnafı, kadını, genci, sivil toplum örgütleridir.
Hepimiz görev yapmak durumundayız, bu görevi yapmazsak bir süre sonra hepimiz üzülürüz."
CHP ile HÜRPARTİ arasında bir birleşme olup olmayacağına yönelik bir soruya da Baykal "Türkiye yönelik düşüncemizi herkesle paylaşmaya çalışıyoruz, herkesin
önümüzdeki dönem için bir arayış içerisine girmesini yararlı görüyoruz" yanıtını verdi.
TÜSİAD, TOBB ve diğer sivil toplum örgütlerine yönelik çağrısı hatırlatılarak, "Somut olarak beklentiniz nedir?" şeklinde sorulması üzerine Baykal, şunları kaydetti:
"Ben kimsenin ne yapması gerektiği konumunda değilim. Bir ihtiyaca dikkati çekiyorum, Türkiye kritik bir döneme giriyor. Bu kritik dönem karşısında herkes tavır takınmalıdır, herkes düşüncesini değerlendirmesini ortaya koymalıdır, ilgisizlikle geçiştirilecek bir noktada değiliz. Türkiye kritik bir döneme doğru giriyor, hepimizin görevi doğru anlamaktır, bu süreç karşısında doğru tavır takınmaktır, bu süreci yönetmektir. Hepimiz Türkiye'yi birlikte yöneteceğiz.
Önemli gelişmeler karşısında, insanların kendisini ya da kuruluşların, kurumların görevli saymaması bence bir eksikliktir. Ben buraya dikkati çekiyorum. Herkes bu noktada kendisini görevli saymalıdır. Bu konuda Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki karşılaşacağı kritik sorunlar, kendisine sahip çıkacak, değerlendirecek, kuruluşları, çevreleri bekliyor."
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olması halinde 'vatana ihanetten' kendisini aşağıya indirebileceklerini söylüyorlar, bu konudaki düşüncelerin nedir?" sorusu üzerine Baykal, şu görüşlere yer verdi:
"Cumhurbaşkanlarımızın yargı karşısındaki durumunu doğru algılanmasına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı yargılanamaz diye bir kanaat var, bu Anayasa'da yok. Cumhurbaşkanı görevi sırasında, göreviyle ilgili yapılan işlemden dolayı yarılanamaz ama cumhurbaşkanları görevinden önce işlemiş olduğu suçlardan dolayı yargılanabilir, işte bunun farkında değil toplumumuz. Eskiden anayasamızda cumhurbaşkanlarının milletvekilleri gibi dokunulmazlıkları vardı. Bu dokunulmazlık kaldırılmıştır. Şu andaki Anayasamızda, Milletvekilininki gibi bile dokunulmazlığı yoktur. Ayrıca vatana ihanet suçuyla ilgili olarak,yargılanabileceği yönünde bir anlayış vardır, Anayasamız vatana ihanet suçuyla ilgili yargılamanın Yüce Divan'da yapılacağını ilan etmiştir. Cumhurbaşkanını vatana ihanetten yada görevinden önce işlediği suçlardan dolayı, ya da görevi sırasında göreviyle ilgili olmayan suçlardan dolayı yargılanabileceği açıktır. Hukuki yorum budur, bu hukuki yorum karşısında önümüzdeki siyasi gelişmeleri ne gösterir ne gibi gelişmeler ortaya çıkar bunu önümüzdeki dönem yaşayarak göreceğiz."