Türkiye, Kuzey Irak'a mutlaka girmeli

ANKARA (İHA) - Eski Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye'nin Kuzey Irak'a mutlaka girmesi gerektiğini belirterek, "Yoksa Kuzey Irak Türkiye'ye girecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, eski Başbakan Bülent Ecevit'i Çankaya Köşkü'nde kabul ederek bir süre görüştü. Görüşmenin ardından çıkışta bir açıklama yapan Ecevit, zaman zaman Cumhurbaşkanı ile görüşmekte yarar gördüğünü belirterek, "Kendisi de her ricamı olumlu karşılayarak beni kabul ediyorlar" dedi.

Görüşmede özellikle Kuzey Irak sorunu üzerinde durduğunu ifade eden Ecevit, gelinen son noktada güvenliğin de ötesinde daha ciddi ve tehlikeli birtakım gelişmelerin görüldüğünü vurguladı. Ecevit, Kuzey Irak'taki Kürtlerin güçlü bir siyasal örgütlenme içerisinde bulunduğunu ve buna paralel olarak da bir Kürt partinin Türkiye'de, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da kurulmasının düşünüldüğüne dikkat çekerek, "Bunu da başarabilirler. Bunu da başardıktan sonra diyecekler ki, 'Biz ne diye ayrı iki toprakta yer alalım. Hadi beraber bir siyasal gelişme sürdürelim.' Ondan sonra da nihai sonuç olarak, 'Türkiye'den toprak alalım' havasına girecekler. Bu yolda hazırlıkların, en azından hayallerin gitgide belirgin hala geldiğini görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye Kuzey Irak'a mutlaka girmelidir. Yoksa Kuzey Irak Türkiye'ye girecektir" diyen Ecevit, bunun işgal amacıyla değil, güvenlik ve olumsuz siyasal gelişmeleri önlemek amacı taşıyacağını belirtti. Geçmiş dönemde Kuzey Irak'a girilerek, Kuzey Irak ve Güneydoğu Anadolu'da güvenliğin sağlandığını hatırlatan Ecevit, Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmeden önce müttefiki ABD ile diyalog kurması gerektiğini kaydetti. Ecevit, ABD'nin Irak'ta bir şeyler yapmak istiyorsa da ancak Türkiye ile birlikte bunu yapabileceğini bildirdi.

"ASLINDA AB, KAPILARINI TÜRKİYE'YE KAPATMIŞTIR"

Sezer ile AB konusundaki son gelişmeleri de görüştüklerini bildiren Ecevit, "Ayrıntılar incelendiği vakit AB aslında Türkiye'ye üyelik kapısını kapatmıştır" ifadesini kullandı. Türkiye'ye yönelik dayatmalar ve olumsuz ayrılıkların bunun gerekçesini oluşturduğunu kaydeden Ecevit, şöyle devam etti:

"Aslında Brüksel'de Türkiye hiçbir şey elde edebilmiş değildir. 1999'da Helsinki Zirvesi'nde, AB yetkililerine bazı şartlar koşmuştuk. Kıbrıs ve Ege konusunda. Herhangi bir koşul kabul etmeyeceğimizi söylemiştik. Onun üzerine uçakla geç vakit geldiler ve şartlarınızı kabul ediyoruz dediler. Ama koşullar birbirini izliyor. Daha dikkatli olunmalıdır."

Ecevit, Türkiye'deki Kürtlere ve Alevilere ayrı bir statü verilmesi girişimlerinden de endişe duyduğunu dile getirerek, "Bunlar asla kabul edilemez. Gerek Kürtler gerekse Aleviler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu unsurları arasındadır" dedi. Ecevit, kendisini kaygılandıran bir diğer konunun ise, iktidarın seçim sistemini adaletsiz hale getirmek isteği olduğunu savundu. Bununla Güneydoğu Anadolu için ayrı bir oylama statüsü getirmek istendiğini öne süren Ecevit, "Bu büsbütün felaket olur. Bu konudaki kaygılarımı Cumhurbaşkanına arz ettim" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı Sezer, sizin Kuzey Irak'a girilmesi görüşünüze katıldı mı?" sorusuna Ecevit, "Cumhurbaşkanı'nın görüşleri konusunda bir şey söyleyemem; ancak biraz önce dediğim gibi biz Kuzey Irak'a girelim derken işgal için girelim demiyoruz. Evvelce girmiştik o sayede barış sağlanmıştı. Yine aynı şekilde" şeklinde konuştu. Ecevit, "AB konusundaki görüşlerinize katıldı mı?" sorusuna ise, "Sezer ile hemen her konuda görüşlerimiz arasında bir paralellik var; ama ayrıntılara girmem doğru olmaz" karşılığını verdi.