Radikal gazetesinden Murat Yetkin'in yazısı:
Önceki gün (28 Eylül) Ankara’da temaslarda bulunan Irak’taki Amerikan Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Lloyd Austin ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve ardından İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Irak’taki PKK varlığına karşı Türkiye’ye daha çok destek verilmesi görüşülmüştü.
Radikal’e bilgi veren kaynaklar, Atalay’ın bu görüşme sonrasında yaptığı açıklamada Irak’ta hükümetin kurulamamasının PKK ile mücadelede engel oluşturduğunu vurgulayarak bu ayrıntı dahil, PKK’ya karşı alınacak bir dizi yeni önlemin Bağdat’ın onayına ihtiyaç duymasını kastettiğini söylediler.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de 23 Eylül’de New York’ta BM temasları çerçevesinde ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinde ağırlığın Irak ve PKK konusunda olduğunu açıklamış, Irak’ta yeni hükümetin kurulması için Türkiye’nin çabalarından dolayı Obama’nın teşekkür ettiğini söylemişti.
Amerikan kaynakları Radikal’in sorusu üzerine ABD yönetiminin Türkiye’nin ‘kendisini savunma hakkı çerçevesinde’ Irak topraklarında geçici askeri üs dahil önlemler alabilmesi fikrine destek verdiklerini, ancak Irak’ın egemenlik hakkına saygı çerçevesinde bu konunun ancak yeni kurulacak Bağdat hükümetinin onaylanması halinde hayata geçirilebileceği görüşünde olduklarını söylediler.
Gelişmelere yakın bir Amerikan kaynağı şunları söyledi:
“Türkiye ile PKK’ya karşı devam eden işbirliğimizin üç boyutu var:
1- Türk Genelkurmay’ına PKK’nın hareket ve faaliyetleri konusnda bilgi sağlıyoruz,
2- Türkiye’nin Barzani’ye verdiği mesajları destekleyerek, mesajların güçlü algılanmasını sağlamaya çalışıyoruz,
3- Türkiye ile Irak merkezi hükümeti arasında güvenlik bakımından ‘önleyici’ diyaloğun gelişmesine yardımcı oluyoruz.”
Amerikalı kaynak, Orgeneral Austin’in Ankara’daki temasları sırasında Türkiye’nın Irak sınırının hemen güneyinde almak istediği askeri önlemlerin ya da istihbaratın ayrıntılarının konuşulmadığını, ancak bu üç ilkeye bağlılığın teyit edildiğini aktardı.
Atalay’ın geçen hafta Selahaddin kentinde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile görüşmesi ve dün beraberinde bölge milletvekilleri ve güvenlikçilerden oluşan bir heyetle Hakkâri’ye gidişinin de bu konuyla bağlantılı olduğu öne sürülüyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı MİT Müsteşarı Hakan Fidan da son iki hafta içinde önce Irak, sonra da ABD’de istihbarat ve diğer yetkililerle görüşmeler yapmıştı.
Irak sınır bölgesinde PKK ile mücadele çerçevesinde yapılması planlanan yeni düzenlemeler üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan 25 Eylül’de İstanbul’da medya yöneticilerine şu önemli bilgileri vermişti:
“Birinci derecede yapmamız gereken güvenliği sağlamak. Güvenlik yapılanması bir değişim içinde. Şırnak ve Hakkâri (Irak’la sınırı olan iller-MY) ile ilgili özel bir çalışmamız da var. Terör örgütünün halk üzerinde baskı kurmasını engelleyecek adımlar bunlar.”
Başbakan gazetecilerin ‘OHAL mi?’ sorusunu ‘Hayır’ diye yanıtlamış; “Yeni düzenleme güvenlik güçlerinin konumlandırılmasıyla ilgili. Bölgede etkin güvenliği tesis edecek bir çalışma” demişti.
Çalışmanın ayrıntıları, örneğin güvenlik şeridinin sınırın Irak tarafında askeri üsler mi kurulacağı, yoksa sınırın kuzeyinde, şimdiki (kolaylıkla saldırıya uğrayan) karakol bölgeleri dışında bölgelere üslenecek birliklerin ABD istihbaratının katkısı ve MİT-Genelkurmay’ın işbirliği ile gerektiğinde hemen ve yoğun şekilde sınırın güneyine mi nakledileceği gibi ayrıntılar henüz belli değil.
Bu ayrıntıların, seçim üzerinden 8 ay kadar süre geçmesine karşın hâlâ kurulamayan yeni Irak hükümetiyle temaslar sonrasında belli olması bekleniyor.
Hatırlanacağı gibi, 27 Eylül’de yapılan son bakanlar kurulu toplantısında, parlamentonun Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verdiği (ve 12 Ekim’de süresi dolan) sınır ötesi harekât izninin uzatılması için gereken tezkere bakanların imzasına açılmıştı.