Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, Marmara Depremi'nin Türkiye'de afet yönetimi konusunda dönüm noktası olduğunu belirtti.
Nurlu, AA muhabirine, 7.4 büyüklüğünde ve 16 kilometre derinlikte meydana gelen 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 13. yılında, Türkiye'de depremlere karşı alınan tedbirleri anlattı.
Marmara Depremi'nde resmi bilgilere göre 17 bin 480 kişinin yaşamını yitirdiğini, 43 bin 953 kişinin yaralandığını ve 66 bin 444 binanın ağır hasar gördüğünü hatırlatan Nurlu, Marmara Depremi'nin, 32 bin kişinin hayatını kaybettiği 1939 Erzincan depreminden sonra Türkiye'de yaşanan en büyük deprem olduğunu vurguladı.
Nurlu, 13 yıl önceki depremde ülkenin 10 milyar dolarlık ekonomik kayba uğradığını belirtti.
-Marmara'da 13 yılda 4 bin 539 deprem-
Depremlerin, Türkiye'de kendisini unutturmadığını ifade eden Nurlu, "7 gün 24 saat hizmet veren AFAD Ulusal Deprem Gözlem Ağı verilerine göre, son 10 yılda 126 bin 430 deprem meydana geldi" dedi.
Marmara bölgesinde son 13 yılda 4 bin 539 deprem kaydedildiğini bildiren Murat Nurlu, depremlerin her ülke için bir ders olduğunu söyledi.
Nurlu, şöyle devam etti:
"Tsunami, Japonya için ders oldu. Çünkü bütün planlarını 7-8 büyüklüğünde bir depreme göre yaptılar. 10 metrelik duvarlar ördüler, ama baktılar 9 büyüklüğünde bir deprem, 20 metreye yakın tsunami. Haiti ve Şili'deki depremlerde mesela, yağmacılık ön plana çıktı. Güvenlik tedbiri eksikliğini gördüler. Marmara Depremi de Türkiye için ders oldu. Afet yönetiminin tek çatı altında toplanması bunlardan en önemlisi. 2009 yılında çıkarılan kanunla, Sivil Savunma, Afet İşleri ve Acil Durum Yönetimi Genel müdürlükleri bir araya getirilerek, tek sorumlu kuruluş AFAD Başkanlığı kuruldu."
Bu kapsamda hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın da Türkiye için çok önemli bir çalışma olduğunu vurgulayan Nurlu, böylece deprem zararlarının azaltılması için yol haritasının belirlendiğini söyledi.
-Kentsel dönüşüm yüzyılın projesi"-
Marmara Depremi'nden sonra yaşananlar nedeniyle Türkiye'nin organizasyon yeteneğini geliştirdiğini anlatan Nurlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, organizasyon yeteneği kazandı. Mesela Van depreminde, daha bir yıl dolmadan hasar tespitleri yapıldı, hak sahipleri belirlendi, borçlandırmalar yapıldı, kalıcı konutlar bitme aşamasına geldi. Afetzedeler konutlara yerleşiyor. Van depreminin birinci yılına kadar, depremzedelerin büyük bölümü kalıcı konutlara yerleştirilmiş olacak. Oysa Marmara Depremi'nde bu süre çok daha uzundu."
Kentsel dönüşüm projesinin de Marmara Depremi'nden çıkarılan derslerin bir sonucu olduğunu dile getiren Nurlu, "Kentsel dönüşüm 'yüzyılın projesi' diyebilirim. Tabii önemli olan gerçekleştirilmesi. Artık riskli binalarımızı, alanlarımızı saptayabiliyoruz. Bunun üzerindeki yapı belli, yaşayanlar belli, zemin belli. Bile bile lades olmayalım. Bu mantıkla düzenlendiği için çok çok önemli" diye konuştu.
Marmara Depremi'nden sonra sivil toplum örgütlerinin de amaca yönelik daha derli toplu hareket etmeye başladığını vurgulayan Nurlu, "Yaşadığımız felaket hepimizi etkiledi. Hepimiz bir ders çıkardık. Bu bilinçle, belli bir plan, program çerçevesinde hareket edildiği sürece eminim ki bundan sonra olacak büyük bir depremi daha az can kaybı ve zararla atlatacağız" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz