YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

‘Türkiye meyve cenneti oluyor’

Beta Fidan bilimsel yöntemlerle geleceğin meyvelerini tasarlıyor

‘Türkiye meyve cenneti oluyor’

Son dönemlerde yıldızı parlayan sektörler arasında yer alan meyvecilik, sanayi ve iş dünyasının da merceği altında. İklimi, verimli toprakları ve yurtdışındaki pazar avantajları nedeniyle Türkiye meyve cenneti olma yolunda ilerlerken, karlılık oranı diğer tarım ürünlerine oranla daha fazla olan meyvecilik iş dünyasının ve sanayicinin yatırım enstrümanları arasına girdi. Adana İli Sert Çekirdekli Meyve Üreticileri Birliği Başkanı, Fidan Üreticileri Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili ile aynı zamanda Beta Fidan Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten Gürsel Tanrıver, Meyveciliği hem karlı hem de yurtdışı pazarı bulunan bir sektör olduğunu ifade etti. Başkan Tanrıver, “Türkiye’de özellikle sert çekirdekli meyve grubunda üretim iç piyasaya yetecek kadar. Pazar büyük ancak ihracat az. Bu nedenle yatırım yapılacak en iyi sektörlerin başında geliyor” diye konuştu. Dünya pazarından hak ettiğimiz payı alabilmemiz için, sektörün tüm bileşenlerine yani; Fidancılar, Yetiştiriciler, İthalat ve İhracat yapanlar, paketlemeciler, perakendeciler ve meyve suyu sanayicilerine çok görev düşüyor” dedi.

Gürsel Tanrıver, Beta fidancılık olarak 1,2 ve 3 nolu damızlık parselleri kurduklarını 2013 yılından itibaren mavi etiketli sertifikalı fidan ve anaç üretimine başlayacaklarını belirten Tanrıver, Türkiye’de özel sektör olarak kendi ıslah ettiği çeşitlere ve 1 nolu parsele sahip olan tek meyve fidancısı firma olarak Türk meyvecilik sektörüne hizmet verdiklerini vurguladı.

TÜRKİYE TARIM SEKTÖRÜ AÇISINDAN CENNET

Tanrıver, meyve ıslahı yapan ilk ve tek özel sektör kuruluşu olduklarını ifade ederken şöyle konuştu: “Moleküler Analiz (DNA analizi) yapabildikleri gelişmiş bir Biyo teknoloji Laboratuarına sahip “Genetik Analizle çeşit tesbit’i için Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş tek özel sektör kuruluşu olduklarını anlattı. Ar-ge çalışmalarına çok büyük bir pay ayırdıklarını ifade eden Tanrıver, “Meyve ıslahındaki çalışmalarımız 12 yıldır devam ediyor. Yılda en az 15 bin ad kontrollü melezleme yapıyoruz. Melezleme sonucunda ilk 6 tipimizin tescil çalışmalarını TTSM ile birlikte yürütüyoruz. Bir erik, bir şeftali, bir nektarin, bir elma, 2 tane de kuraklığa dayanıklı şeftali, nektarin, badem ve erikte de kullanılabilen anacımız var. 2013’ten itibaren ilk çeşitlerimizin lansman çalışmalarını yapmaya başlayacağız. Islah programımızdan elde ettiğimiz bu anaçlar sayesinde, bodur, kurağa daha dayanıklı, daha kaliteli ve yüksek verimli meyvecilik yapılabilecek ve bu anaçlar bugüne kadar klon ve hibrit anaç konusunda yurt dışına olan bağımlılığımızı ortadan kaldıracaktır. Böylece dünya meyve pazarında ülkemizin hak ettiği yere yükselebilmesi için biz BETA FİDAN olarak sektöre; sağlıklı, izlenebilir verim ve kalite kriterleri yüksek hammadde üretmeye ve ıslah etmeye devam ediyoruz” dedi.

Türkiye’nin tarım sektörü açısından cennet bir ülke olduğunu söyleyen Gürsel Tanrıver, her bölgede farklı ürünler yetişebildiğini ifade etti. Ticaretin artık risklere dağıtılmak istediğini belirten Tanrıver, toprakta riskin çok az olduğunu, bilinçli kullanıldığı zaman toprağın her zaman verici olduğunu aktardı. Tanrıver, iklim ve toprak verimliliği nedeniyle tarımın 12 aya yayılabildiğini dile getirirken, tarımın içerisinde meyveciliğin en kazançlı sektör olduğunu vurguladı. “Meyvecilik hem çok iyi bir yatırım aracıdır hem de profesyonel bir kazanımdır” diyen Tanrıver, meyveciliğin artık küçük işletmelerden daha çok büyük işletmeler tarafından yapıldığını kaydetti. Tanrıver: “Tüccar artık düzgün, sağlıklı bahçelerde yetişen ürünlerle tırını doldurmak istiyor. Bunu da en iyi işadamı veya sanayiciler yapıyor. Sanayicilikten gelen gereklilik ve alışkanlık nedeniyle onlar işini dört dörtlük yapıyor. Bu nedenle tarım artık el değiştiriyor” dedi. Meyveciliğin uzmanlık istediğini dile getiren Tanrıver, meyveciliğe yatırım yapılacaksa konunun uzmanlarıyla çalışılması gerektiğinin altını çizdi. Tanrıver, meyveciliğin temelinin fidan olduğunu vurgularken, doğru ve kaliteli fidan alınmadığında 4 yıl içerisinde zarar edileceğine işaret etti. Tanrıver şöyle devam etti: “Artık klasik yöntem olan ‘çekirdeği at üretim yap’ modeli geride kaldı. Meyve çok büyük gövdelere sahip olsun dönemi bitti. Çünkü toplama hasadı zor oluyor. İşçiliklerde de bu konuda çok ciddi sorunlar oluşmaya başladı. İşçi bulmakta sıkıntı çekiliyor artık. Bahçeler yapılandırılırken doğru anaç, çeşit ve doğru fidan seçilmeli. Dönemsel üretimler yapılmalı. Üretim bir döneme yığılarak riske atılmamalı. Bir dönem şeftali yapılıyorsa bir dönem erik ekilmeli. Yada hep şeftali ekilecekse mayısta, haziranda, temmuzda yetişebilen türler dönemlere bölünmeli. Belki biri daha çok para edecek biri daha az edecek ama risk bölünmüş olacak. Meyvecilik yatırımı yaparken öncelikle klon anaçlar doğru seçilmeli. Toprağın yapısı, PH’sı, taban suyu ve kirecine göre anaç seçimini yapılmalı. Çünkü her toprakta her anaç olmaz.”

HAVAZA MODELİ UYGULANMALI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın havzaların oluşumuyla ilgili bir çalışma yaptığını, bu çalışmaya sektör temsilcilerinin de katıldığını ifade eden Tanrıver, havza modeli ile tüm Türkiye’nin bölge bölge işaretleneceğini anlattı. Tanrıver, bu sayede bölgelerde üretilen ürünlerde coğrafi işaretin oluşacağını ve buna göre desteklemelerin yapılacağını aktarırken, yığılmaların da önleneceğini belirtti. Tanrıver: “Ocak ayında yapılan çalışmada imzalar atıldı ancak ne zaman açıklanacağı belli değil. Eğer 2013’ün bütçesi içerisinde yer alacaksa önceden bildirilmeli ki üretici de ona göre pozisyonunu alsın. Ona göre siparişlerini yapsın. Havza çok sağlıklı bir model. Gerek fidan gerekse meyvecilik sektörü açısından çok önemli” dedi. Meyvecilikte şuan dönüm başında 100-150 lira civarında bir destekleme olduğunu söyleyen Tanrıver, bunun yeterli olmadığını, en az fidan fiyatlarının yarısı kadar bir desteklemenin sektördeki yatırımı artıracağını vurguladı. Tanrıver: “Meyvecilikte yatırım maliyetleri damla sulamanın kurulması, etrafının çiti, elektrik ve suyu ile birlikte 3-5 milyon TL arasında değişiyor. Meyvecilikle ilgili havzalar, dikkate alınarak yapılan meyve bahçesi yatırımlarda fidan maliyetin yarısı desteklendiğinde sektör atılım yapacak dünya pazarıyla rekabet edecek ve meyve ihracatımız büyüyecektir.

İHRACAT RAKAMLARI DÜŞÜK

Türkiye’de meyvecilik sektöründeki ihracatın çok fazla olmadığını ifade eden Tanrıver, özellikle sert çekirdekli meyvelerde üretimin genelde iç pazara yönelik olduğunu kaydetti. Tanrıver şunları söyledi: “Türkiye’de 2.600.000 ton elma üretiliyor. Bu rakam çok gibi görünse de birçoğu eski çeşitler. Hepsinin elden geçmesi lazım. Elmada yurtdışında çok ciddi pazarlar var. Şeftali ve nektarinde de öyle. Türkiye’de şeftali ve nektarinde 300-400 bin ton civarında üretim var. Tüm Avrupa ülkelerinde ise bu rakam 2 milyon ton civarında. Bunun 300-400 bin tonunu da Rusya’ya ihracat yapıyor. Biz üretimimizin hepsini Rusya’ya ihraç etsek bize yiyecek şeftali ve nektarin kalmaz. Bizim ihracat kalemlerimiz ise 30 bin ton civarında. Japon grubu erikte ise Türkiye geneli üretim 200 bin tonlarda.” Türkiye’nin artık meyveciliği öğrenmeye başladığını ifade eden Tanrıver, meyveden gelen sağlığın görülmeye başlandığını ve meyveye yönelme olduğunu kaydetti. Ancak hala gerçek anlamda meyve tüketilmediğini aktaran Tanrıver, ayrıca sağlıklı olmayan içecekler yerine meyve suyu tüketmeye başlanırsa meyve üretiminin daha da artacağına vurgu yaptı. Meyve üretiminin kademe kademe artırılması gerektiğinin altını çizen Tanrıver: “Türkiye’de meyve suyu tüketimi de çok az. ABD’de yıllık 40-45 litre, Avrupa’da ise 15-20 litre civarında bir tüketim var. Bizde ise yok denecek kadar az. Meyve suyu kullanımının artması da meyve suyu sanayisini geliştirecek. Böylece meyve suyu için ayrı bahçeler kurulabilecek” dedi.

MEYVECİLİK DAHA KARLI

Meyvecilik sektöründe karlılık oranlarının diğer tarım ürünlerine oranla daha fazla olduğunu belirten Tanrıver, karlılık ile ilgili şu rakamları verdi: “3 ton şeftali, nektarin veya erik üretseniz ve ortalama 1 liraya satsanız 3 lira yapar 1 dönümden brütteki kazancı. 1 lirasını masrafa verseniz 2 lira kalır. Her şey kötü gitti dediğinizde bile dönümden en az 1 lira kazanabilirsiniz. Elmada da en kötü koşullarda 4 ton alırsınız. 700-800 liraya sattığınız zaman yine aynı karı elde edersiniz. Bunlar en alt kar limitleridir. Tarımda diğer ürünlerde 300-400 TL kazanırken meyvede daha fazla kazanırsınız. Şuan şeftali, nektarin ve erik çok popüler. Özellikle Akdeniz bölgesi erkenci ürünler açısından çok avantajlı. Mersin’in iç kesimlerinde Türkiye’nin en erken ve en iyi şeftalisi yetişiyor. Bölgemiz şeftali, nektarin ve Japon grubu erikte liderliği gidiyor.”

FİDANLARIMIZ DAHA KALİTELİ OLACAK

Gürsel Tanrıver, meyvecilikte en önemli konunun kendi çeşitlerimizin üretilmesi olduğunu ifade ederken, ıslahın öne çıkması ve desteklenmesi gerektiğini ve anlattı. Ancak bu şekilde kendi markalarımızı çıkarabileceğimizi dile getiren Tanrıver, ithal edilen çeşitlerle ilgili ciddi miktarda royalte ödendiğini belirtti. Bu nedenle kendi çeşitlerimizin zenginleşmesi gerektiğini bildiren Tanrıver, Fidan Üreticileri Alt Birliği olarak fidan üreticiliğinde bakanlığın desteğiyle dünya ölçeğinde kaliteli fidanlar yetiştirmeye çalıştıklarının altını çizdi. Tanrıver sözlerini şöyle tamamladı: “Hatta bakanlıktan damızlık parseller kurmakla ilgili destek istedik. Onun görüşmeleri devam ediyor. Sağlıklı ve ismine doğru materyaller alabilmek için Fidan Üreticileri Alt Birliği (FÜAB) çatısı altında fidancılığın geleceği ile ilgili çok ciddi bir konuyu ele aldık. Bunu başarmak istiyoruz. Bunu başarmak özel sektörün elinde olsa da bakanlığın desteğine de ihtiyacımız var. Bu şöyle olacak. Tüm Türkiye’deki fidancıların yüzde 100 ismiyle tescillenmiş, bakanlığın onayladığı ve izolasyon mesafeleriyle sınırlı, sağlıklı ve korunaklı bir aşı kalemi veren ağaçlar oluşturmak istiyoruz. Ondan meyve, çiçek almak değil sürekli sağlıklı yeşil gözler elde edip tüm Türkiye’deki fidancılara hangi çeşit isteniyorsa bunların damızlık materyallerini dağınık değil organize olmuş bir yapıda vermeye hazırlanıyoruz. Gelecekteki fidancılığımızı daha kaliteli hale getirecek.”

MEYVECİLİĞE ADIM ATMANIN TÜYOLARI

-Meyveciliğe adım atmanın tüyoları:

-Hangi çeşide yatırım yapacağınıza karar verin. Bölgeye uygun doğru anaçlar seçin.

-Bu seçimleri yapmak için uzman ve konusuna hakim firmalarla çalışın.

-Fidanın fiyatına değil kalitesine bakın.

-Modern bir bahçe kurun ve damla sulama kullanın.

-Bahçeyi kurduktan sonra bakım periyotlarını atlamayın.

Beta fidancılık olarak; Meyveciliğe yatırım yapmak isteyenlere anahtar teslim danışmanlık hizmeti de verdiklerini anlatan Gürsel Tanrıver, arazinin fizibilite çalışmaları, işlenmesi, fidan seçimi ve ekimi, etrafın çitle çevrilmesi, damlama sulama yapılması gibi bir çok faaliyeti gerçekleştirdiklerini aktarırken, ayrıca kurdukları bahçelerde 2 yıl boyunca teknik danışmanlık yaptıklarını da sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler