Narin Güran cinayeti, İstanbul'un göbeğinde taciz skandalı, surlarda iki genç kadının vahşice öldürülmesi, Sıla bebeğin 2 yıllık ömrünün iğrenç istismar sonucu sona ermesi gibi olaylar peş peşe gelince tüm Türkiye'de infial uyandı. Özellikle de suçluların serbestçe sokaklarda dolaşabilmesi hemen herkese adalet sistemini sorgulattı. Gazeteci Cüneyt Özdemir de bu olayların peş peşe yaşanmasına değinip 'cezasızlık' algısını eleştirdi.
YouTube hesabından son zamanlarda yaşanan ve iç karartan haberlerle ilgili Cüneyt Özdemir şöyle konuştu:
"Türkiye'de özellikle büyükşehirlerde yaşayan bütün kadınlarda bir korku artışı var. Korkuyorlar, çekiniyorlar. Bu yersiz bir korku değil. Belki de şiddetin bu kadar görünür olması, sosyal medyada yaygınlaşması, editoryal süreçlerden geçmeyip önümüze saçılıyor olmasının etkisi. Belki de son zamanlarda bizim infaz sistemimizin caydırıcılığını tamamen kaybetmiş olmasının etkisi. Ve bunun sonucu ya da bir parçası olarak da şiddet olaylarının cezasız kaldığı algısının sokağa gelmesi...
Suçlu rahat. Adam diyor ki 'Zaten 5 yıl ceza veriyor, onun da yatarı yok.' Neden yatarı yok? Yatarı olmayan bir yasayı niye koyuyorsunuz? Artık cezasızlık algısı yerleşmiş durumda. Sokaktaki en basit tacizcisinden, tecavüzcüsünden villada yaşayan zengin, vergi kaçakçısına kadar şunun rahatlığı içindeler: 'Bizi alırlar, iyi bir avukat buluruz. 5 yıl verirler, yatarı yok.' 3 yıl veriyor, onun hiç yatarı yok. Bu, suçluları güçlüleştiriyor.
Hiç kimse de bir şey yapmıyor. Sokaklarda öldürülen, taciz edilen kadınlar, çocuklar bir partiye ait olduğu için değil, kadın olduğu için öldürüyor. Kolay geliyor, 'Nasıl olsa cezası yok, az yatarım, çıkarım' diyor.
Fakat şu an AK Parti, CHP, MHP, bütün partilere bakın; bir kader gibi yaşıyor. Sanki gökten bir yasa indi Türkiye'ye, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) diye bir şey var, bu kesinlikle değiştirilemez, sanki bir dini kitap gibi kimse dokunamıyor buna.
Oysa şu anda Mecliste milletvekilleri, partiler işlerini yapsalar, CMK'daki bazı kanunları biraz değiştirseler, biraz uygulanmalarını artırsalar inanın çok büyük farklılıklar olacak. Ya da Adalet Bakanlığı bakış açısını değiştirse, dese ki 'Ne demek 5 yıl cezanın yatarı yok? Böyle bir şey yok! Kim ne kadar ceza aldıysa yatacak.'"