HABER

Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü istila altında! Endişelendiren kareler: "Sonun başlangıcı..."

Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü'nde kaydedilen görüntüler endişe uyandırdı. Su seviyesinin 3,2 metreye kadar düştüğü gölün her tarafının bitkiler tarafından işgal edildiğini belirten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, 'sonun başlangıcının' hızla geldiğini söyledi. İşte Eğirdir Gölü'nün son hali!

1950'li yıllarda ortalama su derinliği 16 metreyken günümüzde 3,2 metreye kadar düşen ve su miktarındaki kaybın yüzde 70'e ulaştığı belirtilen Eğirdir Gölü'nde önceki günlerde başlayan alg patlamasının yanı sıra, müsilaj da başladı. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'nün bazı kıyı kesimlerindeki suyu, yeşil bir örtü gibi kaplayan alg patlamasının (siyanobakteri), gölün üst kısmını ise müsilaj şeklinde kapladığını kaydetti.

Screenshot_5

Gölün ileri kesimlerinde suyun renginin birçok alanda siyanobakteri etkisinde olduğuna dikkati çeken Dr. Erol Kesici, göl suyunun parlak yeşil-mavi renge büründüğünü anlattı.

Screenshot_6

AŞIRI KİRLİLİĞİN GÖSTERGESİ

Gölde aşırı oranda alg artışının gölün kirliliğinin göstergesi olduğunu belirten Dr. Kesici, "Tatlı su kaynağının her tarafını bitkiler istila etti. Önlem alınmasında çok geç kalınırsa gölün önceki su kalitesine sahip olması adeta imkansızlaşacak. Çünkü gölde kirliliğe neden olan makro ve mikro su bitkilerinin aşırı gelişimi kontrol altına alınamıyor. Tehlikeli bir bakteri türü olan siyanobakteri istilası gölde sonun başlangıcının hızla arttığının göstergesi" dedi.

Screenshot_7

Yıllarca atık alanı olarak kullanılan göllerin azalan su seviyeleriyle, atık kaynaklı kirliliği artık eskisi gibi gizleyemediğini söyleyen Dr. Kesici, "Bunun sonucunda göldeki kirlilik-hastalık sorunu; alg patlamasıyla dipten dışa vurmakta olduğunu göstergesidir. Siyanobakteri türlerinin bir kısmının zehirli olup aşırı çoğalması göl suyundaki çözünmüş oksijenin azalmasına ve bazı kesimlerinde de tamamen yok olmasına neden olduğundan suyun 4'üncü sınıf suya dönüşmesine de neden olmaktadır" diye konuştu.

Screenshot_8

TUZLULUK ORANI DA ARTIYOR

Dr. Kesici, gölün farklı yerlerinde yapılan su analizleri çalışmalarında, oksijen seviyelerinin düşük olup, gölde tuzluluk oranının bilhassa bu aylarda giderek artış gösterdiğini kaydetti.

Screenshot_9

Dr. Kesici, bu durumun göldeki canlıların yaşamına olumsuz etki edip, farklı türlerin artış göstermesine neden olduğunu söyledi.

Screenshot_10

"GÖLÜ HAVZASIYLA BİRLİKTE KORUMALIYIZ"

Gölün bazı yerlerinde dip çamurunun, su kütlesi pelteleşmiş (müsilajlaşmış) mikro-makroskobik alglerle kaplı olduğuna dikkati çeken Dr. Kesici, şu uyarılarda bulundu:

Screenshot_11

"Bu tür oluşumlar su kaynaklarının beslenmesinde artan kayıplara yol açıp, su girişi dengesiz göllerde kirlilikle birlikte üst seviyeye çıkar. Gölün tarımsal üretim kirliliğinin çok şiddetli baskısı altında olması, sularda nitrat ve fosfat gibi besleyici tuzların aşırı artışına neden olmaktadır. Bunun sonucunda gölün suyu açık sarı-yeşilin farklı tonlarındaki renge dönüşmektedir. Bu tabakalaşma su sıcaklığıyla birlikte, ışık alglerin çoğalmasını hızlandırmaktadır. Görünen manzarada azot ve fosfor gibi tuzların göl içerisinde, bu bölgelerde homojen dağılımı, gölün bu kesimlerinde alg patlamasına neden olmaktadır. Gölün içerisinde aşırı oranda askıda katı madde bulunması, gölün dip çamurunun organik karakterde olduğunu göstermektedir. Eğirdir Gölü canlı bir varlıktır, milyonlarca yıl doğal çevre ve iç dinamiğiyle korunarak gelmiştir. Canlı çeşitliğinin kaybolması, organ kaybı gibidir, suyunun azlığı ve kirlilik baskısı gölü güçsüz bırakmasının yanı sıra, vücut direncinin çökmesi gibi ekosistem direncinin kaybolmasına neden olmaktadır. Gölü havzasıyla birlikte korumalıyız. Eğirdir Gölü'ne son 70 yıldır baraj, su deposu gözüyle bakılması- kullanılması, gölün korumadan kullanılmasının sonuçları son yıllarda yaşanan alg patlamalarının gölün yüzeyine vurmasıdır ve çok da tehlikelidir."

Screenshot_12

(DHA)Bu içerik Doğukan Akbayır tarafından yayına alınmıştır

En Çok Aranan Haberler