1950'li yıllarda sahne almaya başlayan Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Ajda Pekkan ve Neşe Karaböcek'in de aralarında bulunduğu birçok sanatçıyla çalışan Türkiye'nin ilk oryantali Yılmaz Birsen, yaklaşık bir ay önce Beyoğlu Yeni Çarşı Caddesi'nde bir taksiye bindi. Karaköy'e giden Yılmaz Birsen'in iddiasına göre taksi sürücüsü, çantalarını almaya fırsat tanımadan gaza basarak kaçtı.
Çantaların çalınması sonrası şikayetçi olan Yılmaz Birsen, "Evimden çıktım, çantalarım yanımda Karaköy'e geldim. 9 TL ödedim. Çantalarımı almaya kalmadı, şoför birden gaza bastı ve kaçtı. Çantalarımda kıyafetlerim vardı, 25 bin dolarlık Rolex saatim vardı, pırlanta kolyem vardı, 40 bin TL'lik tek taş yüzüğüm vardı, alabildiğine değerli eşyalarım, Helmut Kohl'un bana taktığı madalya da vardı" dedi.
Taksici hakkında ihbarda bulunmak için gittiği polis merkezinde kendisiyle ilgilenilmediğini söyleyen Birsen, "Polis merkezine gittim, beni 4 saat beklettiler, doğru dürüst ifademi almadılar. Bu işin üstünde durmadılar. Ama ben İçişleri Bakanlığına kadar tüm bakanlara dilekçe vereceğim. Neden bu işle ilgilenmediler. Neden bu şoför yakalanmadı. Ama nereden benim evimi biliyor ve benim evime gelip beni tehdit ettiler. Kapıma geldiler 'Siz bizim Bursalı göçmen arkadaşımızı karakola şikayet etmişsiniz' diye beni tehdit ettiler. Ben kapımı açmadım, emekli ve yaşlı bir insanım, korktum açmadım. Ben İçişleri Bakanlığından yardım bekliyorum" diye konuştu.
Yılmaz Birsen, "Ben Avrupa'da 27 sene Türkiye'yi temsil etmiş bir sanatçıyım. En güzel otellerde, en güzel müzikhollerde kralların, kraliçelerin önüne çıktım. Neden bu şoför, bu kameraların önünde bulunmadı. Bana diyorlar ki; 'yeterince arama yapmamış polisler'. Polis arkadaşlar 'gelin tekrar ifadenizi alalım' dediler, gitmeyeceğim.Türkiye'deki şoför arkadaşlara sesleniyorum. Bu tip insanları içinizde barındırmayın. Bu durumda hepiniz lekeleniyorsunuz" şeklinde konuştu.
DHA