Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanma talebini önümüzdeki iki ay içinde karara bağlaması bekleniyor. Ancak AİHM, 'Öcalan yeniden yargılansın' dese de iç hukuk buna imkan vermiyor.
Türkiye, AİHM kararlarına yeniden yargı yolunu uyum yasalarıyla birlikte açtı. Ancak bir istisna getirilerek, yasanın yürürlüğe girmesinden önce yapılan başvurular kapsam dışı bırakıldı.
Böylece Öcalan'ın yeniden yargılanmasının önü iç hukukta kesilmiş oldu. Bu durum 1 nisanda yürürlüğe girecek Ceza Muhakemesi Yasası'nda da tekrarlandı.
Öcalan ile ilgili ilk kararında "yeniden yargılama olmalı" diyen AİHM'in konuyla ilgili bihai kararını iki ay içinde vermesi bekleniyor. Eğer mahkeme yeniden yargılama kararında ısrar ederse Türkiye'nin bir seçim yapması gerekecek. Ya yasada değişiklik yapılarak, Öcalan'ın yargılanmasının önü açılacak ya da Avrupa Konseyi ile yeni bir krizin kapısı açılacak.
Konuyla ilgili açıklama yapan hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, "yeniden yargılamaya imkan verecej bir düzenleme yok. AİHM'in kararını görmemiz lazım" sözleriyle bu konuda yapılan bir çalışma olmadığı mesajını verdi.
Ancak Öcalan ile aynı durumda olan şu ana kadar kesinleşmiş zaten 30 dava var. Üstelik dava sayısının 90'a kadar çıkması bekleniyor. Eğer Türkiye, istisna getirerek 'yeniden yargılama' dışında tuttuğu bu dosyaları AİHM kararları çerçevesinde tekrar ele almazsa bu sefer Avrupa Konseyi ile karşı karşıya gelecek.
Kurumun en yetkili karar organı Bakanlar Konseyi de AİHM kararlarına uymadığı için Türkiye'ye çeşitli yaptırımlar uygulayabilir.
Türkiye'nin bir başka açmazı ise uluslararası anlaşmaların iç hukukun üstünde olduğuna dair anayasa hükmü. Bu hükümle Türkiye, AİHM kararlarının da tüm iç hukukun üstünde olduğunu kabul ediyor. Bu tabloda Ankara çıkış yolu arıyor.