PARİS(ANKA) – Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümüne ilişkin "yol haritası"nı önümüzde günlerce açıklanması beklenirken, Murat Karayılan, Kandil dağında Le Monde gazetesi ile yaptığı söyleşide Türkiye’yi, Öcalan’ın “yol haritası”nı kabul etmeye çağırdı. Her iki tarafın birbirini affetmesi gerektiğini de öne süren Karayılan, “Türk devleti ilk önce özür dilemeli. Güney Afrika örneği bir çözüm olabilir: Gerçek ve Barışma Komisyonu gerekebilir” iddiasında bulundu.
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde’nin Türkiye muhabiri Guillaume Perrier, Kuzey Irak’taki Kandil dağında Murat Karayılan ile bir ropörtaj yaptı. Söyleşi sırasında Karayılan, Türkiye’yi, Abdullah Öcalan’ın önümüzdeki günlerde açıklaması beklenen “yol haritası”nı kabul etmeye çağırdı.
Murat Karayılan, Ankara tarafından hazırlanmakta olan “Kürt Açılımı”nın, Kürt sorununun çözümlenmesini sağlayıp sağlamayabileceğinin sorulması üzerine Kürt sorununun çözümü için “şimdiye kadar kullanılan ancak sonuçsuz kalan, Kürtleri ezmek ile diyalogu açmak” olmak üzere, sadece iki yöntemin bulunduğunu savunarak Türk hükümetinin artık ikinci yolu izlediğini kaydetti.
-“HÜKÜMET MANEVRA YAPARAK SORUNU TEK BAŞINA ÇÖZMEYİ AMAÇLIYOR”-
“İki taraf arasında gerçek bir diyaloğa ihtiyaç var halbuki hükümet, sorunu tek başına çözmeyi amaçlıyor” diyen Karayılan “Bunun da uluslararası toplumu yanıltmak için yapılan bir manevra olduğunu düşünüyoruz. Başkanımızın yol haritasının etkisini azaltmak istiyorlar. ABD ve Avrupalılardan daha güçlü baskılar gerekir” iddiasında da bulundu.
Karayılan, ABD’nin Irak’tan çekilme planı ve Türkiye’nin enerji merkezi haline gelmesi faktörlerine dikkat çekerek Kürt sorununun çözümünün bir “gereklilik” olduğunu da söyledi.
-“ÖCALAN’IN YOL HARİTASI’NDA NELER VAR?”-
Murat Karayılan, “Yol Haritası”nda neler olduğu yönündeki bir soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:
“Üç yıl yürürlükte kalan 1921 Türk Anayasası’na dayanıyor. Bu metin, çözümü içeriyor. Vatandaşlığın daha açık bir tanımını öneriyor. Kürt kimliğinin, siyasi ve kültürel haklarının tanınması gerekiyor. Türkiye için bir toplum projesidir. Devlet ise, şimdilik sadece kırmızı çizgileri çiziyor ve yapmayacaklarını sayıyor: Öcalan serbest bırakılmayacak, Kürtçe eğitim olmayacak, özerlik olmayacak. Kürtler, kendi dillerinde neden eğitim göremezler?”
Bölgenin çoğrafyasının yeniden dizyan edilmesini talep etmediklerini, 10 yılı aşkın bir süreden beri ayrılıkçı olmadıklarını da söyleyen Karayılan, “Çözüm, mevcut sınırlar içerisindedir ancak sadece Türkiye’nin Avrupa demokrasi standartlarını benimsenirse” dedi. Karayılan şöyle devam etti:
-“İKİ TARAF SİLAH BIRAKMALI”-
“İki taraf silahları bırakmalı. Halbuki şimdilik Devlet hareketimize saldırmak amacıyla ABD, Irak ve İran ile gizli müzakereleri sürdürüyor. Tek istediğimiz samimiyet. Eğer Türkiye eski yöntemlerini kullanmaya kalkışırsa askeri ve sosyal olarak karşı koyacağız.”
-“İKİ TARAF BİRBİRİNİ AFFETMELİ”-
Le Monde’nin “İsyancılar için bir af mı lazım?” sorusuna “Kimin için bir af?” karşılığını veren Karayılan, “Kim, kimi affetmeli? Esrarengiz saldırganlarca öldürülen 17 bin sivil kurbandan kim söz edecek? Kentlerin ortasında öldürülen işadamları, avukatlar, sendikacılar, doktorlar, öğretmenlerden? İki taraf biribiri affetmeli. Türk devleti ilk önce özür dilemeli. Güney Afrika örneği bir çözüm olabilir: Gerçek ve Barışma Komisyonu’na ihtiyaç var” savlarını da öne sürdü.
-“7-8 BİN ADAMIMIZ VAR GEREKİRSE SAYILARINI ÇOK KOLAY ARTIRABİLİRİZ”-
Murat Karayılan, ropörtaj sırasında ayrıca PKK’nin “askeri durumu”nun ne olduğunun sorulması üzerine Öcalan’ın tutuklanmasının ardından Batının örgütün çökeceği beklentilerinin gerçekleşmediğini, altı yıl “Büyük Batı güçlerinin kendilerini yok etmeye çalıştığı”nı, kendinlerinin ise "Hiç bir devletten destek almadan" direndiğini savunarak “7-8 bin adamlarımız var, bunun yarısı Kürdistan’ın Irak’taki kısmında, geri kalanların Türk kısmında. Gerekirse bu sayıyı çok kolayca artırabiliriz” iddiasında bulundu.
-ALMANYA VE FRANSA’YA ELEŞTİRİLER-
Avrupalılardan neler beklendiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken Almanya ve Fransa’yı Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olmakla ve sorununun çözümlenmesini “yeterince aktif bir biçimde desteklememek"le itham eden Karayılan, “PKK’ya karşı savaş, üyeliği reddetmek için iyi bir bahanedir, ancak Kürt sorununu çözmüş bir Türkiye, AB’ye daha kolayca girer. Bu nedenle biz AB üyeliğini destekliyoruz” dedi. (ANKA)