İçerik devam ediyor
İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Zekeriyaköy Ateş Çiçeği Sokak’taki müstakil evinden önceki gün Sabah saat 09.00 sıralarında anne ve babası uyurken tek başına çıkan 3.5 yaşındaki Pamir Dikdik bölge halkı, Jandarma, polis ve sivil toplum gönüllülerinin katıldığı 30 saat süren aramalarının ardından yan evin havuzunda ölü bulundu.
Önceki sabah uyanıp oğullarının evde olmadığını gören aile, polise ve jandarma ekiplerine haber verdi. Bölgeye gelen ekipler küçük Pamir’i bulmak için çalışma başlattı. Ekipler önce yakın alanlarda arama yaptı, ardından ormanlık alanda detaylı arama yapıldı. Sosyal medyadan yapılan çağrılar üzerine vatandaşlar, itfaiye, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlülüğü (AFAD), Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Ulusal Acil Durum Arama ve Kurtarma Derneği, Türk Telekom Arama ve Kurtarma ekibi, Mahalle Afet Gönüllüleri de bölgeye giderek Pamir’i arama çalışmalarına katıldı.
‘Pamir bulundu’ sesi geldi
Gece boyu süren aramalar sırasında Pamir’in sevdiği çizgi filmin sesi dışarıya verildi, bölgede oturanlara da evlerinin bahçe ışıklarını yakmaları, köpeklerini bağlamaları yönünde çağrı yapıldı. Sabahın ilk ışıklarıyla arama çalışmaları hızlandı. Paramotorlu bir kişi de havadan çalışmalara katıldı. Ancak acı haber saat 14.30 sıralarında geldi.
Arama çalışmaları sürerken ailenin oturduğu evin önünde bir anda “Pamir bulundu” diye sesler yükseldi. Evin bahçesine gidildiğinde havuzun içinde jandarmaya bağlı su altı arama kurtarma timinden iki dalgıç vardı.
Dalgıçlardan biri kırmızı lacivert çizgili uyku tulumu içerisindeki küçük Pamir’i su üstüne çıkarttı. Hemen yan evlerinde çocuğunun cansız bedeninin bulunduğunu öğrenen annenin kendi evinden attığı çığlıklar ise minik Pamir’in çıkarıldığı havuzun bahçesinden de duyuluyordu.
‘Allah benim belamı versin’
Baba Serdar Dikdik koşarak Pamir’in cansız bedeninin yanına geldiğinde ise sadece “Allah benim belamı versin, seni koruyamadım” diyebildi. Dikdik, “Ben aşkıma ne diyeyim şimdi” diyerek gözyaşı döktü. Cenaze, havuz başında 2 saat Cumhuriyet savcısı için bekletildi. İncelemelerin tamamlanmasının ardından cenaze, ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
İşte saat saat Pamir’in hüzünlü hikayesi:
Komşu gördü, eve getirdi
4 Nisan Cuma
09.20: Pamir, annesi ve babası uyurken evlerinin kilitli kapısını açarak bahçeye çıktı. Daha sonra evin güvenlik kamerası Pamir’i açık olan bahçe kapısından dışarı çıkarken görüntüledi.
Zil bozuktu, evdekiler duymadı
09.23: Güvenlik kamerası Pamir’i görüntüledi. Bu görüntülere sokakta Pamir’i bulan komşuları 3.5 yaşındaki çocuğu tekrar bahçeye bıraktı. Daha sonra ise aileyi bilgilendirmek için zili çaldı. Ancak kimse dışarı çıkmadı. (Pamir’in babası Serdar Dikdik zilin arızalı olduğunu ve çalışmadığını açıkladı.)
Kedinin peşinde görüldü
09.43: Kamera görüntülerinde küçük Pamir son kez bir kedinin peşinden giderken görüldü.
10.06: Yine kamera görüntülerinde baba Serdar Dikdik’in dışarı çıktığı görüldü ve çocuğunu aramaya başladı.
Arama çalışmaları başladı
10.40: Dikdik ailesi tarafından emniyet birimlerine kayıp olayı bildirildi
10.55: Jandarma ekipleri olay yerine ulaştı ve aramalara başladı.
12.00: İtfaiye ve belediye ekipleri de arama çalışmalarına katıldı.
16.00: Evin üst sokağında kuyunun suyu, Pamir’in buraya düşme ihtimaline karşı boşaltılmaya başladı.
AKUT bölgeye geldi
16.30: Başta AKUT olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu arama çalışmalarına katıldı.
17.00: Sosyal medyada konu yayılmaya başladı.
Gönüllüler çalışmalara katıldı
18.00: Gönüllüler bölgeye gelerek çalışmalara katıldı.
21.00: Çevrelerdeki havuzlarda aramalar yapıldı. Dalgıçlar girdi.
24.00: Aramalar kesintisiz devam etti. Aramalara, 2 komando taburu ve sualtı arama ekibinden oluşan 350 jandarma ile 200 kişilik 20 sivil arama ekibi katıldı.
Kriz yönetimi toplantısı yapıldı
5 Nisan Cumartesi
07.20: Avrupa Yakası’ndan Sorumlu Komutan Yardımcısı Albay Mehmet Nebioğlu tarafından kriz yönetimi toplantısı yapıldı. Daha çok patika aramasına karar verildi. Toplantının ardından da bölgeye sevk edilen 2 komando taburu ve sualtı arama ekibinden oluşan 350 jandarma, 200 kişilik 20 sivil arama ekibi ormanlık alana dağılarak arama çalışmalarını sürdürdü.
08.30: Olay yerine Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç geldi.
09.23: Pamir’in kaybolmasının üzerinden 24 saat geçti.
10.00: Arama yapılan alandan eğitimli özel köpekler geldi.
10.15: Köpeklerle yakın mesafelerde tekrar aramalara başlandı.
11.00: Pamir için dün arama yapılan kuyunun suyu boşaltıldı. Küçük çocuğun kuyuya düşmüş olma ihtimali tekrar değerlendirildi.
‘Casper gibi etrafta dolaşıyor’
11.15: Baba Serdar Dikdik basına açıklama yaptı: “Pamir akşam 19.00 gibi uyur. Şimdi gündüz. Ayaklandı. Kesin buralarda dolaşacak. Zekeriyaköylüler bu çocuk kesin bir bahçeye girdi. Evi kapalı olanlar varsa bir içeri seslenin. Hareketli çocuk sese gelir. Emlakçılar boş evleri bir kontrol edin. Casper hayalet gibi dolaşıyor. Kesin buralardan çıkacak”.
11.25: Pamir’i bulmak için paramotorcu Ufuk Bulut havadan arama yaptı.
13.57: İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Twitter’dan Pamir’i arama çalışmalarının devam ettiğini duyurdu: “Küçük Pamir’i şu ana kadar 6 km. çaplı bir alanda adım adım uzman ekiplerimizle aradık. Kayıp çocuğumuza ulaşamadık, buluncaya kadar arayacağız”.
‘Yan havuz tekrar aransın’
14.35: Komşulardan biri, evin hemen yanındaki havuzda detaylı arama yapılmadığını, tekrar bakılması gerektiğini söyleyince dalgıçlar havuza yönlendirildi.
Ve Pamir’den acı haber geldi
14.44: Pamir’den kötü haber geldi. Dalgıçlar küçük çocuğun cesediyle karşılaştı.
14.53: Vali Hüseyin Avni Mutlu, kötü haberi Twitter’dan paylaştı: “Sevgili Pamir’i maalesef bir evin havuzunda ölü olarak bulduk. Acılı ailesine başsağlığı diliyorum. Allah hiçbir aileye evlat acısı yaşatmasın.”
Sadece 150 liraya hayatta kalabilirdi
Zekeriyaköy’de perşembe sabahı kaybolan ve dün evin yan tarafındaki villanın havuzunda cesedi bulunan Pamir’in hayatı 150 TL’ye kurtulabilirdi.
Pamir’in cesedinin kimsenin yaşamadığı yan villanın dolu havuzunda bulunmasının ardından, “Havuz boş olsaydı Pamir yaşayabilir miydi?” sorusu gündeme geldi. Artes Havuzculuk ve Arıtma Tesisleri Şirketi’nin yöneticisi Makine Mühendisi Üzeyir Uludağ, “Özel havuzları kışın boşaltmayın deriz fakat kazalara karşı üzerinin tente ile örtülmesi ya da alarm takılmasını öneririz” diye konuştu. Uludağ, bunun yerine güvenlik için havuzun üzerinin branda ile kapatılması ya da
havuza alarm takılmasını önerdiklerini dile getirdi. Üzerinde bir çocuğun yürüyebileceği nitelikle brandaların metrekaresi 10 ila 15 TL’ye satılıyor. Havuza belli ağırlığın üzerinde bir cismin düşmesi durumunda alarm veren havuz alarmlarının fiyatları ise 150 TL’den başlıyor.
Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, ceset fotoğrafından Pamir’in havuzda boğularak hayatını kaybedip kaybetmediğinin anlaşılamayacağını, bunun ancak otopsi sonucunda ortaya çıkacağını belirtti. Atasoy ayrıca mukayese amacıyla havuzdan mutlak surette 2 litre su alınmış olması gerektiğini de vurguladı.
MİNİK PAMİR’İN CANSIZ BEDENİ SAATLER SONRA BULUNDU
Pamir’in cansız bedeninin bulunduğu evin karşı komşusundan edinilen bilgiye göre, ev uzun yıllardır asıl sahipleri tarafından kullanılmıyor. Sürekli ve özellikle yaz dönemlerinde kiraya verilen evde son kiracı geçtiğimiz eylül ayında evi boşalttı. Yaklaşık 8 aydır kullanılmayan ev iddialara göre sahipleri artık yaşamaya karar verdiği için 1 ay önce tadilata alınmış.
‘Öldürülüp havuza atıldı’ iddiaları
Jandarma gün içerisinde küçük Pamir’in kaçırılma ihtimali üzerinde de durmuştu. Bu ihtimale ilişkin ise Serdar Dikdik, “Benim çocuğumu kim kaçırsın. Kimseyle husumetim yok” diyerek eliyle yan evi işaret edip “Ya buraya gitti ya şurdan sola döndü başka nereye gidecek” demişti. Dikdik’in bu cümlelerinden birkaç saat sonra işaret ettiği evde Pamir bulundu. Bu ev Pamir’in ilk kaybolduğu anda araştırılan bir evdi. Havuzu da aranmıştı.
Pamir’in cansız bedeni bulunduktan sonra Vali Hüseyin Mutlu da tweet atarak, “Rahmetli Pamir’in bulunduğu havuzun içi, dibi dün farklı araçlarla aranmış, bugünkü 2. kontrolde dalgıçlar yavrumuzu havuz dibinde bulmuştur” yazarak bunu doğruladı. Havuza sadece dedektör ve sopalarla bakıldığı ileri sürüldü. Havuzun bir önceki gün kontrol edilmesi nedeniyle Pamir’in öldürülüp havuza atılmış olabileceği de iddia edildi.
‘Araya paravan çektirmiştik’
Baba Serdar Dikdik, minik Pamir’in cansız bedeni bulunmadan birkaç saat önce hareketli çocuğu için aldığı önlemleri anlatmıştı. Dikdik’in sık sık el işaretiyle gösterdiği ev Pamir’in cansız bedeninin bulunduğu ev oldu. Dikdik aramalar sırasında “Evdeki kameradan nereden nasıl çıktığı belli olmuyor. Çocuk nokta gibi gözüküyor görüntüde. Yalnız bahçe kapısını gösteren kayıtta yok. Yani kapıdan çıkmamış. Büyük ihtimal çitlerden atladı. Asmalardan asılarak tellerden çıkıyordu. 1 Nisan’da da aynı şekilde kaçmıştı. Bulduktan sonra bahçıvan ‘Nerden kaçtın Pamir?’ diye sormuş, Pamir de yola çıkan çiti göstermişti. Aşağısı 2 metre. Biz iner miyiz inemeyiz ama o iniyor. Çok hareketli bir çocuk. Ama biz bu evi özellikle seçtik, 4 tarafı kapalı. Yan komşuyla arama paravan çektirdim ben, tel örgü dışında. Yan tarafa köpekli biri taşınır çocuk bahçeden atlar, köpeğe elini uzatır diye düşünüp önlemler aldım. Köpek sevmediğimizden değil çocuğumuzun hareketliliğine karşı önlem almak içindi bunların hepsi” demişti.
AKUT: O eve girmesi çok zordu
Arama çalışmalarına katılan AKUT’un genel sekreteri Saydun Gökçin, “Bizim önceliğimiz Pamir için risk olan sokaktaki kuyular ve havuzlardı. Bulunduğu yere ulaşması zor. Bu evle Pamir’in evi arasında çit, branda ve üzerinde de geçişi zorlaştırıcı ağaçlar var. Ev tarafında bu paravan 1 buçuk, diğer taraftan da 2 buçuk metre yüksekliğinde” dedi.
Gökçin “Pamir’in evden kaçtığı cuma günü sabah bahçıvan çocuğu bulup kapının önüne koyarak zili çalıp gitmiş. Bu iddiayı bahçivan ifadesinde onaylıyor” diye ekledi.
Berkin’in ailesi: ‘Çok üzgünüz’
gezi parkı protestoları sırasında yaşam savaşı verdiği hastanede geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ailesi Pamir’in ölü bulunmasıyla ilgili Twitter hesaplarından açıklama yaptı. Açıklamada, “Pamir’i kaybetmenin acısını en derinlerimizde yaşıyoruz. Anne ve babası başta olmak üzere tüm insanlarımıza başsağlığı diliyoruz. Üzgünüz” denildi.
