İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran'ın Suriye krizininin sadece siyasi yollarla çözülebileceğine, bunun da Suriye halkının katılımıyla gerçekleşeceğine inandığını belirterek, "ABD'nin Suriye'de asker bulundurması meşru değildir, ABD güçleri bir an önce bölgeyi terk etmelidir." dedi.
Ruhani, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de katılımıyla Ankara'da beşincisi düzenlenen Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'nde konuştu.
Suriye konusunda ortak ilkelerin "Suriye'nin toprak bütünlüğüne, bölünmezliğine, egemenlik ve bağımsızlık hakkına saygı gösterilmesi ile dış güçlerin bu ülkenin iç işlerine müdahalesinin sona ermesi" olduğunu belirten Ruhani, bu hususlara ciddi şekilde riayet edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ruhani, "İran İslam Cumhuriyeti, geçmişte olduğu gibi bugün de Suriye krizinin sadece siyasi yolla çözülebileceğine, bunun da salt yapıcı iş birliği ve Suriye'deki tüm halk kesimlerinin katılımıyla gerçekleşeceğine inanmaktadır." diye konuştu.
"Özgür ve bağımsız, başkalarının tehditi altında olmayan, işgal ve dış tehditlere uzak ve terörden arınmış, bütün evlatları doğuştan eşit vatandaşlık haklarına sahip olan birlik ve beraberlik içinde bir Suriye" vurgusu yapan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, "Bu yolda sadece ve sadece Suriye halkı karar vermeli ve başkaları hiçbir şekilde onların iç işlerine karışma hakkını kendinde görmemelidir." ifadesini kullandı.
Ruhani, şöyle devam etti:
"ABD'nin, Suriye topraklarında gayri meşru olarak askeri güç bulundurması Birleşmiş Milletler üyesi ve bağımsız bir ülke olan Suriye'nin toprak bütünülüğünü ve milli egemenliğini tehlikeye atmıştır. ABD Başkanı, geçen yıl askeri güçlerini Suriye'den çekeceğini ifade etmişti. Ancak bu sözünün akıbeti de onun diğer sözleri gibi oldu. Zira bu sözler geçmişte gerçekleşmediği gibi, gelecekte de gerçekleşmesi için bir irade göstermemektedir. Şunun altını çizmek isterim ki, ABD güçlerinin bir an önce bölgeyi terk etmesi ve Suriye hükümetinin bu ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi Fırat'ın doğusu ve kuzeyinde de egemenliğini sağlaması zaruridir."
(Sürecek)