YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türkiye-şili İlişkilerinde İlk Adım Atıldı

Şili İlişkileri Çalıştayı’nda konuşan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, bu...

Türkiye-şili İlişkilerinde İlk Adım Atıldı

Şili İlişkileri Çalıştayı’nda konuşan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, bu ve benzeri programların iki ülke arasında ilişkilerin gelişmesi için önemli bir adım olduğunu söyledi. Türkiye’nin, Avrupa ve Ortadoğu coğrafyasına sıkışmışlık durumu olduğuna dikkat çeken Kaynak, “Şili ve Latin Amerika’nın diğer bütün ülkeleriyle birçok anlamda ilişki kurmalıyız” dedi.İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Değişen Dünyada Türkiye-Şili İlişkileri’ başlıklı çalıştayda, Şili ve Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler, Şili ve Latin Amerika’daki durum, genel dünya düzenindeki değişim dinamikleri masaya yatırıldı. Açılış konuşmalarını İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Şili Büyükelçisi Fernando Varela Palma’nın yaptığı çalıştaya, Şili Katolik Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Merkezi Kurucu Direktörü ve Şili Eski Genelkurmay Başkanı Dr. Juan Emilio Cheyre ve Valparaiso Katolik Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fanor Larraín katıldı. Türkiye ve Şili ilişkilerinde hareket kazandırması beklenen çalıştaya ilişkin açıklamada bulunan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, bu ve benzeri programların iki ülke arasında ilişkilerin gelişmesi için önemli bir adım olduğunu söyledi.“LATİN AMERİKA’YI GÖZDEN KAÇIRMA ŞANSIMIZ YOK”Değişen Dünyada Türkiye-Şili İlişkileri Çalıştayı için “Hem Şili’ye hem de Latin Amerika’ya açılmamızın ilk adımlarından biri olacak” değerlendirmesinde bulunan Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, “Türkiye’nin, Avrupa ve Ortadoğu coğrafyasına sıkışmışlık durumu var. En azından orta büyüklükte bir ülkenin bile Latin Amerika gibi çok geniş kapsamda nüfuslu ve ekonomik büyüklüğü olan bir bölgeyi gözden kaçırma şansı yok. Dolayısıyla Şili ve Latin Amerika’nın diğer bütün ülkeleriyle birçok anlamda ilişki kurmalıyız. Bu ve benzeri konferanslarla adımlar atmayı düşünüyoruz. Şili, İnsani Kalkınmışlık Endeksi ve Kişi Başına Düşen Milli Gelir açısından önde gelen ülkelerden biri. Bizim Latin Amerika’ya açılım politikalarımız içerisinde bir arada olmak isteyeceğimiz ülkeler arasında yer alıyor. O bölgeyi çok bilmiyoruz. Ortalama bir vatandaşa Şili ile ilgili ne bildiğini sorduğumuzda çok da tatmin edici bir cevap alamayız. O nedenle önce birbirimizi anlamaya ve anlatmaya çalışmalıyız. Daha sonra da bunu somut kazanımlarla destekleyerek hareket etmeliyiz. Bu anlamda Şili ile ilgili çalışmalar ilk adım olabilir. Şili’yi daha fazla tanıma, oradaki potansiyeli anlayabilme ve ne tür işbirliklerinin ortaya çıkabileceğini görmek açısından önemli olacak” dedi.BENZER SÜREÇLER YAŞANDIHer iki ülkenin de 80 sonrası dönemde benzer süreçlerden geçtiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, “Şili’nin ve Türkiye’nin soğuk savaşın sonlarına doğru ve sonrasındaki gelişim süreçleri arasında ciddi paralellikler var. Her iki ülke de 80’ler itibariyle askeri rejimden demokrasiye geçişi yaşadı. Aynı süreç içerisinde piyasa reformlarını uyguladı. Kişi başı gelir ve kalkınmışlık seviyelerine baktığımızda ise Şili’nin bizim daha önümüzde olduğu görünüyor” dedi.ŞİLİ’DEKİ TURCOLARŞili ile olan coğrafi uzaklığın diğer tüm ilişkilerine yansıdığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, bir diğer kültürel yakınlığa da dikkat çekti. 19. yüzyıl sonlarında Osmanlı coğrafyasından Latin Amerika’ya ve Şili’ye göç eden Filistinlilerin bölgede ‘Turco’ adıyla bilindiklerini belirten Kaynak, “Şili, coğrafi uzaklığın, ticari ve kültürel ilişkilerimize yansıdığı bir ülke. İthalat, ihracat ve turizm anlamında ilişkinin olmadığı görülüyor. Buna karşılık bizi birbirimize bağlayan ilginç konular da var. Şili aslında Osmanlı coğrafyasından göç etmiş olan 500 bin kadar Filistinliyi 19. yüzyıl sonundan itibaren barındıran bir ülke. Bu kişilere ‘Turco’ deniyor. Latin Amerika’nın birçok ülkesinde olduğu gibi Şili’de de Osmanlı coğrafyasından geçen hatırı sayılı bir nüfus var” dedi.İSRAİL İLİŞKİLERİNDE ‘TURCO’ ETKİSİŞili’nin, İsrail’in Gazze’ye başlattığı kara harekatı sonrasında İsrail ile bütün ticari ilişkilerini kestiğini duyurmasında da bölgedeki Turcoların etkisinin olduğunu belirten Kaynak, “Şili’nin uyguladığı dış politikanın altında toplumsal bir taban var. Oradaki Hıristiyan Filistinli Araplar’ın siyaset üzerinde oluşturdukları bir etkinin sonucu olarak düşünebiliriz” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler