YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

“türkiye Suriye’nin Suyunu Kesmez”

Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Su Araştırmaları Programı Uzmanı Dr. Tuğba Evrim Maden, devletlerin...

“türkiye Suriye’nin Suyunu Kesmez”

Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Su Araştırmaları Programı Uzmanı Dr. Tuğba Evrim Maden, devletlerin ilişkilerinde önemli konulardan biri olan su kaynaklarının çatışma sebebi olarak görebileceğini belirterek, “Türkiye, Suriye’nin suyunu kesmez. İki ülke arasındaki gerginliğe rağmen insan hayatı için suyun önemli bir kaynak olduğu gerçeği her zaman Türkiye’nin önceliğinde yer aldı” dedi.

ORSAM Su Araştırmaları Programı Uzmanı Dr. Tuğba Evrim Maden, Orta Doğu gibi yüzey sularının az olduğu bölgelerde özellikle birden fazla devletin kullanımına tabi olan suların ülkeler arası ilişkileri de şekillendirdiğini söyledi. Devletlerin ilişkilerinde önemli konulardan biri olan su kaynaklarının çatışma sebebi olabileceğini belirten Maden, “Su; zaman zaman çatışma, kriz, savaş durumunda kullanılabilecek bir silah veya bir hedef haline gelebilir. Bu süreç içerisinde karşı tarafı zayıf düşürmek için saldırılan ilk hedeflerden biri olabilir. Geçmişte örneklerini de gördüğümüz gibi özellikle baraj, desalinasyon tesisleri ve su taşıma boru hatlarını tahrip etmek, bu yöntemlerden bir tanesi. Su kaynağının bir silah veya bir hedef olarak kullanılmasına örnek olarak, II. Dünya Savaşı süresince hidroelektrik üreten barajlar bombalanmıştı. 1960’larda ABD, Kuzey Vietnam’ın sulama suyu temin sistemini bombalamıştı. 1991 Körfez Savaşı süresince her iki taraf da birbirlerinin barajlarını, su iletim sistemlerini ve desalinasyon tesislerini hedef aldı” diye konuştu.

TÜRKİYE-SURİYE GERGİNLİĞİ

Maden, bölgeyi ve tüm dünyayı etkileyen Körfez Krizi döneminde Birleşmiş Milletlerin Fırat Nehri'nin sularının kesilmesini tartıştığını hatırlattı. Orta Doğu’da 2011 yılının başında ortaya çıkan Arap Baharı'nın mart ayından itibaren Türkiye’nin komşusu Suriye’yi de etkisi altına aldığını vurgulayan Maden, Suriye’de meydana gelen olayların iki ülkenin olumlu bir gidişat içinde olan son 10 yıllık ilişkilerini de olumsuz yönde etkilediğine işaret etti. Bir Türk uçağının Akdeniz’de uluslararası sularda Suriye hava savunma sistemleri tarafından düşürülmesinin Türkiye-Suriye arasında var olan gerilimi en üst noktaya çıkardığına dikkat çeken Maden, “Geçen hafta, Türkiye’nin Fırat ve Dicle sularını, barajların kapaklarını kapatmasıyla Suriye’nin içme suyundan yoksun bırakılması ve Beşar Esad üzerinde baskı oluşturdu. İnsan hayatı için suyun önemli bir kaynak olduğu her zaman Türkiye’nin önceliğinde yer aldı. Kasım 2011’de Türkiye, Suriye’ye ekonomik yaptırımlar uygulayabileceğini belirtirken, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hem Suriye hem de Irak için önemli olan, Türkiye’den doğan ve Suriye’ye ve daha sonrasında Irak’a akan sularda herhangi bir kısıtlama yapılmayacağını bildirdi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin bugüne kadar su kaynaklarını bir tehdit unsuru veya silah olarak kullanmadığını söyleyen Maden, “Sınır aşan sularda özellikle de Fırat-Dicle Havzası kıyıdaşları Irak ve Suriye ile her zaman iş birliği içerisinde, suların hakça, makul ve optimum olarak tahsisini isteyen Türkiye, gerilimin artmasına rağmen uzun yıllardır oluşturduğu su politikasına tezat bir davranışta bulunmaz” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler