HABER

"Türkiye tarihi bir sorumluluğu yerine getirmektedir"

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan: - "(Barış Pınarı Harekatı) Türkiye bu operasyonla Suriye'nin toprak bütünlüğünü de güvence altına almak adına tarihi bir sorumluluğu yerine getirmektedir" - "(Bazı belediyelerdeki işten çıkarmalar) Bizim elimize gelen tespitlere göre rakamlar Hak-İş'e bağlı sendikalarda 5 binlerin üzerine çıkmış durumda" - "(İBB'de işten çıkarmalar) Bu arkadaşlarımızın da işe dönmelerini sağlamak adına elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz"

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı ile Suriye'nin toprak bütünlüğünü de güvence altına almak adına tarihi bir sorumluluğu yerine getirdiğini söyledi.

Arslan, Hak-İş'e bağlı Hizmet İş Sendikasının Emek Konukevi'nde düzenlenen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı.

Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin uluslararası sendikalara ve iş birliği yaptıkları teşkilatlara mektup gönderdiklerini bildiren Arslan, mektupta, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak, sınırındaki terörist unsurları sınır ötesine göndermek, yaklaşık 4 milyonu bulan Suriyeli göçmenlerin kendi topraklarına geri dönmelerini sağlamak ve sınıra yönelik herhangi bir terör faaliyetini önlemek adına harekatı gerçekleştirdiğini anlattığını dile getirdi.

Barış Pınarı Harekatı'nı Hak-İş olarak 81 il temsilcileriyle desteklediklerini belirten Arslan, "Türkiye kesinlikle Suriye'yi işgal etmemiştir, bu bir savaş değildir, bu bir terör operasyonudur ve Türkiye bu operasyonla Suriye'nin toprak bütünlüğünü de güvence altına almak adına tarihi bir sorumluluğu yerine getirmektedir." diye konuştu.

Arslan, yerel seçimlerin ardından bazı belediyelerde yaşanan işten çıkarmaları hatırlatarak, Bolu'da işten çıkarılan ve tekrar işe alınan işçiler için verdikleri mücadelenin önemini anlattı. "Türkiye sendikal hareketinin son yıllarda değil son 50 yılda gerçekleştirdiği en başarılı mücadeledir, en başarılı eylemdir ve en başarılı organizasyondur." diyen Arslan, bu mücadeleye destek ve katkı verenlere teşekkür etti.

Emek ve Adalet Yürüyüşü ile "Türkiye sendikal hareketi"ne önemli bir anlam kazandırdıklarını vurgulayan Arslan, "Nasıl yapılması gerektiğini Türkiye sendikal hareketine, dünyaya gösterdik. Tabii en önemlisi bu yürüyüşün sonunda istediğimiz hedeflere de ulaşmış olduk. Bizi ciddiye almayan, bizim mücadelemizi hep küçültmek ve hep aşağılamak isteyen bütün çevreler mahcup oldu. 127 gün sonra arkadaşlarımızı işe döndürmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Arslan, Hak-İş'e bağlı sendika üyelerinin işten çıkartılmalarına ilişkin de şunları kaydetti:

"İşten atmalar devam ediyor. Bizim elimize gelen tespitlere göre rakamlar Hak-İş'e bağlı sendikalarda 5 binlerin üzerine çıkmış durumda. İşten atmalara yönelik mücadelemiz İstanbul'da da devam ediyor. 1300 arkadaşımız işten çıkarıldılar, aynı zamanda İstanbul'da sendikamıza yönelik gerçekleştirilen bir operasyon var. Bu operasyon nedeniyle bu eyleme liderlik yapma konusunda zaman zaman belki tartışmalar oldu ama bu eylemi İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde devam eden eylemin yine merkezinde ve organizasyonunda sendikamız var. Arkadaşlarımızın eylemleri devam ediyor. İnşallah bu konuda yeterli altyapıyı oluşturursak bundan sonraki süreçte de bu arkadaşlarımızın da işe dönmelerini sağlamak adına elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz."

31 Mart seçimleri öncesinde sendika üyeleri ve belediye başkanlarının talepleri üzerine toplantılar düzenlediklerini anımsatan Arslan, "Biz hiç kimseye, hiçbir siyasi partiye yönelik açık bir tavır sergilemedik. Bunu Ankara'da yapmadık, İstanbul'da yapmadık, Van'da da yapmadık. Belediye başkan adaylarının pek çoğunda onların belediye başkanlığı hizmetlerinde daha başarılı olabileceğine inandık ve bu noktada belediye başkanlarımızın başarılarından bahsettik." ifadelerini kullandı.

Arslan toplantıda, temmuz ayındaki Hak-İş Genel Kurulu'na ilişkin de Başkanlar Kuruluna ayrıntılı bilgi verdi.

En Çok Aranan Haberler