Türkiye tekrar aynı politikaların kıskacında
ANKARA (İHA) - Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Soysal, 3 Kasım seçimlerini kazanarak tek başına iktidar olma hakkı kazanan AK Parti'nin, dıştan öğütlenen politikalardan bağımsız ulusal bir model ortaya koymadığını söyledi.
Sosyal bugün Mülkiyeliler Birliği Sosyal Tesisleri'nde bir basın toplantısı düzenleyerek seçim sonuçlarını değerlendirdi. 3 Kasım seçimi sonuçlarının, BCP'nin ilkeleriyle ve programıyla ortaya konan düşüncelerin geçerliliğini ortaya koyduğunu belirten Soysal, BCP'nin, demokratik ve laik Cumhuriyet'i koruyup yaşatmanın en sağlam güvencesini, yine Cumhuriyet'in kuruluş felsefesine uygun olarak ulusal bağımsızlığa dayalı bir ekonomik ve sosyal kalkınma seferberliğinin gerçekleşmesinde gördüğünü anlattı. Geçen Parlamento'dan bugün silinmiş olan partilerin daha önceki seçim kampanyası boyunca hep yoksulluk, üretimsizlik, işsizlik ve yolsuzluk üzerinde durdukları halde bunları yaratan ve dıştan öğütlenen politikalardan bağımsız ulusal bir model ortaya koyamadıklarını savunan Soysal, "Aynı şey somut çözümler yerine iman ya da umut tazeleyip yeni iktidar ve muhalefet olarak Parlamento'ya seçilmiş partiler için de doğrudur. Türkiye, çözüm modeli olmayan bir iktidarın ve oluşturduğu kadroyla dış reçeteleri kabule amade bir muhalefetin elinde tekrar üç aşağı beş yukarı aynı politikaların kıskacındadır. Sonuç, laik Cumhuriyet'in daha da örselenmesinden ve solun daha da küçülmesinden başka birşey olamaz" diye konuştu.
BCP'nin, bu sonuçlara razı olmayanlara ve Cumhuriyet'in ancak devrimci, üretici, eşitlikçi ulusal çözümlerle geniş halk kesimlerinin güvenini kazanarak yaşatılacağına inananlara bir yeniden diriliş seçeneği sunarak yola çıktığını vurgulayan Soysal, bunu yaparken ekonomik ve sosyal yaşamın bütün kesimlerinde, yeni iktidarın Cumhuriyet'e zarar vermesine ve yeni muhalefetin de cumhuriyetçilikte yetersiz kalmasına asla göz yummayacaklarını ifade ederek, "Gözümüz üzerlerindedir" dedi. CHP ve AKP'nin, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluk üzerine çok konuştuklarını ancak bugüne kadar uygulanan politikaları uygulamaya devam edecekleri konusunda açık bir görüntü verdiklerini kaydeden Soysal, Erdoğan ile Baykal arasında gerçekleşen bugünkü görüşmenin de bunu ortaya koyduğunu belirtti.
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Soysal, Ak Parti'nin, Erdoğan'ın milletvekilliğini engelleyen düzenlemelerle ilgili bir Anayasa değişikliğine gitmesinin mümkün olup olmadığı sorusu üzerine Ak Parti'nin Anayasa değişikliği konusunda aceleci davranmasının, temkinli hareket etme politikasına ters düşeceğini ifade etti. Ak Parti'nin daha uzun ve dolambaçlı bir yoldan amacına ulaşmaya çalışacağını ileri süren Soysal, Türkiye'nin kurumlarının da Anayasa değişikliğine kolay kolay izin vermeyeceğini söyledi. Cumhuriyet'e ters düşen bir Anayasa değişikliği yapılması halinde Cumhurbaşkanı'nın bunu halk oylamasına götürme şansı bulunduğunu hatırlatan Soysal, kamuoyunun ise böyle bir değişikliğe izin vermeyeceğini vurguladı.
3 Kasım seçimlerinde soldaki oyların erimesini neye bağladığının sorulması üzerine Soysal, bu erimenin, solda çıkış yapan partilerin, halkın güvenini kazanamamış olmalarından kaynaklandığını ifade etti. BCP olarak güvendiklerin en önemli unsurun, kendi güvenilirlikleri olduğunu anlatan Soysal, "Geçmişimiz temizdir, geleceğimiz berraktır. Önümüzdeki dönemde bunu söyleyerek geniş halk kesimlerinin güvenini kazanacağız" dedi. Soysal, ulusal solda birlik çağrısı da yaptı.
Soysal, Başbakan'ı AKP'nin mi Cumhurbaşkanı'nın mı belirleyeceği sorusu üzerine ise ortada acayip bir durumun bulunduğuna işaret ederek, Anayasa'ya göre Hükümet'i kurma görevini verme yetkisinin Cumhurbaşkanı'na ait olduğunu vurguladı. Soysal, Genel Başkan'ın milletvekili olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanı açısından geniş bir takdir hakkı doğduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı'nın o partinin içinden bir milletvekilini Hükümet'i kurmakla görevlendireceğini belirtti. Soysal, "O parti bunu benimser benimsemez o ayrı mesele" şeklinde konuştu.
