Türkiye Tıbbı Bitki Zenginliğini Değerlendiremiyor

Türkiye bitki türü ve çeşitliliği bakımından Avrupa, Asya ve Ortadoğu ülkeleri içerisinde en zengin ülke. Uzmanlar bu zenginliğin, özellikle tıpta yeterince değerlendirilemediğinden şikayet ediyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Selçuk Tıp Fakültesi'nde düzenlenen “Fitoterapide Kullanılan Tıbbi Bitkiler ve Özellikleri” konulu konferansta konuşan SÜ Ziraat Fakültesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Kan, Türkiye'de yetişen bitkilerin 3’te 1’inin endemik olduğunu vurguladı. Dünda Türkiye'den başka hiçbir ülkenin endemik bitkiler bakımından bu derece zengin olmadığını belirten Prof. Dr. Kan, “Türkiye florasında bulunan yaklaşık 10 bin bitki türünün içinden ortalama 400'ünün tıbbi olarak kullanım potansiyeline sahiptir. Dünya yüzeyinde bulunan 300 bin bitkiden 4 bin kadarı dünyada tıbbi amaçla kullanılıyor. Türkiye’de ise 400 kadar bitki tıbbi amaçla kullanılıyor." dedi.

Selçuk Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı başta olmak üzere öğretim görevlileri ve üyeleriyle fakülte öğrencilerinin dikkatle dinlediği konferansta 'fitoterapi' hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Kan, 'fitoterapi'nin Bitkileri, bitkisel ekstreleri ya da bitkisel ilaçları kullanarak hastalıklardan korunma, hastalığın şiddetini hafifletme ve tedavi anlamına geldiğini kaydetti. Prof. Kan, “Fitoterapi için kullanılacak bitki; doğru zamanda toplanmış doğru bitki olmalı. Fitoterapi ürünlerinde etkili bileşikleri, bu ürünlerin dozu ve kullanım süresi, yan etkileri ve ilaç etkileşimleri bilinmelidir.” diye konuştu.

“Ülkemizin Bitki Potansiyelini Değerlendirmeliyiz”
Türkiye'nin bitkisel ilaç, tıbbi çay, gıda takviyeleri, vitaminler, içecekler zayıflama gibi ürünlerin ithalatına 400-500 milyon dolar harcadığını belirten Prof. Dr. Yüksel Kan, buna karşın Türkiye'de 'fitoterapi'ye önyargılı bir yaklaşım olduğunu ifade etti ve "Türkiye geleneksel (alternatif) tıp yöntemlerine ciddiyetle yaklaşmalı bu konuda araştırma-uygulama enstitüsü kurulmalı, ilgili bakanlıklarda birimler oluşturulmalı, sivil toplum kuruluşların oluşumu başlatılmalıdır. Ayrıca 'fitoterapi' eğitimde yerini almalıdır. Ülkemizin bu potansiyelinin ülke ekonomine kazandırılmasında tıp fakültelerinin büyük katkısı olacaktır. Bu konuda tamamen dışa bağımlıyız. Hekimlerin bilgisini dışında kullanılan bu bitkiler bazen faydadan çok zarar da verebilir. Bitkiler doğru kullanıldığında çok daha faydalı olacaktır.” dedi.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı, şifa kaynağı bitkilerin daha sağlıklı ve doğru kullanılması için tıp fakülteleri ve hekimlerin de işin içerisine girmesi gerektiğini belirterek, 'fitoterapi'yi gelecek yıl seçmeli dersler arasına koyabileceklerini ifade etti.