Türkiye yıllar sonra aşı üretimine başlıyor
ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nün bu yıl içerisinde pilot aşı üretimine başlayacağını açıkladı.
Araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle aşı üretiminde ilk kez fermentör teknolojisine geçildiğini belirten Akdağ, geliştirilen yöntemle pilot adsorbe tetanos aşısı üretildiğini kaydetti.
Akdağ yaptığı yazılı açıklamada, şu an modern teknolojiyle difteri, hücreli veya hücresiz boğmaca-tetanos kombine aşılarıyla TT, DT, Td, BCG ve tifo aşısı üretiminde birikim ve altyapıya ulaşıldığını bildirdi.
Bakan Akdağ, bütün bu çalışmaların yanında modern işletmecilik anlayışına uygun olarak Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi'ne bağlı Aşı-Serum Üretim Enstitüsü kurulmasına dair yasa taslağı hazırlandığını ifade ederek, "Bu çalışmalarımızdan da anlaşılacağı üzere ülkemizde aşı üretiminden vazgeçilmemiştir. Geçmişte üretimi durdurulan aşılar yanında yeni ihtiyaçlara dönük aşı üretimi üzerinde de ciddi olarak durduk ve önemli mesafe kat ettik. Ülkemizde aşı üretimi ve teknolojisinin geliştirilmesinin stratejik önemi olduğunu biliyoruz ve çalışmalarımızı buna göre yürütüyoruz" dedi.
Akdağ, bu yıl pilot aşı üretimine geçmesi hedeflenen Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nün, Sağlık Bakanlığı'nın halk sağlığı alanındaki AR-GE Merkezi olduğunu bildirdi. Hıfzısıhha Kurumu'nun, birey ve toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik çok önemli çalışmalar yürüttüğünü belirten Akdağ, "Hıfzısıhhamız, laboratuar kontrol, referans ve araştırma ve geliştirme faaliyetlerini; merkezi Ankara'da olmak üzere İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Diyarbakır, Erzurum ve Samsun illerimizde kurulu teşkilatı ve bin 650 personeliyle başarıyla yürütmektedir" dedi.
HIFZISIHHA ENSTİTÜSÜ'NÜN GELİŞTİRİLMESİ Biyoteknoloji konusunun dünyanın biyolojik bilimler anlamında geldiği son noktayı ifade ettiğini belirten Akdağ, bu konuda enstitüler ve araştırma merkezlerini geliştirmeyi düşündüklerini vurguladı. Ülkenin geleceği adına biyoteknoloji konusundaki çabalara büyük destek vereceğini dile getiren Akdağ, şunları kaydetti:
"Bu konuda çalışmalar yaparken birçok üniversitede yer alan araştırma merkezlerinin ve bilim adamlarının çalışmalarını bağlantılı hale getirmek, böylece bu konudaki gelişmeleri endüstriye kazandırmak zorundayız. Bilim adamları bilim üretmek için çalışır ama bunun mutlaka ülke ekonomisine katkısının olması gerekiyor ki bu hususta ayrılabilen paylar artsın. Böylece bilim adamları olarak daha fazlasını yapabilelim. Bu anlamda, on yıllar önce büyük bir öngörüyle kurulmuş olan Hıfzısıhha Enstitüsü'nün geliştirilmesi amacıyla ciddi bir çaba içerisine girdik. Bir merkezi referans, araştırma laboratuarı olarak Hıfzısıhhamızı önümüzdeki yıllarda ciddi bir atılımla bu işin merkezlerinden biri haline getireceğiz. Hıfzısıhha Kurumu'nun üretim faaliyetleri kapsamında; 2003 yılında 57 bin 200 ampul, 477 şişe serum ve 291 bin 747 cc antijen-antiserum, 2004 yılında ise; 58 bin 825 ampul, 526 şişe serum, 419 bin 071 ml antijen-antiserum ürettiğini kaydetti. Akdağ, "Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi'nce, vatandaşlar, özel veya kamu kurum ve kuruluşlarından gelen talepler üzerine, 2003 yılında 466 bin 736, 2004 yılında ise 63 bin 404 adet analiz esaslı işlem gerçekleştirildi. 1988 yılından bugüne, ülkemizin her noktasında sağlık personelimize 24 saat hizmet veren Zehir Danışma Merkezi'nin, halkımıza yönelik faaliyetleri hızlandırılmış, bu kapsamda, 'Alo 114 Zehir Danışma Hattı'nın devreye girmesi planlanmaktadır" açıklamasında bulundu.
Akdağ, Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nün, vatandaş odaklı ve şeffaf yönetim ilkesi ışığında, teknolojiyi en üst düzeyde kullanan yetişmiş insan kaynağıyla, faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğünü sözlerine ekledi.
