"Türkiye’de 10 hanenin 8’inde internet erişimi var"

Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 10 hanenin 8’inde internet erişiminin olduğunu belirterek iletişim teknolojilerinin önemine değindi.
Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve Cumhurbaşkanlığı Bilişim Uzmanı Buğra Ayan’ın konuşmacı olarak katıldığı Dijital Gelecekteki Risk ve Fırsatlar” konulu konferans öncesi konuşan Durmuş, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla ilerlediği ve günümüzde internetin aklın her alanına girdiğini belirtti. Fazilet Durmuş, "Artık şu soruyu sormaya başladık. ’İnternet olmadan önce ne yapardık?’ Bir çoğumuz bir yere gittiğimizde çocuklarımızın ilk sorduğu soru internetin şifresi. Türkiye İstatistik Kurumunun halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırmasında Türkiye’de yaklaşık 10 hanenin 8’inde internet erişimi var. Bu doğrultudan bakıldığında ise, iletişimden tutunda haber almaya, bilgiye ulaşmaya eğlenceye, alışverişe bir çok temel ihtiyaçların yoğun bir şekilde internet üzerinden karşılandığını görmekteyiz. Kullanım alanının her geçen gün gelişmesi ve çoğalması interneti vazgeçilmez bir unsur kılarken bununla birlikte bir takım olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bilinçli kullanımda sayısız avantajları olan internet diğer yönüyle bağımlılık hissini ve bağımlılıkla gelecek diğer tehlikeli alışkanlıkları bünyesinde barındırmaktadır. Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesneye veya yaptığı bir eylem üzerinden kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürdürememeye başlaması demektir" dedi.
"Bilim adamları internet bağımlılarına psikolojik bağımlılık olarak tanımlıyorlar"
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, bilim adamları internet bağımlılarına psikolojik bağımlılık olarak tanımladıklarını anlatara, "Her geçen gün gençlerimiz bu riskle karşı karşıya kalıyor. Son yıllarda internetin bilgisayarlardan ziyade günün her anı yanımızda bulunan mobil telefonlar arayıcıyla daha fazla kullanmaya başlanılması bağımlılığı tetikleyen unsurlardan biri olması olarak göze çarpmaktadır. Az önce değerli misafirimizle beraber Vali Yardımcımızla beraber salondan giriş yaparken baktım beklerken herkes cep telefonuyla internete girmiş. Hatta şuanda aramızda biliyorum ki bazıları bile belki telefonuyla ilgileniyor. Yani hayatımızda nasıl bir yer edindiğini küçük bir örneklendirmek istedim. Türkiye’de yenilik ve eğitim araştırmaları gözlemlendiğinde de yüzde 96’sını telefon kullanırken yüzde 93’ünü mobil internetle bağlanarak yaptığını bilgisayar sahibinin akıllı telefon sahiplerinden daha düşük olduğu ve hanelerin yüzde 95’inde akıllı telefon yüzde 80’inde bilgisayar var. Yine araştırmaya göre her 3 internet kullanıcısından 1’i uyanır uyanmaz internete giriyor. Uyandıktan sonra 1 saat içerinde internete girenlerin oranı yüzde 62, yatmadan 1 saat öncesinde internetle meşgul olan insanların sayısı da yüzde 70. Bütün bu sayısal veriler bu konunun neden önemli olduğunu bize bir kez daha tevhit ediyor. Ülkemizde 42 milyon 600 sosyal medya kullanıcısının 36 milyonu telefon üzerinden ulaşım. İnterneti bize bu kadar yaklaştıran cihazlar aynı oranda insana yaklaşmaktadır. Tüketim ve alışveriş alışkanlıkları Sosyal medya kullanımı sosyal medya üzerinden pazarlama stratejilerin ucunda bağımlılık her geçen gün bize yaklaşmakta" dedi.
"İnternet ve bilgisayar kullanma yaşı 3 yaşa kadar inmiş"
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, internet ve bilgisayar kullanma yaşı 3 yaşa kadar indiğini iddia ederek, "Sadece 3 yaşa kadar kalmak değil annelerimiz artık çocuğa mama yedirirken çocuk rahat dursun diye telefona aparat ayarlamış alnına takıyor çocuk telefona bakarken anne mama yediriyor. Evet 21. Yüzyıla girdiğimiz çağda internetten teknolojiden uzak bir nesil düşünmüyoruz ve tasarlamıyoruz. Bugün yapay zekayla kodlama eğitimini güçlü bir şekilde konuştuğumuzda lider bir ülke olabilmeyi elde ettiğimiz bu çağda elbette interneti en verimli şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Fakat bunu yaparken de kendimizi muhafaza etmesini bileceğiz. Yani çocuklarımıza yasaklayıcı bir bilgisayar ve internet kullanımı değil güvenli ve bilinçli kullanım yönünde bir yönlendirme yapmamız gerekmektedir. Bakın eğer bu süreci doğru yöneltemezsek bugün Cumhurbaşkanımızın da bir çok yerde söylediği gibi internet kullanımındaki risklerle alakalı. Bakın bu riskler daha sonrasında yine ülkemizde bir çok yerde bizleri ve bir çok anne ve babayı ağlatan uyuşturucu vakaları ve istismar vakalarıyla karşı karşıya geliyoruz. Şunu unutmayın ki hiçbir çocuk ya da hiçbir gencimiz uyuşturucu tanımadığı bir kişiyle muhatap olarak tanımıyor. Ya sosyal medya üzerinden ya da yakinen etrafındaki tanıdığı arkadaşları üzerinden başlıyor ilk muhataplığı" dedi.
"İnternetten gelebilecek tehlikelere karşı çocuklarınızı koruyun"
Normal hayatta velilerin çocukları nasıl koruyorsa internetten gelebilecek tehlikelere karşı aynı şekilde korumaları gerektiğini vurgulayan Durmuş, "Bugün çocuğunuz evinizden çıktığınızda eminim ki kimle arkadaşlık ediyor nereye gidiyor Bilecik bu anlamda bunu takip edebilmek için bir olanak sağlıyor. Toplum gözetimi hala var olan bir ilimiz peki aynı hassasiyeti çocuğumuzun internet kullanımını takip ediyor muyuz? Biz bugün çocuklarımızı korumak için gösterdiğimiz hassasiyetini sadece çevresinde değil sosyal medyadaki çevresini de takip etmemiz gerekiyor. Bu sebeple gerçek hayatta çocuklarımızı nasıl koruyorsak internetten gelebilecek tehlikelere karşı aynı şekilde korumalıyız. Çocuğunuzla sohbet edebilme imkanı verin. Onun kendisini size açabilmesi için fırsatlar tanıyın" dedi.
"Uyuşturucu bağımlısı olan insanların ancak yüzde 4’ü ancak kurtulabiliyor"
İl Müdürü Durmuş, son olarak aileleri uyarılarda bulunarak, "Uyuşturucu bağımlısı olan insanların ancak yüzde 4’ü ancak kurtulabiliyor. Bakın bu çok düşük bir oran. Yüzde 4’lük bir oranı düşündüğümüz zaman bazı şeyler yaşandıktan sonra önlem almaktansa biz Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak valimizin başkanlığında belediye başkanlarımızın da destekleriyle bütün velilerimize diyoruz ki gelin hep birlikte olalım. Çocuklarımızı bu risklerden uzak tutabilmek için neler yapabiliriz bunu anlatalım ve çalıştay neticesinde şunu gördük ki uzanamadığımız gidemediğimiz velilerimiz de bizler için bir kayıp. Bu bilinçlendirme çalışmasında he alanda yapmamız gerektiğini düşünerek ki annelerimize teşekkür ediyorum. Okulda toplantılarımız olduğunda çoğunlukla annelerimiz geliyor. Bugün de yine annelerimizin hassasiyetti var. Babalarımız gerekirse iş yoğunluğu sebebiyle gerek biraz da annenin ilgilenmiş olmasıyla gelen rahatlıkla beraber bu bilinçlendirmelerden uzak kalmış durumdalar. Ne yapabiliriz diye ekip arkadaşlarımızla kafa yorduğumuzda dedik ki gelmiyorlarsa gideriz. Ve mahallelerimizde kahvehanelerimizde bilinçlendirme eğitimlerine başladık. Ve sadece Bilecik Merkezde değil Osmaneli ilçemizde de Bozüyük ilçemizde de 37 bin 453 öğrencimizden kaç tanesinin velisine ulaşabilirsek. Bu Gölpazarı’nın Bedi köyündeki bir velimiz de olabilir merkezde bahçelievlerde oturan bir velimiz de olabilir. Gidemediğimiz ulaşamadığımız bir ev olsun istemiyoruz. Bu anlamda sizlerinde desteklerine ihtiyacımız var. Hep birlikte gençlerimiz için daha güzel bir gelecek hazırlamak için çalışalım diyoruz. Bir tane öğrencimizi dahi kaybetme lüksümüz yok. Eğitimde feda edilecek tek bir fert yok" dedi.