YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türkiye'de 2004 yılında 17,5 milyon ton katı atık üretildi

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güleda Engin,...

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güleda Engin, Türkiye’de 2004 yılında 17,5 milyon katı atık üretildiğini ve bunun 1,2 milyon tonunun tehlikeli atık olduğunu söyledi.
Engin, Çevre ve Orman Haftası münasebetiyle Gazikent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 'Çevre ve Mevzuatı, Sanayicinin Sorumlulukları, Üniversite-Sanayi İşbirliği' konulu panel önemli konulara değindi. 'Tehlikeli Atık Yönetiminde Karşılaşılan Genel Sorunlar ve Nedenleri' hakkında bilgiler verdi.
Üreticilerin sorumluluklarına değinen Doç. Dr. Güleda Engin, "Atıkların insan sağlığı ve çevreye yönelik zararlı etkilerini en aza indirmek konusunda üreticilere önemli görevler düşüyor. TUİK’in 2004 yılı verilerine göre 17,5 milyon ton katı atık üretildi ve bunun 1,2 milyon tonu tehlikeli atık niteliğinde. Ülkemizde tahmin edilen yıllık katı atık miktarı ise 1,7 milyon ton. Tehlikeli atıklarla ilgili sorumluluk Çevre ve Orman Bakanlığı, mülki amirler, yerel yönetimler, atık üreticileri ve bertaraf edicilerde. Tehlikeli atıklarla ilgili tüm işlemler risk oluşturuyor, maliyeti de yüksek. Bu nedenle çok iyi planlama yapılması gerekmekte." dedi.
İTÜ İnşaat Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Tanık da “Yayılı Kirletici Kaynaklar ve Tarım Alanları Bazında Yönetim” konusunda bilgiler verdi. Tarım ve orman alanlarından kaynaklanan kirleticiler, çayır-mera ve otlaklardan kaynaklanan kirleticiler, yerleşim alanları yağış suyu drenajları, atmosferik birikim, katı atık depo ve dökme sahalarının sızıntı suları, havyan besiciliğinden kaynaklanan kirleticiler ve fosseptik çıkış sularının yayılı kirleticiler olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşegül Tanık, çevre konusunda yapılabilecek çalışmaları örneklerle açıkladı.
Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, çevre sorunlarının sadece kanunları, mevzuatları değil, nesli tükenen canlıları kendine dert edinen, duyarlılık sahibi her vatandaşı ilgilendirdiğini söyledi. Gazikent Üniversitesi’nin çevreci bir üniversite olduğunu vurgulayan Rektör Özdemir, "Çevre sorunlarını çok önemsiyoruz ve gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir çevre bırakmak için sorunların aşılması için çalışmalar yapıyoruz. Çevre mevzuatı sürekli geliştirilmelidir." dedi.
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Yahşi ise 'Çevre Mevzuatınca Sanayicinin Yükümlülükleri' konusunda bilgiler verdi. Bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Eyüp Yahşi Çevre Kanunu’nun Tuzla’da zehirli varillerin toprağa gömülü olarak bulunmasından sonra yeniden düzenlendiğini, çevrenin korunması için uygulanacak stratejilerin belirlendiğini ifade etti. Eyüp Yahşi, solunan havayı otomatik olarak ölçen bir sistemin laboratuarlarda kurulduğunu, çağın teknolojileri kullanılarak Bakanlık olarak veri üretir hale geldiklerini belirttiği konuşmasında devletin ve vatandaşların çevreyi koruma görevi bulunduğunu, kamuoyunda çevre bilincinin arttırılması ve halkın katılımının sağlanması, kaynakların ve enerjinin verimli kullanımı ile atıkların en aza indirilmesi için yapılan ve yapılması gereken çalışmaları anlattı. Gaziantep’in sanayi kenti olduğunu belirten Yahşi, “Sanayicilere büyük sorumluluklar düşüyor." dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler