HABER

Türkiye’de 27 Mayıs darbesi

Geçmiş yıllarda yaşanan darbe olayları merak ediliyor. 27 Mayıs darbesinde neler yaşandı ve sonrasında ne oldu? 27 Mayıs darbesi sonrası ve yaşanan olaylar tüm detaylarıyla haberimizde.

Türkiye’de 27 Mayıs darbesi

Türkiye tarihinin ilk askeri darbesi olan 27 Mayıs Darbesi, bir diğer adıyla 1960 Darbesi, 1950 yılında çok partili sisteme geçişin ardından bir türlü dinmeyen iktidar ve muhalefet gerginlikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Dönemin hükümeti olan Demokrat Parti’ye karşı yapılan bu darbenin sonuçları herkes açısından büyük olmuştur. En çok halkın etkilendiği, ülkenin mevcut durumundan daha da geriye gitmesine neden olan askeri darbe her ne kadar hükümete yapılmış olsa da Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her birey askeri darbeden payını almıştır. Demokrat Parti’nin kurduğu hükümet ile Türkiye’de imar edilmesi, tarımın makineleşmesi, yol, baraj ve modern fabrikaların yapılması, üniversite ve teknik okulların açılması, okullara din derslerinin konulması, ezan yasağının kaldırılarak Arapça aslına uygun olarak okunması gibi değişikliklere gidilmiştir. Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Parti’si dönemin tek muhalefet partisi olarak yapılan değişikliklere karşı çıkmıştır. Ülkede gerilmelere neden Cumhuriyet Halk Parti’si ve Demokrat Parti arasındaki anlaşmazlıklar halkın içinde de bölünmelere neden olmuştur. Belli bir süre sonra Demokrat Parti’nin bazı üyeleri, basının ve okumuş, aydın kesimin destek çıktığı Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçiş yapmıştır. Tarafsız olmaları gerektiği halde ordunun içinden de Cumhuriyet Halk Parti’sine destek verenler çıkmaya başlayınca Dokuz Subay Hadise’si ortaya çıkarılmıştır. İddia edilene göre ordu içinden bazı subaylar da Cumhuriyet Halk Parti’si gibi hükumetin yaptıklarından memnun değildi ve mevcut hükumete el koymak için bir girişim başlatacaklardı. Daha sonrasında bu subaylar yakalanıp askeri mahkemeye teslim edilmiştir. Olayın aslı ortaya çıktığında ise olayı ihbar eden şahıs dışında herkes serbest bırakılmıştır.

Daha sonrasında CHP yanlısı birçok üniversiteli genç hükümetten memnun olmadıklarını dile getirmiş ve polis müdahalesi ile karşılaşmıştır. Halkın bu tutumunu CHP’nin sert tavrına bağlayan Menderes halkı yanına almaya çalışmıştır. Hükümetten memnun olmayan kişilerin sayısı arttıkça ordu içerisinde yeni planlar yapılmaya başlanmıştır. Ordunun içinden hükumet karşıtı birkaç subay tarafından planlar yapılmış ve 26 – 27 Mayıs 1960 gecesi saatler dördü gösterirken harekete geçilmiştir. Hükümet yetkililerinin tutuklanması ile başlayan 27 Mayıs Darbesi, kısa sürede radyo üzerinden silahlı kuvvetler tarafından halka bildirilmiştir. Bütün siyasi faaliyetlerin yasaklanmasının ardından TBMM ve hükumet feshedilmiştir. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın ve o sırada Eskişehir'den Kütahya'ya geçen Başbakan Menderes’in gözaltına alınmasının ardından ise yeni bir anayasa hazırlanması adına harekete geçilmiştir. Milli Birlik Komitesi adını alan darbenin başlangıcı olan subayların başkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri başkomutanı olarak Orgeneral Cemal Gürsel getirilmiştir. Daha sonrasında ise Cumhurbaşkanı Celal Bayar, başbakan Adnan Menderes ve diğer hükumet üyelerinin yargılanması için 14 Ekim 1960'ta Yüksek Adalet Divanı adıyla olağanüstü bir mahkeme kurulmuştur. 14 Ağustos 1961 tarihine kadar süren mahkemelerin ardından Celal Bayar ve Adnan Menderes’in de içinde bulunduğu 15 kişi idam cezasına çarptırılırken, 32 kişi için de ömür boyu hapis istendi. Diğer herkesin cezaları ömür boyu hapis şeklinde değiştirilirken Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve Adnan Menderes idam cezasına çarptırıldı. 1961 yılının Eylül ayında İmralı Adası’nda idam edilen Adnan Menderes ve arkadaşları, Türkiye tarihinde unutulmayacak bir iz bırakmışlardır. 27 Mayıs Darbesi’nin etkileri uzun yıllar boyunca hem halk hem de devlet işlerinde kendini göstermeye devam etmiştir.

En Çok Aranan Haberler