CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun verdiği soru önergesini yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kredi Kayıt Bürosu (KKB) kayıtlarına göre Türkiye'de 34 milyon 119 Bin 250 bireysel kredi müşterisi olduğunu açıkladı. BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ise bu sayıya Türkiye'de kredi kartı kullanan kişilerin de dahil olduğunu kaydetti.
Sezgin Tanrıkulu'nun Türkiye'deki bireysel kredi kullanımına ilişkin soru önergesindeki, "Kredi borcu olan kişi sayısı ve kullanılan kredi tutarı ne kadardır? İller bazında dağılımı nedir? sorularına Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan yanıt verdi.
Elvan, BDDK verilerine göre Türkiye'nin stok bireysel kredi tutarının 874 milyar 300 milyon TL, bireysel kredi müşteri sayısının 34 milyon 119 bin 250 kişi olduğunu açıkladı.
BBC Türkçe'nin ulaştığı Hazine ve Maliye Bakanlığı ile BDDK yetkilileri, Tanrıkulu'na verilen cevapta belirtilen 34 milyondan fazla kredi kullanıcısı arasında, bireysel kredi kartına sahip kişilerin de bulunduğu bilgisini verdi.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Aylık Bülteni Haziran sayısında da yaklaşık 35 milyon kişinin kullandığı bireysel kredilerin; konut kredisi, taşıt kredisi, ihtiyaç-diğer krediler ve bireysel kredi kartları toplamından oluştuğu ifade ediliyor.
BDDK yetkilisi, "Bu sayılarda kredi kartı kullanan kişiler de var. Borçlu ve kredi müşterisi tanımlarını ayırmak lazım. Hepimizde bir veya birden fazla kredi kartı var. Kredi kartı kullanıyor olmak, vatandaşların çok zorluk içerisinde olduğu ya da bankalara inanılmaz borçlu olduğu anlamını çıkarmıyor" diyor.
Yetkili, İstanbul'da toplamda 13 milyon 305 bin 241 bireysel kredi ve kredi kartı müşterisinin, "yaklaşık 11 milyonunun kredi kartı müşterisi olduğunu" söyledi.
Sezgin Tanrıkulu'na verilen yanıtta, Kredi Kayıt Bürosu'ndan (KKB) alınan il bazında kredi kullanımı verileri de paylaşıldı.
Ancak bir kişinin birden fazla ilde kredi işlemi gerçekleştirmiş olabileceği ve bu nedenle toplam sayı ile il verilerini toplamı arasında fark oluştuğu şöyle ifade edildi:
"Bireysel kredi müşteri sayıları bakımından bir müşterinin birden fazla ilde kullanmış olduğu farklı bireysel krediler, illerin toplamından oluşan ülke tutarına farklı il sayısı kadar dahil edilmektedir. Bu nedenle ilk soruda yer alan müşteri sayıları ile il bazında verilen müşteri sayılarının toplamı arasında fark oluşmaktadır."
İstanbul'da 13 milyon 305 bin 241 bireysel kredi ve kredi kartı müşterisinin, 252 milyon 247 bin 317 milyon kredi borcu olduğu bilgisi paylaşıldı.
Bu rakam, 15 milyon nüfusu olan İstanbul'un 0-15 yaş arası nüfusu hariç neredeyse tamamının bireysel kredi kullandığı yorumlarına yol açsa da BDDK yetkilisi, iller bazında paylaşılan verilerin "tekil müşteri" sayısını belirtmediğini vurguladı:
"Bu veriler, müşteri bazında tekilleştirilmiş veriler değil. KKB'nin veri tabanında, müşterinin TC kimliğiyle tekilleştirilmiş veriler yer almıyor. Tam tersi her bankadan bireysel kredi kullanan ya da kredi kartı almış müşterilerinin verileri toplanıyor.
"Dolayısıyla il bazında rakamlar aslında tekil vatandaş ve müşteri sayısını yansıtmıyor, daha ziyade içerisinde farklı şehirlerden kredi ya da kredi kartı almış kişileri de sayıyor.
"Soru önergesinde de il bazındaki veriler tekilleştirilmemiştir ve dolayısıyla bir müşterinin hem a ilinde hem de b ilinde bireysel kredi müşterisi olması ya da kredi kartı almış olması çok muhtemeldir demiştik. Kaldı ki İstanbul'da sadece 15-65 yaş arası nüfus bile 13 milyondan daha az."
BDDK yetkilisi; İstanbul'da 10 milyon 997 bin kişinin kredi kartı müşterisi olduğunu; geri kalan yaklaşık 2 milyon kişinin bireysel kredi müşterisi olduğu bilgisini paylaştı.
Bireysel kredi ve kredi kartı kullanımında İstanbul'u Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Bursa ve Kocaeli izliyor.
Ankara'daki 3 milyon 241 bin 130 kredi müşterisinin toplam borcu 86 milyon 607 bin 770 TL iken, 2 milyon 549 bin 270 kredi müşterisi olan İzmir'de toplam kredi borcu 61 milyon 428 bin 306 TL olarak karşımıza çıkıyor.
Bursa'da 1 milyon 512 bin 599 kredi müşterisi varken, Antalya'nın 1 milyon 361 bin 605 kredi müşterisi bulunuyor.
88 bin 534 nüfusuyla Türkiye'nin nüfusu en az olan illerinden Bayburt'ta 36 bin 695 kişinin 413 bin 306 TL kredi borcu bulunuyor.
Nüfusu 94 bin 586 olan Tunceli'de 50 bin 13 kredi müşterisinin toplam kredi borcu 910 bin 480 TL.
Gaziantep'te ise 718 bin 702 müşterinin 15 milyon 219 bin 877 TL borcu var.
İktisatçı Mustafa Sönmez'e göre Türkiye'nin kredi kullanımı tablosunda "tuhaf ya da olağandışı bir durum yok".
Kredi borçlusu olmanın kamuoyunda anlaşıldığı kadar "negatif" bir yanı olmadığını belirten Sönmez, bu durumu şöyle açıklıyor:
"İnsanlar tüm dünyada bankalardan kredi kullanırlar. Hane halkının borçlanması ve bankalardan kredi kullanmaları Batı'da çok daha yüksektir. Türkiye aksine bireysel kredi kullanımında dünya sıralamasında geridedir.
"Kredi kullanmayı, borçlu olmak gibi anlamamak lazım çünkü muhtaçlık halini göstermezler, 'İnsanlar bankaların eline düştü' anlamına gelmez. Konut ve taşıt kredileri zaten durumu iyi olan kişilerin kullandığı kredilerdir.
"Bunlardan ziyade ihtiyaç kredisi önemlidir ve takip edilmelidir. İnsanlar genellikle ihtiyaç kredisini, kredi kartı borçlarını kapatmak için kullanıyorlar. Oradaki yükselişler anlamlıdır."
Merkez Bankası neden çekirdek enflasyon vurgusu yaptı, riskler neler?
Büyüme ve enflasyon rakamları ne anlama geliyor, fiyatları nasıl etkileyecek?
Dünya gazetesi yazarı ve ekonomist Emrah Lafçı da benzer bir değerlendirmeyle, Türkiye'nin bireysel kredi kullanımının Avrupa ülkelerine kıyasla daha düşük olduğunu ama bunun çok da iyi olmadığını söyledi:
"Türkiye'de vatandaşların borcunu geri ödemesinde kronik bir problemi yok. Tarihsel olarak da olmadı. Türk insanı borcunu ödemeye teşne. Onun dışında rakamlara baktığımızda da Türkiye'deki bankaların sorunlu kredi oranları düşük. Kredi hacmimiz de diğer ülkelerdeki kadar yüksek değil. Hane halkının borçluluğu da çok yüksek değil.
"Çünkü Türkiye'de faizler çok yüksek. Onun için vatandaş kredi kullanamıyor. Konut kredisi söz konusu olunca Avrupa'da, Amerika'da yüzde 3-4 faizlerle 30 yıl vadeli krediler kullanıyorlar. Burada 3 bin lira kira veriyorsan, onlar iki bin lira ödeyerek ev sahibi oluyorlar."
Zaman zaman ise kredi kullanımına aşırı yüklenme olduğunu söyleyen Lafçı, makroekonomik anlamda olumsuz etkileri olduğunu belirtti:
"Geçen yıl Haziran 2020 'de konut ve araç kredilerinde çeşitli kampanyalar yapıldı. Özellikle salgının etkilerinin biraz daha bertaraf edilmesi için devlet, vatandaşı krediye yönlendirdi devlet. Ve orada ciddi bir problem ortaya çıktı. Çok fazla tüketim oldu, enflasyon çok yükseldi, para tabanı genişledi, kredilerle döviz, altın alındı ve döviz çok yükseldi."
"Araba çok alındı ve ithalat arttı, konut fiyatları suni bir şekilde gereğinden fazla yükseldi. Dolayısıyla kredi kullanımının makroekonomik anlamda handikapları var. Zaten devlet bunları gördüğü için, şu anda bireysel kredilerde taksit sınırlamaları gibi bazı kısıtlamalara gidiyor. Yoksa Türkiye'de 'Hane halkının çok borçluluğu var, ödeyemeyecek batacak' gibi bir durum şu anda söz konusu değil."