HABER

"Türkiye'de 500 bin sınıfa ihtiyaç var"

SAMSUN (İHA) - Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, Avrupa Birliği (AB) müktesebatını konuşan Türkiye'nin, eğitim konusunda AB ülkeleri seviyesine gelebilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu belirtti.

Türk Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Hamdi Koçak ile birlikte Mithatpaşa Lisesi Müdürü Selami Sulubey'i ziyaret eden Genel Başkan Şuayip Özcan, eğitimde inanmak ve sevmenin başarıyı getireceğini söyledi. İnanç ve sevgi varoldukça okulların kötü olmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Özcan, "Eğitimcilerimizde bu var. Türkiye'ye hizmet etmeyi, gelecek nesle bu ülkenin ihtiyacı olduğunu düşünerek çocuklarımızı yetiştirmeyi kendisine şiar edinen arkadaşlarımız başarılı oluyor" dedi.

Eğitimdeki sıkıntılara rağmen ülke genelinde cansiperane çalıştıklarını ifade eden Özcan, özverili çalışmalarla sonuca gidildiğini dile getirerek, "Ancak, gönlümüz daha farklı şeyler istiyor. Ülke AB'yle müktesebatı konuşmaya başladığı şu günlerde keşke çalışanımız onlar seviyesinde ücret alabilse. Fiziki mekanlarımız onların düzeyinde olsa, araç-gerecimiz aynı seviyede olsa da arkadaşlarımız daha az yorulsa, daha başka işlere zamanlarını ayırarak verimli olabilse. Ama ülke gerçekleri de ortada. Bugün sendikamızın yaptığı hesaplamalara bakıldığı zaman AB ülkeleri seviyesine ulaşabilmemiz için 500 bin tane sınıfa ihtiyacımız var. Öğretmen sayısının 1 milyon 200 bin civarında olması gerekiyor. Avrupa'da eğitim çalışanı yıllık 22 bin dolar alırken, bizim ülkemizde 4 bin dolar alabiliyor. Uçurum var. Öyle olunca o seviyeye gelmek zaman isteyecek ama bu bizi yıldırmayacak. Geçmişimize göre daha iyiyiz, ileride daha iyi olacağız. İnşallah hortumlar kesilirken yerine su boruları döşenmez de, o bu yemezse kısa zamanda çok güzel şeyler elde ederiz" diye konuştu.

Mevzuatın çok sık değişmesinden de yakınan Özcan, eğitimcileri mutlu eden olgunun, yetiştirdikleri insanların "Nasılsın" demeleri olduğunu ifade etti. Belli kademelerde öğrencilerini görmenin mutluluğunu yaşadıklarını ve öğretmenlerin sermayesinin insan olduğunu açıklayan Özcan, gelir dağılımındaki adaletsizliğe de işaret ederek şöyle devam etti:

"Son 3 yılda GSMH'deki paylaşımda emeğin karşılığı yüzde 36 gerilemiştir. Bu da bir tarafta bir kesimin şişmesi diğer kesimin de daha çok kuruması demektir.

Avrupa'da bile bu gelir dağılımındaki dengesizlikler nedeniyle sosyal patlamalar olduğunu görüyoruz. Elbetteki aç insanın ideolojisi ve çalışma zevki olmaz. O zaman ne olacak? Her türlü kötülük ortaya çıkacaktır. Onu düzeltmekte ülkeyi idare edenlerin asli vazifesidir. Herkes üzerine düşeni yapacak. Ülkeyi yönetenler de gelir dağılımındaki adaleti sağlayacak. Ancak bu şekilde elbirliğiyle ülkemizi ileriye taşıyıp, gelecekte mutluluğa erişebiliriz."

En Çok Aranan Haberler