SAMSUN (İHA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Böke, Türkiye'de 600-700 bin arasında şizofreni hastası olduğunu söyledi.
Şizofreninin insanın düşünce, duygu ve davranışlarında bazı değişikliklere sebep olan bir beyin hastalı olduğunu belirten Böke, en az bir aylık süre içinde hastalığın belirtilerinden en az ikisinin varlığını göstermesi halinde doktora başvurulması gerektiğini kaydetti. Böke, hastalığın oluşumunun "olmayan bir takım uyaranları var gibi algılama durumu (sanrılar), yanlış inançlar (varsanrılar), konuşma özellikleri ve kalitesinde bozulma, aşırı ölçüde garip, anlamsız şekilde dağılmış davranışlar, negatif belirtiler denilen duygusal yüz ifadelerinde azalma, düşünce, fikir üretimi ve yapısının kısırlaşması, enerji ile bir şeyler yapmaya hevessizlik halinin meydana gelmesi" şeklinde olduğunu ifade etti.
Şizofreni hastalığının toplumlarda görülme oranının yüzde 1 olduğunu dile getiren Böke, "Türkiye'de 600-700 bin arasında şizofreni hastası var. Şizofreni hastalığı bütün sosyokültürel seviyelerde, ırklarda, dinlerde, cinsiyetlerde eşit olarak görülür. Herkes şizofreni hastalığına yakalanabilir. Hiç kimse bu hastalığa yakalanma konusunda dirençli değildir. Buna rağmen şizofreni hastaları toplum içinde ayrımcılığa, dışlanmaya, damgalanmaya maruz kalmaktadır. Bu tavırların hastalar ve aileler üzerinde çok sayıda olumsuz etkileri vardır. Hasta ve yakınlarının benlik saygısı zedelenir, aile ilişkileri bozulur, arkadaş edinme ve sürdürmeleri güçleşir, iş bulmaları zorlaşır. Şizofreni hastalığı tedavi edilemez bir hastalık değildir" dedi.
Hastalığın bazı belirtileri sürse bile şizofreni hastasının çalışabileceğini ve sosyal ilişkilerini sürdürebileceğini dile getiren Böke, "Çalışmak ve sosyal ilişkileri sürdürmek hastalığın gidişini olumlu etkiler. Bu nedenle tedavi toplum içinde yapılmalıdır. Şizofreni genellikle 16-25 yaş arasında görülse de çocukluk yaşlarında ya da 40 yaş sonrası da görülebilmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha geç yasta başlamaktadır. Başlangıç yaşı erkeklerde 15-25 arası, kadınlarda ise 25-35 yas arasındadır. Hastalıkta ilaç tedavisi ve bireysel destekleyici tedavinin yanı sıra grup terapileri hastanın işlevselliği ve sosyalleşmesini arttırmaktadır. Bunun için şizofrenide dış destekler çok önemlidir. Hastaya gerekli destek verilmelidir" diye konuştu.
Ankete katılın sizin adınıza AKUT'a 1 YTL. bağış yapılacaktır