Türkiye'de Cinsiyet Değişimi Tartışmaları

Sanatçı Nil Erkoçlar'ın geçirdiği bir dizi operasyonla erkek olmasının ardından gündeme gelen cinsiyet değişikliğinin uzun ve zahmetli bir süreç gerektirdiği bildirildi.

Yüz nakilleri operasyonlarıyla Türkiye'nin gündemine oturan Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ömer Özkan, bu tür durumların bir hastalık olduğunu ve Türkiye'de de benzer durumda hastaların bulunduğunu belirterek "Bu hastaların cinsiyet değiştirebilmeleri için mahkeme süreci dahil belirli basamakları geçmeleri gerekiyor. Böyle insanların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Ama herkes ameliyat olamadığı için zor duruma düşüyorlar" dedi. Prof.Dr. Özkan, kadından erkeğe dönüşümü sağlanan kişilerin erkek olarak asla baba olamayacaklarının altını çizdi.

Cinsiyet değişikliğinin psikolojik taraflarının incelenmesi gerektiğini söyleyen Prof.Dr.Ömer Özkan, cerrah olarak kendilerinin, cinsiyet değişikliği basamaklarının son noktasında olduklarını belirterek sürecin uzun ve zahmetli olduğuna dikkat çekti.

İnsanların buna ihtiyacı olduğunu ve bu şekilde hayatını devam ettiren insan sayısının azımsanamayacak kadar fazla olduğunu söyleyen Prof.Dr.Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu şekilde rahatsızlığı bulunan insanların çoğu bu tür ameliyatları olamadığı için maalesef zor duruma düşüyor. Ancak bir kısmı önce bir psikiyatri kontrolünden, ardından mahkeme kontrolünden geçecek, ameliyat safhasına ulaşabiliyorlar, ameliyat başarılı olduktan sonra istedikleri renk kimliklerini alıp hayatlarını devam ettirebiliyorlar ki o çok kısa bir dönem değil doğrusu."

Bir kere bir psikiyatristin uzun süre o kişileri tedavi etmesi gerektiğini anlatan Özkan, şöyle konuştu: "Bunların belli bir renk kimlikleri var, o kimlik renginden istedikleri kimlik rengine geçmesi gerekiyor, bunun için de mahkemeye başvurmaları, adli süreci başlatmaları gerekiyor, o süreç içinde zaten psikiyatri değerlendirmelerden geçiyorlar ve bu çok uzun süre olabiliyor. İki yıldan aşağı olmayabiliyor. Eğer psikiyatri değerlendirmesinde,' evet bu hasta isteğinde gerçekçi, hasta bu şekilde hayatına devam etmek zorunda başka bir seçeneği yok, cinsiyet değişiminde sakınca yoktur' dedikten sonra mahkeme bu kararı veriyor ve en son cerrahi kısmı gerçekleşiyor. Önce endokrin ve birçok bölüm tarafından değerlendiriliyor ve ameliyat olması uygundur denildikten sonra ameliyatlar seri şekilde devam ediyor ki bu tek bir ameliyat değildir, göğsü varsa göğüs ameliyatı olacaktır iç organları mutlaka normal şekle dönmesi ve arındırılması gerekir en son da gerekli dış görünümün sağlanması safhasıdır. Bunların her biri uzun basamaklardır, sayısı belli olmaz ama ameliyat serileri demekte fayda var, birkaç ameliyatla olacak şeyler değil."

AMELİYAT SONRASI BEKLENTİLERDE SORUN ÇIKABİLİR

Erkekten kadına değişimin bu sürece yakın olduğunu ama kadından erkeğe dönüşün biraz daha zor olduğunun altını çizen Prof.Dr. Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ameliyat yapılır başarılı olur başarısız olur ama erkekten kadına değişimde belli bir şekilde yapılacak ameliyat sayısı çok daha azdır diğerinde kadın doğum, genel cerrahi, plastik cerrahinin bir araya gelmesi gerekir ki bu ameliyatlar sorunsuz olsa bile fazlaca ameliyat gerekir. Her şeye rağmen bir sorun çıktığında özellikle idrar yollarında problem çıkar bu da çok sayıda ameliyat gerektirir."

Özkan, sonuçta bu şekilde yaşayan çok sayıda hasta olduğunu, kanuni yönetmelik ve alt yapıyı geçirdikten sonra ameliyatı olması gerektiğini söyledi. Prof.Dr. Ömer Özkan, ameliyat sonrası memnuniyetler olabileceğini, memnuniyetsizlikler olabileceğini anlattı. Özkan, bazen hastaların hayal kırıklıkları yaşayabildiğini, beklentilerini karşılayıp karşılamadıkları şeklinde sorunlar çıkabildiğini ve bu sorunların bu tür ameliyatlarda yaşanabilen problemler olduğuna dikkat çekti.

Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, kadından erkeğe dönüşümü yapılan insanların asla çocuk sahibi olamayacaklarının da altını çizdi.