Acil tedavilerde özel\devlet hastanelerinde, belli bir süre ücretsiz tedavi olma ihtimaliniz var hala. Lakin sigortanızın olması şart.
Ben işsizim falan demeyin, sigorta yoksa tedavide yok...
Tabii; genel "sıra beklemiyoruz" geyiğini aşıp doktora ulaşabilirseniz...
Genel hastalıkları ve bu hastalıklara müdahaleyi es geçelim; ekstrem ve "anında" müdahale gerektiren rahatsızlıklarda, büyükşehirlerde bile işinin uzmanı doktor bulmak çok ama çok zor.
Aniden kalp krizi geçiren babanızı Kartal'dan Beşiktaş'a sevk etmek zorunda kalabilirsin. Eee; birazcık dayansın canım hasta! Derin nefes alsın falan...
Zamanında yetiştin, süper doktoru buldun lakin tanı ve tedavi süreci var...
Hastaneye yatmak zorundaysa hasta hemşire\hasta bakıcı gerçeği ile yüzleşmek zorunda. İyisine denk gelmediysen bi' kan almak için çift kolda 4 delik garanti :)
Türkiye'de sağlık sistemi "dışarıdan bakınca" çok güzel gibi gözükebilir lakin dediğimiz senelik hastalıkları geçelim de yüksek riskli hastalıklar söz konusu olduğunda tedavi devlet hastanelerinde bedava. Tabii randevu alabilirseniz...
Özel hastanelerde ise bildiğiniz "mısır çarşısı" gibi bir pazar söz konusu.
(Canlı kanlı örnek vereyim; kalbe takılan ilaçlı stent için 1000 lira diyebilir ama bunu siz çok deyince 800 liraya indirebilirler)
Evet böyle bir şey var ve hiç de azımsanamayacak bir risk alanında...
Devlet hastaneleri malumunuz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi "mısır çarşısı" seviyesinde. Bunda (ülkenin neresinde olursanız olun) Suriyeliler'in sebebi var çünkü (birebir gözlem) hepsi acilinde, normalinde sıranın yarısını oluşturan ve coğrafya gereği bizi sıkıntıya sokabilecek göçmenlerin sayısı artık "bizden çok" oldu.
Hastaneye "hata" olarak girmesen bile hasta çıkman olasılığı çok yüksek...
Sevgili okurlar; bu hafta içi edindiğim tecrübeler kesin ve net.
Sıralı olarak yazmama gerek bile yok çünkü 2 maddeden oluşuyor bunlar;
1- Doğal ve düzgün beslenin.
2- Sigara içmeyin!
ve en önemlisi;
3- hasta olmayın! :)