Türkiye’de Her 20 Kişiden 1’i Hepatit B Virüsü Taşıyor

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Utku Kavruk, Türkiye’de her 20 kişiden 1’inin hepatit B virüsü taşıdığını söyledi.

Dünya genelinde her yıl binlerce kişinin hepatite bağlı nedenlerle hayatını kaybettiği açıklayan Dünya Sağlık Örgütü, bu konuda bilincin arttırılması amacıyla 28 Temmuz gününü “Dünya Hepatit Günü” olarak ilan etti. Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Utku Kavruk, 28 Temmuz “Dünya Hepatit Günü” nedeniyle hepatit B hastalığı hakkında bilgi verdi. Dr. Utku Kavruk, “Hepatit B, karaciğer iltihabı anlamına gelen hepatit hastalığının etkeni olan virüslerden bir tanesidir. Meydana getirdiği hastalık, çok ağır tablolara neden olabilmektedir. Bu virüs, esas olarak karaciğerde yerleşir, orada çoğalır ve zamanla karaciğeri tahrip edecek boyutlara ulaşabilir, hatta kansere neden olabilir” dedi.

ÇOK ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNU

Dünyada en çok görülen enfeksiyon hastalıklarından birinin hepatit B olduğunu belirten Kavruk, “Bütün dünyadaki önde gelen dokuzuncu ölüm nedenidir. Hepatit B bulaşıcı bir hastalıktır ve ülkemizde çok önemli bir sağlık sorunudur. Yaklaşık her 20 kişiden 1’i hepatit B virüsünü taşımakta ve bulaştırmaktadır. Hastaların yüzde 75-80’inde herhangi bir belirti vermeksizin gelişir, taramalarda ve kan bağışlarında yapılan tetkiklerde tesadüfen tespit edilir. Kuluçka süresi 2-6 ay arasında değişmektedir. Bu süre içinde gözlenebilen hastalık belirtileri; aşırı halsizlik ve yorgunluk hissi, iştah kaybı, bulantı, kusma, deride ve göz aklarında sararma, idrar renginde koyulaşma, karın ağrısı, karaciğer bölgesinde hassasiyet, olarak özetlenebilir” diye konuştu.

BİR DAMLA KANLA BİLE BULAŞIR

Hastalığın bir damla kanla bile bulaşabildiğini belirten Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Utku Kavruk, “Hebatit B kan yoluyla ve yakın temasla (kan dışındaki vücut sıvıları: tükürük, ter, cinsel organ sıvıları) bulaşır, hatta AIDS hastalığından yaklaşık 30 kat daha bulaşıcı olabilmektedir. Derideki bir çatlak ya da açık yara ile temas eden bir damla kan ya da tükürük bile hastalığın bulaşması için yeterli olabilmektedir. Taşıyıcı anneden bebeğine de doğum esnasında bulaşabilir. En önemli ve yaygın bulaşma yolu korumalı da olsa cinsel ilişkidir, çünkü ter ve tükürük gibi vücut sıvılarıyla dahi geçişleri olabilmektedir” şeklinde konuştu.

ÇİÇEK HASTALIĞI GİBİ SİLİNMELİ

Hepatit B’nin uygun aşılamayla önlenebilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Utku Kavruk şöyle devam etti: “Bu yüzden ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada bu virüse karşı yoğun bir aşı kampanyası başlatılmıştır. Amaç, bir zamanların salgın hastalığı olan ve şu anda dünyadan silinmiş çiçek hastalığı gibi hepatit B hastalığını da sonsuza kadar silmektir. Aşı bazı kan ölçümleri yapılan ve bu ölçümlerle hepatit B’ye karşı bağışıklığı olmayan ve virüs taşıyıcısı olmayan bireylere uygulanır. Şu anda güncel olan aşılama şemasına göre ilk dozdan bir ay ve altı ay sonra olmak üzere toplam üç doz uygulanır (bu şema değişebilir). Aşı bittikten belli bir süre sonra kanda virüse karşı antikor gelişiminin seviyesi ölçülür ve gerekli durumlarda bir doz daha uygulanır. Aşının beş yıl aralıklarla tekrarlanması önerilir. Başta risk altında olanlar olmak üzere tüm bireyler hepatit B’ye karşı aşılanmalıdır. Ailedeki fertlerden birinde taşıyıcılık olması durumunda tüm aile bireyleri aşılanmalıdır.”