Türkiye’de Her 40 Saatte Bir Kadın Öldürülüyor

İzmir Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde, kadına yönelik şiddet ve kadın erkek eşitsizliği masaya yatırıldı.

İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Sona Eren Evliliklerin Ardından Yaşanan Hukuki Problemler” başlıklı panelde, kadına yönelik şiddet ve kadın erkek eşitsizliği ele alındı. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Merdan Hekimoğlu’nun sunuculuğunu yürüttüğü panele Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, İzmir Barosu Avukatı Saadet Kayaalp ve İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Tuba Kutoğlu konuşmacı olarak katıldı.

KADINA ŞİDDET

Panelin açılış konuşmasını yapan Dekan Hekimoğlu, çarpıcı rakamlar ile Türkiye’de kadına şiddetin geldiği noktaya dikkat çekti. 2013 yılı Mart verilerine göre, her 40 saatte bir kadının eşi tarafından öldürüldüğünü anlatan

Hekimoğlu, şöyle konuştu: "Mart ayı itibariyle 2013 yılında öldürülen kadın sayısı 28 idi. Şu an bu rakam çok daha artmış durumda”

Hekimoğlu, Türkiye’de kadın erkek eşitliğinin önündeki en önemli engelin, kadını erkekle eşit değerde görmeyen ataerkil aile ve toplum yapısı olduğunu söyledi. Avukattan hâkime, hukuk tatbikatçılarının konuya daha duyarlı yaklaşması gerektiğini ifade eden Hekimoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda Türkiye’de icracı mevkilerde bulunanların performansları ne yazık ki iyi değil. Hukuk tatbikatçıları kadına yönelik şiddeti aile içi bir mesele olarak algılamamalıdır. AİHM’in Opuz -Türkiye kararında da vurguladığı üzere, kadına karşı şiddet özel yaşamla ilgili bir sorun değildir. Bu nedenle de devletlerin alacakları etkili tedbirlerle şiddetin önlenmesinde kamunun üstün menfaati vardır.”

Bir öğrencisinin eski erkek arkadaşı tarafından bıçakla öldürülmesinin ardından konu üzerine çalışmalarını yoğunlaştırdığını dile getiren Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ayşe Nuhoğlu, altyapısı eksik olarak uygulamaya geçirilen 6284 sayılı yasanın kadına yönelik şiddeti önleyici nitelikte olduğunu, eksiklerin zaman içinde tamamlanacağına inandığını söyledi. Televizyonlarda yayınlanan kamu spotlarının konu hakkında toplumu bilinçlendirmek adına yararlı ancak dizilerin zaman zaman zararlı olabildiğini belirten Nuhoğlu, “Erkek kadına önce şiddet uyguluyor, sonra barışan çift tutkulu bir aşk yaşıyor bu da kafaları karıştırıyor” dedi.

BU ADAMIN BENİ DÖVMEYE HAKKI YOK

Basında yer alan kadına yönelik şiddet haberleri nedeni ile yapılan medya eleştirilerine katılmadığını ifade eden Avukat Saadet Kayaalp, “Basında yer alan haberleri okuyan ve izleyen kadınlar 'Bu adamın beni dövmeye hakkı yok' demeyi öğrendi” dedi.

Akademisyenler ve öğrencilerin geniş katılımı ile tamamlanan panel sonunda Dekan Hekimoğlu konuşmacılara teşekkür plaketi takdim etti.