Milletçe yememize içmemize düşkünüz orası kesin. İnsanı şişmanlatacak, tok olsa dahi iştahını kabartacak yemeklerimiz, tatlılarımız var, o da kabul lakin biz ki yemek ayırt etmeyen, önüne konan yemeği "eline sağlık" diyip mideye indiren bir millettik. Ne oldu, nasıl odu da, her yemeğe bir kulp takar duruma geldik bilinmez, şimdilerde herkeste yemeğe dair bir memnuniyetsizlik almış başını gidiyor. Mantı konsa önlerine "bunun hamuru kalın", tiramisu konsa, "mascarpone peyniriyle yapılmamış bu ben yemem..." Annenizin evinde mascarpone yiyerek mi büyüdünüz? Ekmek arası beyaz peynir domatesle büyüdünüz siz bir kere, neyin havası bu, kime bu afranız tafranız?
Size kalsa en gurme sizsiniz ama biz daha önce de söyledik gerçek gurmelik o değil! Bu!
"Ben televizyon izlemem sadece belgesel.."cilerin bir diğer versiyonu da iki film izleyip, kendini film eleştirmeni zannedenler.
"Hint sinemasının üstüne tanımam abi. Bir kere sanat tarihsel referansları açısından postmodernist bir yaklaşım sergiliyor yönetmen." Yönetmenin tek bir filmini izleyip genellemeler üzerinden prim yapmaya çalışırlar. IMDB'nin Top 100 ya da Top 250'sinden 10 film izleyip kendilerini sinefil zannederler.
Film festivallerine bilet alır de filme gitmez, biletlerinin fotoğraflarını Instagram'da paylaşırlar.
Yanlarında kimse olmayınca "Kutsal Damacana" izlerken, etraflarında birileri varken, Nuri Bilge Ceylan'dan sapmazlar. Yine de sorsanız hepsi Cannes'ta jüri olabilecek kadar yetkindirler.
"En stil benim, stil benden sorulur, varsa şekliniz programa bekleriz" yarışmaları sağolsun son yılların yükselişteki trendlerinden biri de moda bloggerlığı oldu. Yurtdışındaki trendleri takip edip kendilerine copy paste yapan, kendi özgün fikirleriymiş gibi lanse edip, kombinlerini bloglarından ya da Instagram hesaplarından paylaşan, sponsorluk anlaşmalarıyla hayatlarını bedavaya yaşayan bu insanları tebrik ediyoruz. Ülkede işsizlik kol gezerken böyle bir koldan iş alanı yaratabilmek ve para kazanabilmek takdir edilesi. Eee ne demiş ünlü düşünür; "o, o şekil giyinir, bu, bu şekil giyinir."
İlkokul mezunuysanız ve kenarda köşede biraz paranız varsa siz de milletvekili olabilirsiniz. Kimler olmadı ki! Sizin neyiniz eksik? Şarkıcılar, türkücüler, topçular, oldu bir siz, bir de biz olamadık! Emekli maaşları da pek bir güzel. Mümkünse milletvekili olun, olmadıysa da artık belediye melediye bir yere başkan olabilirsiniz, ümidinizi kaybetmeyin.
Yine Instagram'ın hayatımıza ve gözümüze soktuğu bir sıfat "Yogi, Yogini". Yoga yapmayanı dövüyorlar, dövmeseler de ezikliyorlar desek yeri.
Yapın tabi, ruha da bedene de faydalı ama, hobi için yapın. İki ay kursa gidip yoga gurusu oldum demeyin, sağda solda gördüğünüz fotoğrafların altına "Vasisthasana öyle yapılmaz, yanlış yapıyorsun", "Gomukasana yapmayı denemişsin ama ellerin sırtında birleşmiyor" gibi ahkam kesen yorumlar yapmayıverin.
İlaç kullanmak istemiyorum -ilaçlar zararlı- deyip de otlardan, taşlardan medet ummak, iyileşmek yerine kendini daha kötü bir duruma sokmak, heyecan yaşamak istiyorsanız sizi de alternatif tıp ve alternatif tıpçılar cemiyetine alalım. Bizim almamıza gerek de yok ya, Facebook'a; "şuram ağırıyor buram ağırıyor ne yapmam lazım?" diye yazın, listenizdeki kişilerin en az %70 i size bir tavsiye verecektir.
Ülkenin 4te 3ü'nün sosyal medya uzmanı olduğu güzide memleketimizde Facebook hesabı olan, Twitter, Instagram kullanan herkes kendini sosyal medya uzmanı olarak görüyor. Bir işletmeniz, şirketiniz, sosyal medya hesaplarıyla ilgilenecek birine mi ihtiyacınız var? "Amann boş verin profesyonelleri, o işi bizim amcaoğlu da yapar! Zaten Facebook grubu yönetmişti daha önce."
Mentalitesiyle küçümsenen güzide iş kolumuz herkesin kendini uzman ilan etmesiyle milli iş kolumuz haline geliyor.
Listedeki tüm maddelerden çok daha kolay kazanma garantili ünvan koltuğuna "terörist" oturuyor.
Sosyal medyada yazdığınız bir ileti, sırt çantasıyla sokakta dolaşmanız, nefes almanız, varolmanız, olmamanız diye liste uzayıp gidiyor.
Bu ünvana sahip olmak için yapmanız gereken tek şey, iktidarla aynı görüşü paylaşmıyor olmanız. Gerisi kendiliğinden gelir, o ünvan döner dolaşır sizi bulur.
