Türkiye'de "misyonerlik" faaliyetleri
ANKARA (İHA) - Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Bilal Eser, Türkiye'de 20 bine yakın yeraltı kilisenin bulunduğu iddia ederek, "Bugün Sincan misyoner kaynıyor. 'İrtica hortluyor' denilerek tankların yürüdüğü Sincan'da 15 tane kilise var" dedi.
Eser, Türkiye Kamu-Sen'e ait dergiye misyonerlik faaliyetlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin büyük bir misyoner kıskacında olduğunu öne süren Eser, 11 Eylül olayından sonra misyonerlik faaliyetlerinin hız kazandığını savundu. Türkiye'nin dört bir tarafından Hıristiyan misyonerlerin cirit attığını ve farklı kimliklerle çalışmalarını yürüttüğünü ifade eden Eser, "Bugün Peygamberler diyarı dediğimiz Şanlıurfa gitmiştir elimizden. İlçelerine, köylerine varıncaya kadar. Misyonerler bırakın büyük illeri, il merkezlerini, deprem bölgelerini, Türkiye'nin her tarafını sarmış. Bakıyorsunuz apartman altında 'İngilizce kursu açılmıştır' yazıyor. Ve yahut 'İzcilik kursu' yazıyor. Ama buralarda izcilik, İngilizce öğrenmek adına hiçbir şey yapılmıyor. Burada misyonerlik faaliyeti yapılıyor. Bugün itibariyle İngilizce kursu, İzcilik kursu adı altında Türkiye'de 20 bine yalan yeraltı kilisesi mevcut. Sincan misyoner kaynıyor. Bunlar için emniyetin eli kolu bağlı, bir şey yapamıyor. Çünkü kağıt üzerinde İngilizce kursu gözüküyor. Neyin ne olduğunu bildiğiniz halde kapısına mühür varsanız başınıza daha büyük bela alıyorsunuz. O yeri açanlar bu defa diyor ki, Cumhuriyet Savcılığına, 'Takipsizlik kararı alın, yoksa mahkemeye başvuracağız.' Onlarında aradığı bu zaten. Önce yerel mahkemeye, olmadı AİHM'e götürmek olayı. Bugün Sincan misyoner kaynıyor. 15 tane kilise var. İrtica hortluyor denilerek tankların yürüdüğü Sincan'da" şeklinde konuştu.
İstanbul'da bir grubun kadınlı-erkekli Cuma Namazı kılması olaylarının da misyonerlik faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu öne süren Eser, "Misyonerlik faaliyetlerinin bir uzantısı bunlar. Düğmeye bastılar. Gündem birbirini takip ediyor. Gerçek Müslümanlara 'gerici, yobaz' diyenleri biz o gün camide görüyoruz. Bunların namazla alakası yok. Esas gerici ve yobaz olanlar, bunların kendileridir. İlericilik adına orada kadın erkek karışık, başlan açık namaz kılıyorlar. Bu apaçık provokasyondur. Namazın nasıl ve hangi şartlar alanda kılınacağını bizim liderimiz, önderimiz Peygamber Efendimiz öğretmiştir. Biz onun öğrettiği gibi kılarız. Nedir mesele, kılınış şekli önde erkeklerdir, ondan sonra çocuklardır, ondan sonra da kadınlardır. Camilerdeki saf düzeni budur. Bunun aksini kimsenin söylemeye hakkı yoktur" dedi.
Dinlerarası diyalogun misyonerlerin işine yaradığını belirten Eser, "Bir defa dinler arasında diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur. Yani insanlarla diyalog olur, dinlerle olmaz. Bu misyonerliğin devamıdır bence. Türk milleti olarak bu işler karşısında çok daha akılcı davranmamız gerekir" değerlendirmesini yaptı.
